Şaşırdınız mı?
Ben şaşırmadım, ülkem ve demokrasi adına üzüldüm ve utanç duydum sadece.
Bu ülkede anayasa rafa kaldırılmış uygulanmıyor, bu nedenle anayasanın falanca maddesine göre basın hürdür sansür edilemez, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü vardır, bu haksız cezayı anayasaya ve yasalara aykırı buluyoruz deme gereğini duymuyoruz artık.
Muhalif insanlar, siyasi partiler ve muhalif basın, söz söylerken ve eleştiri yaparlarken hangi anayasa ve yasa maddesinin güvencesi altında olduklarını bilemez hale geldiler.
Muhalefetin beyan ve eleştirilerinin denetimi ve güvencesi, anayasa ve yasaların değil, partili cumhurbaşkanının ve onun emrindeki, onun talimatına göre çalışan RTÜK ve yargının insafına terk edilmiş durumda.
Halk Tv. ye verilen bu son ceza, çok korkunç ve ürkütücüdür. Ülkemiz, bugüne kadar görülmemiş bir iktidar baskısı ve tahakkümü altına girmiştir, en başta basın ve düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlükleri olmak üzere, tüm özgürlüklerimiz.
Bu ülkede yasalara saygılı muhalif basın, muhalefet ve muhalefet seçmenleri, illegal suç örgütü mafyalar ve onların mensupları kadar dahi, özgürlüğe sahip değildir.
Partili cumhurbaşkanı; genel başkanı olduğu partisi adına siyasi konuşmalar ve değerlendirmeler yaparken, cumhurbaşkanlığı kisvesine sığınarak, cumhurbaşkanlığı makamını siper yaparak ve cumhurbaşkanına hakaret suçlamasını silah olarak kullanarak, muhalif kesimlere ve siyasi rakibi olduğu muhalefet partilerine, onların liderlerine ve mensuplarına, ağıza alınmayacak hakaretler ve tehditler içeren beyanlarda bulunurken, siyasi rakiplerinin ve muhalif basının, kendisinin bu sözlerine yönelik haklı eleştiri ve değerlendirmelerine tahammül edemiyor, herkes sussun sadece ben konuşayım mantığı ve anlayışı içinde, adeta korku ve terör salıyor topluma.
İyi Parti Genel Başkanı AKŞENER'i hedef alan, gelin hanım vurgusu da yaparak, aynı zamanda kadına yönelik olduğu kesin olan "Daha dur, bunlar iyi günler" sözlerini eleştirel bakış açısıyla değerlendirerek bu sözlerinin, aynı zamanda kadına şiddet içeriyor olduğu yorumunu yapan Halk TV. program ve yorumcusu Şirin PAYZIN'ın yorumunu beğenmeyen partili cumhurbaşkanı, emrindeki RTÜK kanalıyla Halk TV. ye ceza verdirerek, muhalefetin sesini kısmak istemektedir.
Bu ceza, Halk Tv. nin şahsında halkımıza, halkımızın haber alma özgürlüğüne yönelik bir antidemokratik bir darbedir, yasa dışı güç gösterisi ve muhalefete gözdağı vermektir.
Yani, kadına yönelik şiddeti de aşan, onun çok daha üzerinde, siyasete ve partilerin eşit koşullarda siyasi yarışlarını ortadan kaldıran, siyasi özgürlükleri de yok eden korkunç bir girişimdir.
Bunun siyasi literatürdeki tanımını sanırım yapmamıza gerek yoktur.
Ülkemiz ve ancak kırıntısı kalan demokrasimiz; özgürlükler açısından boğazı sıkılmış nefessiz bırakılarak can çekişir hale getirilmiştir.
Ülkemizde, mafya liderlerinin; geçmişte siyasilerle kol kola yaptıkları illegal eylemleri ifşa edilerek ortalığa dökülürken, bu ülkenin kurtarıcısı ve devletimizin kurucusu ATATÜRK; hem de camilerden, sözde din adamları ve arkasındaki güçler tarafından kafir ve zalimlikle suçlanırken sessiz kalan yargı; bir cumhurbaşkanı tarafından asla söylenmemesi gereken, parti başkanı sıfatıyla söylediği açıkça belli olan sözlerine cevap vererek, eleştiri hudutlarında ERDOĞAN'a söz söylemeleri halinde aslan kesilerek, cumhurbaşkanına hakaret silahını devreye sokmaktadır.
Siyasi iktidar; köşeye sıkışmış, ilk seçimlerde sandık yoluyla, demokratik bir şekilde iktidardan gideceklerinin ve kendilerinden hesap sorulacağının endişesi ve hırçınlığı içinde, bilinçsiz olarak nafile çabalamakta ve çabaladıkça da iyice batmaktadır.
Halk TV'ye verilen yasa dışı ceza da, maalesef bu korkunun ve hırçınlığın bir tezahürüdür.
Güner Yiğitbaşı
02/06/2021
Hukukçu
Yorum Gönder