Resmi tatil günümüz çok azmış gibi, o gün de resmi tatiller arasında yerini aldı.
İş başındaki siyasal iktidar ve onun sayın lideri, 15.Temmuzdan siyasi rant çıkarmaya devam ediyor.
FETÖ ile işbirliği yaparak, onun her istediğini yerine getirerek 15.Temmuz'u adım adım hazırlayan, ülkemizi 15.Temmuz hain darbe girişimi ile yüz yüze bırakan süreci hızlandıran ve 15.Temmuz. 2016 tarih itibariyle, on dört yıldır tek başına iktidar olan AKP, 15.Temmuzu bir başarı gibi göstereceğine, ülkeyi; kendi elleriyle beslediği, devlet kadrolarını işgal ettirdiği FETÖ'nün bu hain darbe girişiminden utanmalı ve 15.Temmuz'u ağzına dahi almamalıdır.
Darbe girişiminin bastırılmış olması, AKP iktidarının bir başarısı değildir, bu darbe girişiminin bastırılmış olması; AKP iktidarının siyasi bilançosunun aktif hanesine bir artı değer olarak asla yazılamaz. Bu darbe girişimi, AKP iktidarının yüz karasıdır.
Önemli olan darbe girişiminin bastırılması ve başarısız kılınması değil, darbe koşullarının yaratılmamasıdır.
Bir insan kendisine iyi bakmaz, ağır şekilde hastalanır ve sonra bir çok maddi ve manevi bedel ödeyerek iyileşirse, bu sonuç o insan için bir başarı değildir. Kendisine iyi baksaydı hastalanmayacak ve bir çok maddi ve manevi bedel ödemeyecek ve hiç üzülmeyecekti. İşte, bize göre 15.Temmuz'u da böyle değerlendirmek gerekir.
15.Temmuz darbe girişiminin birçok şehit ve gazi vererek, Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratarak, halkın gözünden düşürerek bastırılması, bu nedenle başarı değil, birçok hatalar zinciri sonunda kaybedilen eşeğin sonradan bulunarak sevinilmesidir.
15.Temmuz,siyasi iktidarın yüz karası bir başarısızlık olduğu için, siyasi iktidar 15.Temmuzu bir tabu haline getirme ve bu konuda eleştiri yapılmasını önleme gayreti içindedir.
Güneşin balçıkla sıvanamadığı gibi, gerçekleri de asla kamufle edemezsiniz, boşuna uğraşmayınız.
15.Temmuz kutlamalarında, AKP Genel Başkanı yine CHP liderini ağzına doladı, milli birlik günü olduğu söylenen kutlamalarda yaptığı konuşmasında CHP Genel Başkanını 15.Temmuz darbe gecesi Atatürk Hava alanından tankların arasından Bakırköy'e geçmekle suçladı.
Bu ne büyük bir çelişkidir, milletin birliğini temsil eden bir koltuğa da sahip olan ERDOĞAN, adı demokrasi ve Milli Birlik Günü olan kutlamalarda yaptığı konuşmasında, yerel yönetimlerde iktidar olan kendisine seçim yenilgisi tattıran milyonlarca seçmene sahip CHP lideri KILIÇDAROĞLU'nu darbe taraftarıymış gibi gösteren bölücü ve ayrıştırıcı bir konuşma yapabiliyor, anlamak gerçekten çok zor.
Burada bir gerçeği dile getirmek ve bir hakkı teslim etmek istiyoruz.
15.Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında; ne Hande FIRAT'ın müzelik olan cep telefonunun, ne bu telefonla halkın sokağa çıkması çağrısı yapılmasının ve ne de sabaha kadar okunan selaların bir etkisi olmuştur.
Darbe girişimi; dini eğitim alan, sorgulamadan, pozitif ilimden yoksun, kurmay zekası bulunmayan, askerlikle uzaktan yakından ilgileri ve yeterli bilgi ve yetenekleri olmayan, hak etmedikleri rütbe ve makamlara getirilen FETÖCÜ subay ve astsubayların beceriksizlikleri, buna karşılık, demokrasiye bağlı Atatürkçü gerçek subay ve astsubayların, hain FETÖ darbe girişimine sıcak bakmayarak karşı eyleme geçip mevcut düzenden yana çıkmaları, darbecilerin emirlerini yerine getirmekten başka bir günahları olmayan emir kulu ve vicdan sahibi çoğu askerlerin, ellerindeki silahları, sokağa çıkan halka doğrultarak acımasızca ateşlememeleri, halkın silahsız direnişine teslim olmaları nedenleriyle önlenebilmiştir, bu böyle bilinmelidir.
Burada yapılması gereken; her 15.Temmuz günü tören yapıp, olmayan demokrasiyi ve milli birlik ve beraberliği kutlama adına nutuk atmak değil, ucu nereye varırsa varsın, kime ve kimlere dokunursa dokunsun, hain FETÖ'nün siyasi ayağına ulaşarak FETÖ'ye son yumruğu vurmaktır.
Bu, sizce mümkün mü değerli okurlar?
Güner Yiğitbaşı
18/07/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder