Rayştag; dönemin, Almanya Parlamento binasının adıdır.
inşaatının tamamlandığı 1894 yılından, faşistler tarafından porovokasyon amacıyla kundaklanarak yakıldığı 27.Şubat.1933 senesine kadar hizmet vermiştir.
Almanyada 1933 yılında Faşist – Führer Adolf Hitler iktidardadır artık, son seçimlerde de komünist parti 6 milyon oy almasına rağmen bu sonucu engelleyememiştir, engellemek ne kelime, artık komünist partisi Nazizm-Faşizmin baş hedefi haline gelmiştir tam da bu yüzden, artık Hitler’in ifadesine göre de “Bir tanrı işareti beklenmektedir, bir işaret olsa komünizm ezilecektir”.
Artık Faşizm bir işaret bekleyecektir, ya da bir işaret yaratacaktır, tüm yoğunluk bu noktadadır. Faşizmin önderleri hummalı bir çalışma neticesinde, yaratılacak işaretin ne olduğunu bulmuşlardır, “Reichtag” yakılacak ve üstüne de yaratılan besleme ve yalaka basın sayesinde de vaveyla kopartılacaktır, artık kara propagandaya dur durak yoktur,
Komünistlere yönelik saldırıya büyük fırsat yaratılacaktır.
Hitler’in sağ kolu Hermann Göring’in evinden Reichtag’a açılan bir altgeçit vardır ve SA adı verilen faşist kıtaların lideri olan Karl Ernst kendisine bağlı hücum taburlarından çok güvendiği birkaç faşisti bol miktarda yanıcı ve kimyasal maddelerle bu geçitten geçirir ve onlarda aldıkları talimat gereği, Reichtag’ı kundaklar ve yakarlar. Faşistler için Tanrı işareti gelmiştir, komünizm ezilecektir fırsat doğmuştur, yalaka ve yandaş basın ve yayın organları da devreye girer sahne alırlar ve hasıl olan maksada uygun olarak kara propagandaya zemin olurlar ve halkta büyük bir korku, sindirme, gözdağı verecek ve panik yaratacak yayınlar başlamıştır.
Yangın'ın, faşistler tarafından kundaklama sonucu gerçekleştiği çok açıktır.Ama, soruşturmayı yürüten polis, malum nedenlerle kısa sürede, psikolojik sorunları olan Marinus Van Der Lubbe adında eski bir komünisti tutuklar, yoğun baskı ve işkencelere dayanamaması neticesinde Lubbe, kurtuluşun suçu kabul etmekte olduğuna karar verir ve kundaklamayı yaptığını itiraf eder, derhal mahkemeye çıkarılır ve yargılanır suç sabit görülür, idam cezası alır, yangından mal kaçırırcasına derhal idam edilir.
Alman Parlamentosu Rayştag yangınını çıkaran faşist provokatörler'in, tarihin tozlu raflarında kalan bu eylemlerini, durduk yere hatırlatmıyoruz.
Demokrat, aydın ve gözde kentimiz, CHP seçmeninin çoğunlukta olduğu İzmir ilimizde; sosyal demokrat, özgürlükçü ATATÜRK'ün partisi ana muhalefet CHP'nin üzerine yıkılmaya çalışılan bir provokasyon sahneye konulmuştur.
İzmir'in birkaç camisinin hoparlörlerinden, ülkeyi karıştırmak, halkı din üzerinden çatıştırmak isteyen meçhul ve karanlık bazı kişiler tarafından, kasıtlı ve kışkırtmak amacıyla Çav Bella ve Selda Bağcan'a ait şarkıların yayınlanması ve bu eylemin; eylemi gerçekleştiren vatan hainlerini belirleyerek ortaya çıkarmak, meçhul failleri araştırıp bulmak yerine, bunu yapmadan, ana muhalefet partisi CHP'ye ve CHP'lilere ihale edilmeye kalkışılması, CHP'lilerin bu savunulması imkansız çirkin eylemden dolayı zevkten dört köşe olarak suçlanmaları, eylemi kınamak amacıyla sosyal medyada paylaşan eski bir CHP il yöneticisi bayanın kurban seçilerek, suçsuz yere apartopar tutuklanarak, eylemden siyasal rant elde edilmek amacıyla siyasallaştırılması, karpuz gibi ortasından ikiye bölümmüş olan ülkemizin geleceği açısından, çok büyük bir tehlikedir.
Şimdi, Rayştag yangını provokasyonu ile İzmirdeki Cami hoparlörlerinden müzik yayını yapılması provokatif eylemi arasında benzerlik ve paralellik kurmak zorunda kaldığımız için, hiç kimde kusura bakmasın ve lafı tersinden anlayarak, vay sen bizi Hitler ile bir mi tutuyorsun diyerek suçlamaya kalkışmasın lütfen.
Şayet, AKP lideri ve yandaşları; faşist Hitler ile kendilerini bir tutmuyorlarsa, kendilerini demokrat ve ondan farklı görüyorlarsa; ivedilikle, eylemin gerçek faillerinin belirlenerek yakalanması için girişimde bulunmalı, gerçek failler bulunmadan, cami minaresinden müzik yayını yapılması eylemini, ana muhalefet CHP'ye ve CHP'lilere ihale etmemeli, bu eylemi siyasi ranta çevirmeye kalkışmamalıdır.
Aksi halde, Almanya Parlamentosu Rayştag'ın yakılması eylemini gerçekleştirenlerle birlikte anılmaktan asla kurtulamayacaklardır.
Güner Yiğitbaşı
22/05/2020Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder