İnsanlık anıtı tekrar Kars’a dikilmelidir

Taliban gibi anıt yıkıyorlar.
İnsanlık anıtı tekrar Kars’a dikilmelidir
“İnsanlık” anıtını R. T. Erdoğan’ın  “ucube” diyerek yıktırması olayına gelmek istiyorum. 
Heykel Sanatçımız Mustafa Aksoy tarafından yapılan “İnsanlık Heykeli” zamanın Başbakanı R.T.Erdoğan tarafından “ucube” denilerek yıktırılma kararı aldırılmıştı.
Kars Belediyesi, heykelin yıkımı işini 272 bin TL’ye ihale etmiş, anıt 2011 de yıkılmıştı. Yıkıma karşı yargı yolunun tükenmesi üzerine 2014 yılında Mustafa Aksoy, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM başvuruyu 5 yıl sonra gündemine aldı. AYM Genel Kurulu, heykelin yıkılması nedeniyle Aksoy’un ifade ve sanat özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi ve Aksoy’a tazminat ödenmesine hükmetti. Karar 6 muhalif üyeye karşılık 8 oyla alındı. Karar 6 muhalif oya karşın 8 oyla alınmış. Bu karar karşısında bazı kimseler, “demek ki AYM için altı Taliban kafalı daha var”  diye söyleniyorlardı.  Kararın gerekçesi iki ay içinde açıklanacak.
Aradan hayli bir zaman geçmiş olsa da Anayasa Mahkemesi’nin (AYM), anayasada güvence altına alınan ifade ve sanat hürriyetlerinin ihlal edildiğine” ilişkin 8 yıl sonra bile karar vermesi, ülkemizin sanat özgürlüğü adına yüreğimize su serpti, sevindirdi.
Yoksa ülkemiz Talibanlaşıyor mu diye sanatseverleri endişelendiriyordu.
Bilindiği gibi, Taliban da böyle bir yıkım yapmış, Afganistan’daki 50 m ye varan taşlara oyulmuş  bu insanlık mirası Buda heykellerini, “ucube” ne ki “put” diyerek yıkmıştı. (1)
Dünyada, çoğunluğu böyle İslam ülkelerinde olmak üzere, tarihi ve sanat eseri olan eşsiz anıtları heykelleri gerici kişi ve güçler yok ediyordu.
“Ucube” diyerek sanat eserini yok etmişlerdi.
Heykel sanatçımız Mehmet Aksoy tarafından 2006 yılında, Kars’ta şehre hakim bir yerde bulunan Üçler Tepesi denilen km lerce uzaktan görülebilen yere “İnsanlık Anıtı” yapılmıştı. Hem de AKP li belediyesi zamanında yapılan bu sanat eseri ne yazık ki AKP li Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından “ucube” diyerek, kafasına uymadığı için 2011 yılında yıktırılmıştı.  Böylece bir sanat eserini yıkmakla tıpkı Taliban’la aynı zihniyeti taşımış oluyoruz adeta.
Dünyada ülkesinin sanatçısı tarafından ülkesine yapılan muhteşem bir sanat eserini yıkan başka bir devlet adamı var mı bilmiyorum.
Heykel yıkılırken, uzun zaman emek verdiği sanat esrinin yıkılışını gözyaşları içinde gören
İnsanlık anıtı tekrar Kars’a dikilmelidir

Heykeltıraş Mustafa Aksoy şöyle diyordu:
“İnsanın kalbinde bir sıkışma oluyor, artık vücudum yok gibiydi; elim, ayağım, bedenim yokmuş gibi. İnsanlar kesti, numaralandırdı; tekbir getirerek kafasını kestiler benim heykelimin, izlemek dışında yapabileceğim hiçbir şey yoktu.”
Basına yansıyan bilgilere göre ve Mehmet Aksoy’un anlattığına göre, bitirilmesi üç yıl süren heykeli, zamanın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Kars’ta kaldığı otelin dördüncü katından görüp, “ne kadar da ihtişamlı duruyor” demiş;  yanında bulunanlardan birisi, “beğendiniz mi”, diye sorunca “aman susun” diye cevap vermiş. Davutoğlu’nun bu beğenisi bile, yapılan heykelin ne kadar önemli bir sanat eseri olduğunu belirtirken,  Davavutoğlu’nun “aman susun” demesinin, sanat eserine yapılan bu yıkım eyleminin isabetsizliğini belirtmiyor mu?  Hem de bu sözünü korkarak söylüyor.
Dünyada itibar bilim ve sanatla artar
Öyleyse,  heykel, resim, müzik, yazı, karikatür gibi sanat eserlerini bir kişinin beğenip beğenmemesi gerçeği tam yansıtmaz, asıl olan sanat eserine olan hoş görünün artmasıdır. Şu şaşmaz bir gerçek ki, sanatı, sanatçıyı, bilimi, bilim adamını, yazar-çizerleri ve eserlerini ne kadar çok korur ve hoş görü ile karşılarsak sanat eserleri dolayısıyla kültür ve refah da  o denli artar. İsterseniz itibar konusunda bir parantez açalım.
{İtibar konusunda tek bir örnek vermek gerekirse, bu gün ülkemizde Atatürk’ün anıtlarına,  Atatürk’e, ilkelerine saldırılırlar yapılırken;  meydanlarına Atatürk anıtını çok zaman önce diken İsrail, etrafı düşmanlarla çevrili olmasına, ekecek doğru düzgün tarım arazisi olmamasına rağmen (22 bin km kare-8 milyon nüfus) tarım ülkesi olan Türkiye’ye milyonlarca dolar tohum gibi tarım ürünleri satmaktadır.  Ayrıca 780.000 km kare toprağı olan 80 milyonluk Türkiye’nin tank ve uçaklarını modernize ediyordu. İşte o ülke itibarlı olur. Daha 1952 de Kore Savaşı’nda yardımına koştuğumuz G. Kore Türkiye’den fakirdi;  51 milyon nüfusu ve 99.700 km2 topraklı küçük bir ülke bizi çok geçti.  Dünyanın en zengin ülkelerinden Japonya 377.973 km, Almanya 357.386 km ile ekonomilerini kıyaslamak bile insana hüzün veriyor}.
İtibar bilim ve sanatta ilerleme ile olur
Demek ki kalkınma ve refah sistemle, yönetim biçimi ile ilgili.  Yoksa cami (mabet), saray yaparak ülkelerin itibarları artmaz). Refah fert başına düşen gelirle, insani gelişmiş seviyesinin yüksek oluşu ile bilim ve sanattaki başarısı ile itibar artar.
Dünyada bilim ve sanata, bilim adamlarına ve sanatçılara verdiğimiz önem arttıkça,  bilim ve sanatta da ilerleyecek itibarımız artacaktır,  ülke daha çağdaşlaşacaktır. Yoksa Osmanlı gibi borç para alarak,  borç üstüne borç yaparak oraya buraya saray, mabet yaparak, din okulu açarak itibar artmaz, ülke geriye gider.
Bunun için en ileri görüşlü devlet adamımız Mareşal G. Mustafa Kemal Paşa, “sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir, demiştir.
Bir de ülkemize bakalım
Siyasetçiler, sanat ve sanatçılara kendi kişisel görüşlerine göre yön vermemelidir,  veremez de. Siyasetçilerin sanat ve sanatçılara yön verilen ülkelerde çağdaşlık, yenilik olamaz.  Buradan, Kars’ta Heykeltıraş Mustafa Aksoy’un yaptığı
Cumhurbaşkanı RTE, zaman zaman 80 milyonluk nüfus, 780.000km2 topraktan bahsederek havalanması ile ülke itibar kazanamaz. Bir de “ey Almanya, ey Fransa, ey…diyerek bağırıp çağırmakla da itibar artmaz.  Bizde ise, ülkede, kimi sanatın içine tükürüyor, kimi sanat eserlerine “ucube” diyor, kimi heykellere saldırıyor,  RTE yi eleştirene, muhalif olana davalar açılıyor,   nerede ise gık diyene dava açılıyor, sanatçılar hakkında davalar açılıyor, gazeteciler, yazarçizerler hapse atılıyor Metin Akpınar’dan Fazıl Say’a kadar nice sanatçılar hakkında davalar açılıyor.
Batı’da hapishaneler boşalırken, biz ise yeni modern hapishane yapmaktan, açılmaktan bahsediyoruz. 2017’de Türkiye’de Cezaevinde bulunan kişi sayısı 2016’ya göre %15,7 artarak 232.340 oldu. (2)
Yüzlerce binlerce gazeteci işinden atılmış veya ayrılmış ve 134 gazeteci ve meyde çalışanı hapiste bulunmaktadır.
Türkiye’deki ceza infaz kurumu sayısı da 2010 yılından 2014 yılına kadar azalış gösterse de, 2014 yılından 2017 yılına kadar artış göstermiştir. 2017 yılı itibariyle Türkiye’deki ceza ve infaz kurumu sayısı 386 olarak görünüyor. (3) Yani AKP döneminde suçluların da, cezaevlerinin de arttığını görüyoruz.
Biz yine “ucube” denilen ve yıkılan İnsanlık Anıtı’na dönelim.
İnsanlık anıtı tekrar Kars’a dikilmelidir

Heykeltıraş Mustafa Aksoy, parçala ayrılıp numaralandırılarak, belediyeye ait depo olarak geçen bir tarlaya bırakılan İnsanlık Anıtı’nı tekrar Üçler Tepesi’ne dikmek istiyor. Ama yeniden yaparak değil, hırpalanmış hâliyle; o baskının, yıkımın şahidi bir heykel olarak…
AYM sinin bu hak ihlali kararı karşısında Heykeltıraş Mustafa Aksoy’un, R. T. Erdoğan hakkında, zarar ziyanın karşılanması, yıpranan itibarının telafisi için tazminat davası hakkı doğmuş olmaktadır. Mehmet Aksoy, anıtına “ucube” dediği gerekçesiyle Erdoğan hakkında tazminat davası açmış, mahkeme 2015’te Erdoğan’ı 10 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm etmişti. 
Mustafa Aksoy Eserinin yıkılışını üzüntü içinde izlemiş
Bu konuda, Aksoy basına yaptığı açıklamada şunları anlatıyor:
“Heykelimin yıkılışı günler geceler boyu aklımdan, gözümün önünden silinmedi. Her gece aynı rüyayı görüyordum... O iki insan kafasının koparılışı, gövdeden ayrılışı... Bedenim dağılıyordu. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Yıkıcılar bu işlemi “Allahu ekber diyerek yaptılar.”  Sanki tapınan bir put yıkılıyordu, yıkarken böylece Talibanca davranıyorlardı.
“Sanki ikiz çocuklarım öldürülüyordu ve hiçbir şey yapamıyordum. Her an demir bir pençe kalbimi sıkıştırıyordu. Ölümden beterdi. Öylesine büyük bir acz içindeydim... O acizliği kimse yaşamamalı.”
“Sonra direniş dönemi geldi. Yıkım olayı yurtiçinde, yurtdışında her yere yayıldı. Kamuoyu heykeli konuştu. Ülke gündemine oturdu olmayan heykel. Ben de bol bol heykel, mekân, ışık üzerine konuşmaya başladım. Her yerde heykel sanatını, heykeli anlattım.”
“Heykelim yokluğuyla var oldu. Bugün Kars’a giden yerli ya da yabancı turistlere rehberler, işte ‘İnsanlık Anıtı’ bu tepedeydi diye anlatıyorlar.”
“Doğrusu Taliban ülkesi durumuna dönüşmeyi hak etmemiştik. Bizim kültür düzeyimiz Taliban’dan farklıydı. Onun için mücadeleye devam ettim.”

“Önce Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen’le konuşacağım. Onun fikrini alacağım. Salt anıt diye düşünmeyin, çevresi, kaleye uzanan teleferiği; amfitiyatrosu, mesire yeriyle orası bir kültür alanı olacaktı” diyor. (4)
Son duruma göre,  Mustafa Aksoy, “bu kararla, ‘ucube’ İnsanlık Anıtı’nı doğurdu” , derken,  AYM kararı sonrası, bir tazminat davası daha açmaya hazırlanıyor. M.Aksoy, AYM kararı sonrası, gerekçeli karar açıklandıktan, karar kesinleştikten sonra İnsanlık Anıtı’nı tekrar yerine koyacağım diyor. İşte bu “İnsanlık Anıtı” o yüksek yere dikilmekle Sarıkamış ve öteki cephelerde şehit olan askerlerimizi selamlayan bir simge de olacaktır.
Cevat Kulaksız
Not: Bence bu sanatsal “İnsanlık Anıtı”nı, Çankaya Belediye Başkanı Sayın Alper Taşdelen, Çankaya’nın en yüksek yerine bir kültür hizmeti olarak  “Adalet Parkı” gibi “İnsanlık Parkı” yapıp içine bu heykelin aynısını Mustafa Aksoy’a yaptırmalı ve oraya dikmelidir.

Cevat Kulaksız

SONNOTLAR
(1) (Taliban güçleri 2001’in Mart ayında, “sahte putlar” olduğunu öne sürerek Buda heykellerini havaya uçurmuştu. Buda heykelleri 1,500 yıl önce Afganistan’daki Bamiyan Vadisi’nde kayalara oyuldu. Dünya Kültürel Miras Alanı olan vadide, Buda heykellerinin Taliban tarafından patlayıcılarla yok edilmesi dünyada üzüntü yaratmış protestolarla tepki verilmişti)
(2)cezaevi-istatistikleri? gclid=CjwKCAjw67XpBRBqEiwA5RCocSSdZXpN__ohxRT8l8S4By-1_OGzMrCb7krvYpXdIq20E1uQLC7lthoCJEcQAvD_BwE
(3)https://tgs.org.tr/cezaevindeki-gazeteciler/
(4)https://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1486600/Yokluguyla_var_olan_bir_heykel_oykusu..._insanlik_Aniti_yeniden....html?fbclid=IwAR3WoFd7hZX8AwGr3oGSRZuUarrZpG15pyOBiQ2Dxtt6XSHkSeqNb4PqDg0

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget