Biz, aslında bu kişinin iddialarının soyut bir iddia olmasını isterdik.
Ancak, kimse kusura bakmasın ama, bu iddialara, deli saçması külliyen gerçek dışı ve soyut iddialardır diyemeyeceğimiz, ortada araştırılması gereken çok ciddi şüphelerin mevzu olduğu, bir gerçektir.
Bu iddialar doğru ise; bunun, yargı kararı ile ortaya çıkarılması, kamunun yararına olup, gerçek dışı ise; yine, yargı kararı ile bu gerçek dışılığın saptanarak ortaya çıkarılması da, iddiaların muhatabı olan zan altındaki kişilerin yararınadır.
Bu itibarla, Sedat PEKER'in iddialarının savcılar ve meclis tarafından araştırılıp soruşturulması ve gerçeklerin ortaya çıkarılması, zorunludur.
Ama görüyoruz ki; iddiaların muhatabı iş başındaki saray yönetimi, iddialar karşısında suskun kalıyor ve bununla da yetinmeyerek, yargıya baskı yapıp iddiaların soruşturulmasını engellemektedir.
İddiaların, savcılar ve meclis tarafından soruşturulması engelleniyor diye, bu ciddi şüpheler içeren iddialar havada asılı mı kalacak?
Hayır efendim. Kırıntısı dahi kalmasa da, kağıt üzerinde demokratik bir hukuk devleti olan ülkemizde olması gereken şeffaflığın gereği olarak, bu iddiaların soruşturulması ve gerçeklerin ortaya konması, zorunludur.
İktidar, soruşturulmasını mı engelliyor, o zaman biz vatandaşlardan günah gider, kamuoyu kendi vicdanında bu iddiaları sorgular ve iktidarın tavırlarına göre bir değerlendirme yaparak, kendi vicdanında en doğru kararı verir ve Sedat PEKER'in iddialarının doğruluğuna hükmederek, yüksek sesle dillendirmeye başlar.
Sedat PEKER; son, 9. Videosunda ne diyor?
Doğan Medya'yı satın alması için Demirören grubuna Ziraat Bankası tarafından verilen, ilk iki yılı ödemesiz ve sonrasında da eşit taksitlerle on yıl vadeli 750 milyon dolar kredinin geri ödenmesinin zamanı geldiği halde, bu kredi taksitlerinin Ziraat Bankasına geri ödenmesine başlanmadığını, bir başka iddia olarak da, Sezgin Baran KORKMAZ isimli iş adamı kılıklı ölücü şirket avcısı ve kara para aklayıcısı adamın, İçişleri Bakanlığına çağırılarak bizzat bakan tarafından kabul edildiği ve görüşüldüğü, hakkında soruşturma olduğunun, ülke dışına çıkmasına ve kaçmasına izin verileceğinin bildirildiği ve bunun karşılığında da, bir şirketten alacaklı olduğu 40 milyon dolarlık alacağını silmesinin Sezgin Baran KORKMAZ'dan istendiğini ve bunun karşılığında, Sezgin Baran KORKMAZ'ın pasaport ile elini kolunu sallayarak yurt dışına kaçmasının sağlandığını, Sezgin Baran KORKMAZ'ın; Bodrumdaki lüks ve pahalı otelinde bazı gazetecileri, hakim ve savcıları, emniyet müdürlerini misafir ettiğini, söylüyor.
Sedat PEKER'in; Ziraat Bankasından alınan 750 milyon dolarlık kredi ve Sezgin Baran KORKMAZ ile ilgili iddialarının doğruluğunun veya yanlışlığının kanıtlanması o kadar kolay ki.
Basit bir soruşturma ile kısa sürede sonuç alınabilir ve iddialar gerçek dışı ise ortaya çıkar ve kimse töhmet altında kalmaz.
Ziraat Bankası, ticari sır bahanesine sığınmadan, bu iddialarla ilgili bir açıklama yapmalıdır. Kredinin geri ödenmesine başlanmışsa, bunu belgeleriyle ortaya koymalıdır.
Sezgin Baran KORKMAZ ile ilgili iddialar da, kamera kayıtları, İçişleri Bakanlığına giriş ve çıkış kayıtları, otel kayıtları ve fatura bilgileriyle çok kolay aydınlanabilir.
Ancak, siyasal iktidarın bunu istemesi ve bu iradeyi göstermesi gerekir.
Bu istek ve iradeyi ortaya koyamayan, suskun kalan ve iddiaları soruşturma konusu yaptırmayan siyasal iktidar; bunun sonucuna katlanacak ve bu iddiaların altında ezilmekten kurtulamayacaktır.
Güner Yiğitbaşı
08/06/2021
Hukukçu
Yorum Gönder