Bu iktidar, sözüm ona yaşlıları çok seviyor ya. Sevsinler sizleri.
Bu iktidar, bırakınız yaşlı insanları sevmeyi, aslında insan sevmiyor, demokrasiden nasibini almayan, millet kavramına karşı çıkan, ümmetçi, ümmet denen bir güruha dayanan iktidarlar insanı sevemezler ki. Onlar, bir işe yaramadıklarına inandıkları, çoğunluğu az da olsa, devletten sadaka gibi emekli maaşı alarak devlete yük olduklarını, çoğalan hastalıklarıyla hastaneleri doldurarak, sağlık sistemini çökerttiklerine inandıkları yaşlıları, niçin sevsinler ve onlara gözlerinin içi gibi baksınlar? Siz benim külahıma anlatın, yaşlılarımızı korumak için sokağa çıkmalarını biraz daha geciktireceğiz demelerini.
İnsaf be, 65 yaş ve üzeri, üç aydır evlerde, yargı kararı olmaksızın, adeta hükümlü olarak dört duvar arasında yaşıyorlar.
Bir pazar günü her yerlerin kapalı olduğu bir zamanda dört beş saat sokağa çıkma izni veriliyor ve çok matahmış gibi de, bu ülkenin Cumhurbaşkanı olan zat, bu kararı bizzat kendisi açıklıyor ve sanki, küçük bir çocuğa bayram parası verir gibi, yaşlıları sevindiriyor sözüm ona. Kendisinin de 65 yaşında olduğunu unutuyor.
Kapalı alan olan AVM ler açık, açık alan olan parklar ve deniz kenarları ise, yasak.
Niçin bugüne kadar yasaklar, yaş kriterine göre uygulandı anlamış değiliz.
Son kararla, iş ve işletme sahibi 65 yaş üzeri yasak kapsamından çıkarıldı ama, 65 yaş altı ve 18 yaş üstü herkes, büyük bir nüfus, sokakta yine serbestçe dolaşmaya devam edecekler.
Bize göre, salgının çoğalmaması için, nüfusun bir kısmı evde hapis tutulacaksa, yaşa başa bakılmamalıdır. Ölçü; iş sahibi, çalışıp çalışmama, üretime katkı sunup sunmama olmalıdır.
Adam, 18 yaşın üzerinde ve 65 yaşın altındaysa, ama işsiz ve güçsüzse, üretime bir katkı sunamıyorsa, bir yerde çalıştığını belgeleyemiyorsa, o insanların aylak aylak sokak ve caddelerde dolaşmalarının ve virüsü yaymalarının önüne geçmek amacıyla, asıl onları evlere kapatmalısınız.
Hiçbir ayırıma tabi tutmadan, tümünü aynı kefeye koyarak, kronik hasta ve virüse karşı dayanıksız kabul ederek, sadece nüfus kağıtlarına bakarak, evde tutmak suretiyle, 65 yaş ve üzeri insanlardan, ne istediniz bugüne kadar?
Adam, 65 ve üzeri yaştadır ama, iş ve güç sahibidir, üretiyordur, kimseye zararı olmadığı gibi, ülke ekonomisine katkı sunuyordur.
65 yaş ve üzerini evlere hapsederek, onları virüsten koruyoruz iddiasıyla onlara daha büyük zararlar veriyorsunuz. Güneş alamayan D vitamininden yoksun kalan, psikolojileri bozulan bu insanları, virüsten öldürmemek adına, kalan ömürlerinde sürünmeye mahkum ediyorsunuz.
Osmanlıdan kalan saraylar yetmiyormuş gibi, kendi yaptırdığınız saraylara, uçan saraylara ve lüksünüze harcadığınız paralar, yatırım diye, taşa toprağa ve betona gömdüğünüz israf derecesindeki harcamalarınız sonucunda, devletin kasasında para bırakmadığınız için, aslında ilk baştan yapılması gerekeni, toptan genel bir sokağa çıkma yasağını, herkese test yapılmasını, karar altına alarak uygulayamadınız, virüsün tüm faturasını gençlere ve yaşlılara kestiniz.
Ne diyelim, başınıza 65 yaş ve üzeri insanlar kadar taş düşsün.
Güner Yiğitbaşı
29/05/2020Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder