Çöpten ekmek toplayan bir anne

Çöpten ekmek toplayan bir anne kocaman çöp konteynerin yanında bir kadın, elinde ucu soru işareti gibi kancası olan uzun bir sopa ile konteyner’in içi

“Bu dünya çok kulplu bir kazan, bir kulpundan da sen tut kazan”

Çöpten ekmek toplayan bir anne
Hemen her sabah ve akşam, 14 yıldır baktığım, bana çok bağlı olan “Badi” adında bir köpeğim var. Tasmasını takıp evin kapısından çıktıktan sonra, kaldırımda sağa mı sola mı gideceğimizi o kararlaştırır ve onun yöneldiği tarafa ben de yönelir onu takip ederim. Artık yaşlanmaya başladığı için, çok bayır ve dik rampalı yere gelince, duraksar çıkmakta zorlanır, hemen onu kucağıma alıp düze çıkarırım. Bu her gün böylece devam eder.
Bir gün, sitemizin birkaç sokak arkasında Rajiv Gandi Caddesi’ndeki kaldırımda yavaş yavaş yürürken, Badi kaldırımdaki ağaçların dibini koklar, ben beklerim, o yürümeye başlayınca ben de onu takip ederim. Böyle yola devam ederken, kaldırımın kıyısında cadde tarafında sabit duran kocaman çöp konteynerin yanında bir kadın, elinde ucu soru işareti gibi kancası olan uzun bir sopa ile konteyner’in içine sokup bir şeyler çıkarmaya çalışıyordu. Bulabildikleri artıkları, atıkları kancası ile çıkarıyor, yanında bulunan kirli telis bir çuvalın içine atıyordu. Kolay gelsin diyerek yanına doğru yaklaştım, kendisine, anne bu ne haldir, senin kocan yok mu, diye sordum. Elindeki onun için çok önemli işine ara vermeden:
-Kocam var, kalp hastası yatalak, çalışamıyor, ben de bu çöplerden ne bulursam topluyorum, ekmekleri yiyecekleri eve götürüp yiyoruz; ötekileri biriktirip satıyorum” dedi.
Öyle demesi ile içim burkuldu, kaç yaşındasın, dedim.
“-60 yaşındayım” dedi.
Peki, kaymakamlığa, belediyeye yardım edilmesi için başvurmadın mı, dedim. O da şöyle dedi:
“-Belediyeye gittim, sana alışveriş için aile kartı verelim, dediler, adımı adresimi aldılar bir şey çıkmadı ne arayan oldu ne soran oldu” dedi.
Adın ne, dedim. “Ayşe Kart” dedi.
Ev kendinizin mi, dedim, O da öyle anlattı:
“­-Ev kira, kiramı zorlukla ödüyorum, su, elektrik, doğalgaz parasını ödeyemiyorum. Akşamın 11 ine kadar sokaklarda dolaşıp çöplerden bulduklarımı yiyecekleri alıp eve götürüyorum. Öteki, demir, plastikleri ayırıp satıyorum, günde 10-15 lira alıyorum, o da hiçbir şeye yetmiyor”.
Evde başka kimse yok mu, çocukların var mı, dedim. Ayşe Kart şunları anlattı:
“-Üç oğlum vardı, biri yakın zamanda öldü, iki memleketteler. Kendileri zor geçiniyorlar. Oğlumun birisinin karısı gitti, ondan iki oğlan yanımda, evlendiği kadın “ben çocuklara bakmam”, dedi. O çocuklara da bakıyorum. Hiçbir yerden gelirim yok, çöpten topladığım yiyecekleri eve götürüp yiyoruz”.
Yaşı atmışa gelmiş bir yoksul annenin böylesine başkentte sokaklarda sebil olması, sokaklarda yiyecek toplaması gerçekten insana hüzün veriyor. Ayşe Kart kaymakamlığa Fakir Fukara Fonundan (FAFUK) yardım alması için başvurduysa da yaşı 65 olmadığı için, yardımın mümkün olmadığını söylemişler. Çünkü FAKFUK yasa gereği 65 yaş üstü olanlara yardım ediyormuş.
Kadının üstü başı kir içinde yoksul ve yardıma muhtaç olduğu belli idi. Durumuna üzüldüğüm için, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş’a bu kadına yardım yapılması için internetten aşağıdaki yazıyı gönderdim.

Sayın Mansur Yavaş Başkanım, 29.05.2021
Ben, Yenimahalle İlçesi İnönü Mahallesi 1710. Cad. Kimyacılar Sitesi 16/1 de oturan Cevat Kulaksız’ım.
28 Mayıs 2021 günü aynı mahallede Rajiv Gandi Caddesinde bir çöp konteynerinde bir şeyler arayan yaşlı bir kadına rastladım. Kendisinden adının Ayşe Kart olduğunu, Demeteler Özevler Mahallesi 944 Sokak Buket Apartmanı No 10/9 da kirada oturduğunu öğrendiğim bu yaşlı kadın, her gün yiyeceklerini çöplerden çıkarmaya çalıştığını söylüyordu.
Yanında kocaman torbalara her türlü metal, plastik ufak tefek parçaları konteynerleri karıştırarak biriktiriyor, bulabildiği yiyecekleri eve götürüp yediğini, öteki parçaları satıp günde 10-15 lira elde edebildiğini söylüyordu. Kendisinden 60 yaşında olduğunu öğrendiğim bu kadın üstü başı perişan halde idi. Kocasının da yaşlı hasta yatalak olduğunu, iki torununa da bakmak zorunda olduğunu söyleyen bu yaşlı annenin Başkent Ankara’da böylesine zebil perişan bir halde olması insana üzüntü vermekte. Lütfen bu kadını adresinde bulup ona yardım etmenizi diliyorum.
Kendisi şunları anlattı:
“Hiçbir yerden gelirimi yok, kocam yaşlı hasta yatalak, çalışamıyor. Anneleri terk ettiği için İki torunuma da bakıyorum. Çöplerden böyle her gün akşamın 11 ine kadar ne bulursam topluyorum, bulabildiğim yiyecekleri eve götürüp yiyoruz, ötekilerden para edenleri satıyorum, her gün satıp 10-15 lira alıyom, onunla eve zeytin peynir almaya çalışıyorum.
Yardım etmeleri için kaymakamlığa başvurdum, hiçbir şey çıkmadı. Belediyeye başvurdum, “sana alışveriş yapman için aile kart verelim dediler, hiçbir şey çıkmadı”.
Sayın Başkanım, bu yoksul, yaşlı kadını adresinde buldurup durumunun incelenmesini, gerekli yardım desteğin verilmesini bir vatandaş olarak rica ediyorum, diliyorum. İçten selam ve saygılarımla.
Bu dilekçeme ABB aşağıdaki cevabı verdi:

Sayın Cevat Kulaksız, 29.05.2021 15:54 tarihindeki 4687153 numaralı başvurunuz SOSYAL YARDIMLAR PLANLAMA VE KOORDİNASYON ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ tarafından cevaplanmıştır. Başvurunuz Ankara Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı Sosyal Yardımlar Planlama ve Koordinasyon Şube Müdürlüğü tarafından incelenmiştir. Yapılan inceleme sonucunda, bilgisini vermiş olduğunuz (Özevler Mahallesi 944 Sokak No 10/9) ailenin Sosyal yardımı 20/04/2021 Tarihinde teslim edilmiştir. İlginize teşekkür eder, iyi günler dileriz”.
Belediye, Ayşe Kart ailesine bir kez gıda yardım paketi verdiğini, bu yazısıyla bildirmekte. Bir kez verilen gıda yardımı yeterli olamayacağı için, Kızılay’ın da yardım etmesi için aşağıdaki dilekçeyi, Kızılay Genel Müdürlüğü internet hesabına gönderdim.

Kızılay Genel Müdürlüğüne, 03.06.2021
ANKARA
Konu: Yardım talebim.
Yenimahalle İlçesi Demetevler Özevler Mahallesi 944. Sokak Buket Apartmanı No 10/9 da kiracı olarak oturmaktayım.
“Kendim 60 yaşında yoksul ve hiçbir yerden geliri olmayan bir kadınım. Eşim kalp hastası yatalak olduğu için çalışamıyor. Ailece çok mağduruz ve yardıma muhtacız. 60 yaşında bir kadın olarak akşamın 23.00 lerine kadar çöplerden yiyecek topluyorum”.
Yardıma muhtaç olduğumdan yardım edilmesi için ABB sine başvurdum, bir kere yiyecek verdiler. Çok mağduruz, oturduğumuz evin kirasını, su, elektrik, doğalgaz parasını ödeyemiyoruz. Durumumun incelenerek Kızılay’ca yardım edilmesini diliyorum. Saygılarımla.
Ayşe Kart
Adres: Demeteler. Özevler Mahallesi 944. Sokak Buket Ap.
No 10/9 Yenimahalle ANKARA

Aynı bölgede çöp konteynerlerinden bir şeyler aramaya çalışan Ayşe Kart’ı tekrar gördüm, kendisine şunları söyledim:
Belediyece alışveriş yapmanız için aile kartı verilmesi, devamlı yardım yapılması için senin adına belediyeye bir dilekçe yazacağım, bu dilekçeyi imzala, belediyeye götür ver, dedim. Yazacağım dilekçeyi şu emlakçıya vereyim, yarın uygun zamanında dilekçeyi al, imzala belediyeye götür, diye tembih ettim. Köpeğim Badi de yanımda, olanları uslu uslu seyrediyordu.
Hemen cadde kıyısında sözleştiğimiz emlakçıya da durumu anlattım, emlakçı, “tamam dilekçeyi getir ben onu kadına vereyim” dedi.
Evde bir kâğıda, Ayşe Kart adına, belediyece yardım edilmesi konusunda istemi içeren dilekçeyi yazıp ertesi günü sözleştiğimiz emlakçıya bürosuna götürdüm. Dilekçe ile kadın dolmuş parası etsin diye 20 lira da para verdim. Emlakçı, “buyur biraz otur” dedi.
Yoksul kadına yardım ettiğimin duygusu içinde huzurla otururken, adını dahi sormadığım emlakçı bana şunları anlattı:
-Hocam bu durum gördüğün gibi değil, iş dışarıdan göründüğü gibi değil. Ben bu kadını iki üç senedir tanırım. Kocası yatalak falan değil. Bizim caddenin öbür tarafında giden yıl büfemiz vardı. Kocasının kamyoneti var, kocası bunu uzaktan takip eder. Kamyonetini her gün saat üçten (15.00 den) sonra karşı Park Vadi evlerinin girişindeki konteynerlerin yanına park ediyor, orada akşama kadar oralarda oyalanıyor bekliyor. Akşama doğru kadın çuvallara doldurduğu öte beriyi kocasının kamyonetine yüklüyor, götürüp satıyorlar”.
Genç emlakçı bürosunda bunları anlatınca, Ayşe Kart ailesine çok üzülmüştüm, bunları duyunca şaşırdım. Benim şaşırdığımı gören emlakçı şu devamını da anlattı:
-Bizim o taraftaki yerde büfemiz vardı. Akşamüstü bu kadın hem çöplerden bir şeyler topluyor hem de kendisine verilen sadakaları, demir paraları bizim büfeye getirir, iki üç yüz lira parayı bütünlettirirdi, bu her gün böyle devam ederdi. Ayrılırken de bir sigara Malboro alıp giderdi”.
Bunları duyunca daha çok şaşırdım, dumura uğramıştım adeta, benim şaşırdığımı görünce emlakçı, kadın yol parası etsin diye verdiğim 20 lirayı dilekçenin üzerinden alıp bana iade etti. “Merak etme dilekçeyi kadına vereceğim” dedi.  Kendi kendime, vay anasını o kamyonete benim gücüm yetmez, diye söylendim, oradan ayrıldım. Yolda eve dönerken, -bu dünya çok kulplu bir kazan, bir kulpundan da sen tutu kazan- özdeyişini mırıldandım durdum. Demek ki, karıkoca böyle bir dümen tutturmuşlar, kazanın bir kulpundan tutmuşlar, diye düşündüm.

Cevat Kulaksız

Cevat Kulaksız.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget