Günaydın Zühtü Bey!...

Günaydın Zühtü Bey!... Zühtü ASLAN'ın hukukçuluğu ve yargının bağımsızlığı, şimdi mi aklına geliyor, o zaman neredeydi; aklı ve hukukçuluğu, o tarih

Günaydın Zühtü Bey!...
Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü ARSLAN;  “Mahkemeler adalete cevap veremezse, hukuk dışı arayışlar başlar. Aklını ve vicdanını başkalarına kiralayan veya iradelerine ipotek konulmasına izin veren kişiden hakim olmaz. Yargı mensuplarının şiarı; akıl, ahlak ve adalet olmalıdır. Aklını kullanmaya cesaret edemeyenler,  vesayet altında kalmaya mahkumdur. Vesayet altındaki yargısal akıl ise, adaleti asla tesis edemez. ” demiş iki gün önce bir sempozyumda. 

Ne kadar güzel ve doğru söylemiş değil mi, bu sözlere kim itiraz edebilir?

Hiç kimse itiraz edemez ve altına imzasını koyar öyle değil mi?

Anayasa Mahkemesi Başkanının; yargıyı ve yargıcı değerlendiren  bu çok doğru açıklaması bize göre, gecikmiş bir açıklama olup,  15. Temmuz. 2016 FETÖ darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal döneminde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin iktidar tarafından kötüye kullanıldığı, darbe girişiminin fırsata çevrildiği, anayasanın;  sadece,  olağanüstü Hal’in ilanı sebepleriyle sınırlı olarak çıkarılmasına yetki verdiği kararnamelerin, olağanüstü Hal’in ilanına neden olan konular dışına taşılarak, bunun fırsat bilinerek,  olağanüstü halin ilanına neden olan konular dışında da kanun hükmünde kararnameler çıkarılarak, devletin kurumsal yapısının tamamen değiştirildiği bir gerçektir. 

Aslında, anayasada olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamelerinin şekil ve esas yönünden anayasaya aykırılığının Anayasa Mahkemesi tarafından yargısal denetime tabi tutulamayacağına ilişkin hükme rağmen, Anayasa Mahkemesi;  daha önceki dönemlerde,  bu yetkinin sınırları aşılarak, olağanüstü Hal’in ilanına neden olan nedenler ve  konular dışında, olağanüstü hal kanun hükmünde kararnameleri adı altında çıkarılan kararnamelerin, olağan kanun hükmünde kararnameler olarak kabul edilip,  anayasa yargısına tabi olacağına ilişkin içtihatlarının olduğu ve doğru olanın da bu olduğu ortadayken, kararnamenin içeriğindeki hükümlere bakılmaksızın, sadece ismine bakarak, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, yetki gaspı ile çıkarılan olağanüstü hal kanun hükmündeki kararnamelerinin iptali başvuranlarına, yetkisizlik kararı vererek, bu kararnameleri anayasal yargı denetimi dışında bırakan, anayasaya ve  eski içtihatlarına aykırı  Anayasa Mahkemesi kararları,  henüz belleklerde olup, unutulmamıştır. 

Bu gerçeklere rağmen, Zühtü ASLAN'ın hukukçuluğu ve yargının bağımsızlığı,  şimdi mi aklına geliyor, o zaman neredeydi; aklı ve hukukçuluğu, o tarihlerde aklını ve vicdanını başkalarına, ERDOĞAN'a kiraya mı vermişti, iradesine ipotek mi konulmuştu acaba?

Bugünlere kadar gelen anayasa ihlallerinin ve yargının sarayın vesayetine girmesinin altında yatan asıl sorumlusu ve kırılma anı, o tarihlerde bu kararnamelere ses çıkaramayan yetkisizlik kararları veren  Anayasa Mahkemesidir. 

Bir kanun hükmünde kararnamenin,  olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi olup olmadığına, üzerindeki ismine bakılarak değil, içeriğindeki hükümlere, bu hükümlerin olağanüstü halin ilanına ilişkin nedenlere dayalı olup olmadığına bakarak anlaşılabilir. 

Siz, tavuk etinin üzerine,  kuzu bonfile yazarak onu tavuk eti olmaktan çıkarabilir misiniz Zühtü bey?

Günaydın, bırakınız bu timsahın gözyaşlarını akıtma girişiminizi. 

Tünelin ucundaki ışık gözükmeye, bu iktidarın gidici olduğunun netleşmeye başlaması üzerine, bize evrensel hukuk ilkelerini hatırlatmaya kalkarak küçük düşmeyiniz,  Zühtü Bey

Hiç değilse susmaya devam ediniz. 

Güner Yiğitbaşı

30/06/2021

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget