Kazım Karabekir Paşa’nın tevkif olayında kızı Hayat Karabekir Feyzioğlu görüşlerini şu sözlerle anlatmaktadır:
“İsmet Paşa’nın çayına çağırıyoruz diye Etlikteki evinden almışlar, İzmir’de Elhamra Sinemasındaki mahkemeye çıkıncaya kadar tahtakuruları içinde Emniyet Müdürlüğünde yatırmışlar. Yukarıda bir pencere varmış, onu da demirler kapatmışlar, pencereyi de çivilemişler. Yer şiltesi vermişler.” (8)
Paşa’ların sorgulanması sırasında Kazım Karabekir Paşa’ya “Mustafa Kemal Paşa’ya karşı muhabbetle bağlı olduğunuzu biliyorduk. Ne oldu işi ayrılığa, hıyanet yüksek şahsiyetinizi bu çirkin hadiselere karıştırmaya kadar götürdünüz? Bunun sebebi nedir?” diye sorulunca Paşa “Buna sebep sonradan aramıza giren inkılâp kurtları olmuştur” cevabını vermiştir.(9)
Ali Fuat Paşa’da İstanbul’da tutuklanmış. Anılarından anlaşıldığına göre, kuşkulandığı bir otomobil gezisi hariç, vapurla İzmir’e gelinceye kadar çevresinden çok iyi muamele görmüştür.(10) Paşa sorgusu sırasında suikasttan haberi olmadığını söylemiştir.
Refet Paşa sorgusunda suikasttan haberi olmadığını, tutuklanmaların duyulması üzerine kendisi ile görüşmeye gelen Rüştü Paşa, Bekir Sami, Feridun Fikri Bey’lerin dokunulmazlıkları varken, tutuklanmalarının Anayasaya aykırı olduğu için Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na başvurmayı teklif ettiğini söyledi. Kendisinin bu teklife karşılık, dokunulmazlık arkasına sığınırlarsa kendilerinden şüphelenilebileceğini söylediğini açıkladı.(11) Cafer Tayyar Paşa’ya karşı sert davranan Başkan Ali Bey, suikastı Terakkiperver Fırkanın yapmış olabileceği sorusuna olumsuz yanıt aldı.(12) Ayrıca Paşalar savunma yapmayı da reddettiler. (13)
Paşaların tevkifi üzerine Mustafa Kemal Paşa Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa’yı da İzmir’e çağırdı. İzmir’e gelen Fevzi Paşa, Gazi’nin Çeşme’de olduğunu öğrenince oraya gitti ve onu İstiklal Mahkemeleri üyeleri ile görüşürken buldu ve aralarına katıldı. Mustafa Kemal Paşa Mareşal’e:
“Gördün mü Paşam, senin Karabekir, benim hakkımda suikast tertip edenler arasında .. (İstiklal Mahkemesi üyelerini göstererek). Mahkeme idamına karar vermek istiyor diye söze başlayınca, Mareşal,
“Delil var mı?” diye sormuş ve Gazi:
“Ziya Hurşit, mahkeme sırasında itiraf etmiş” cevabını verince de Mareşal:
- Ziya Hurşit, Karabekir demeyip de Fevzi Çakmak deseydi, beni de idam edecek miydiniz?” diyerek endişesini belirtmiştir.” (14)
Fahrettin Altay’ın o dönemle ilgili anıları şöyledir:
“24 Haziran akşamı Mustafa Kemal Paşa’nın sofrasında toplandık. Biraz neşeli idi. Muhtelif bahisler, tarihten misaller konuşuldu. Başvekile biraz fazla iltifat etti ve şunları söyledi:
- Çocuklar ve ölürsem İsmet’in etrafından toplanmalısınız ha.. Fevzi Paşa’nın ancak reyinden istifade edersiniz. (15)
Mahkeme son günlerinde idi, bir gün öğleden sonra Mustafa Kemal Paşa’nın evine uğradım. Ortada bir masanın etrafında başvekil ile oturduklarını görünce girmek istemedim. O eli ile işaret ederek beni yanına çağırdı ve oturmamı istedi. Yüzlerinden kederli oldukları anlaşılıyordu. Bana hitaben:
Fikrimi sorar tarzda yüzüme baktı. Kendimi toparladım ve
- Paşa Hazretleri, siz her şeyi bizlerden daha iyi düşünür ve yaparsınız. Benim fikrimi istediğinize göre anlıyorum ki lütufkâr kararınızı vermişsiniz.
- İyi ama sonrasından emin olabilir miyiz?, buyurdular. O vakit İsmet Paşa başını kaldırdı ve özetle şu cevabı verdi.
- Emin olabilirsiniz paşa hazretleri, siz var oldukça hükümetiniz daha kuvvetli olacaktır. Bütün millet size sevgi besliyor, bu nankörlüğe teşebbüs edenler birkaç sapıktan ibarettir. Ceza bu hudut dahilinde kalırsa bütün milletin size bağlılığı artacaktır, deyince Gazi “Pekala, bakalım Ali Bey’le bir daha görüşelim” diyerek ayağa kalktı, ayrıldık….” (16)
Mahkeme safahatıyla ilgili olarak hayat Hayat Karabekir Feyzioğlu, babasından naklen şunları söylemektedir.
“Mahkeme başlıyor, salon subayla dolu. Mahkeme Başkanı Ali Bey subaylara oturun diyor, oturmuyorlar. Karabekir Paşa dönmüş, eliyle işaret etmiş, oturmuşlar. Mahkeme olurken de uçaklar uçabilecekleri en alçak seviyeden uçmuşlar ve “Karabekir suçsuzdur” diye kâğıtlar atmışlar.”(17)
Bir evladın, rahmetli olmuş bir babası hakkında abartılı gibi görünen yorumlar yapması tabiidir. Ancak, kararın verildiği 13 Temmuz Salı günü öğleye doğru Elhamra Sinemasının önü büyük bir kalabalıkla dolmuştu. Kapılar 13.30’da açıldığında salonda önemli sayıda yüksek rütbeli subay bulunuyordu.(18) Yargılama sonunda Paşalar suçsuz bulundu ve beraat ettirildiler.
Ali Fuat Paşa, anılarında Mustafa Kemal Paşa ile tekrara karşılaştıkları zaman “Paşam arkadaşları senin hatırın için affettim” dediğini ifade eder.(19) Kazım Paşa tevkif edildiği zaman evinden belgeler de alınmıştı, beraat edince bunlar kendisine iade edildi. Beraat kararından sonra Kılıç Ali Bey Karabekir Paşa’ya “İsmet Paşa’ya dua edin” deyince Paşa’dan “Eee, eski arkadaşım tabi” cevabını almıştır.(20) Karabekir Paşa kısa bir süre içinde İsmet Paşa’yı ziyaret edecek ve konuşma sırasında “şahsi münasebetler ve şahsi düşmanlıklar bizi buraya getirdi” sözleriyle üzüntüsünü dile getirecektir.(21) Bu olardan sonra komutanlar siyaset sahnesinden uzun bir süre çekileceklerdir.
DİPNOTLAR :
(8) K. Karabekir Anlatıyor, s.154-155. Mahkumların Durumu, bknz. Cavit Bey’in Anıları, Yakın tarihimiz, C-2, sayı 14, 15, s.13, 14, 53-55
(9) Kılıç Ali, a.g.e., s.68
(10) A. F. Cebesoy, Siyasi Hatıralar, II, s.203-206
(11) E. Aybars, a.g.e., s.44; Kılıç Ali, a.g.e., s.57-58
(12) Aynı eser, s.445
(13) Aynı eser, s.449
(14) Süleyman Külçe, Mareşal Fevzi Çakmak II, s.62
(15) On Yil Savaş ve Sonrası, s.419
(16) F. Altay, a.g.e., s.420-421
(17) K. Karabekir Anlatıyor, s.155
(18) E. Aybars, a.g.e., s.449
(19) A.F. Cebesoy, Siyasi Hatıralar II
(20) İ. İnönü, Hatıralar, s.213-214
(21) Aynı eser, s.214
Dr. M. Galip Baysan
Atatürke suikast olayı - 1 ( 16 haziran 1926)
Yorum Gönder