Kamuoyu Ferhat Sarıkaya’yı Şemdinli davası nedeniyle 2005 yılından beri tanımaktadır.
Hatırlanacağı gibi Şemdinli davası, 05.10.2005 tarihinde Seferi Yılmaz adında bir yurttaşın kitap evinin bombalanması nedeniyle açılan davadır.
Bu davada sanık olan Astsubay Ali Kaya için “Tanırım iyi çocuktur” diyen dönemim Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ta, çete kurmak ve yargıyı etkilemekten suçlanmış ve dosyası Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya tarafından ayrılarak Genel Kurmay Askeri Savcılığına gönderilmişti.
Sonra Ferhat Sarıkaya Van Cumhuriyet Savcılığına atanmış ve HSYK tarafından 20 Nisan 2006 tarihinde meslekten ihraç edilmişti.
2010 yılında Anayasanın halkoyuna sunulup kabulünden sonra ihraç edilen Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının tekrar mesleğe dönme yolu açılmış ve Ferhat Sarıkaya Mesleğe dönüş yapmıştı.
Ancak Sarıkaya 2016 yılında hakkında yapılan bir soruşturma nedeniyle geçici olarak meslekten uzaklaştırılmış ve tamamlanan soruşturma sonucunda da geçen hafta ikinci kez HSK tarafından meslekten ihraç edilmişti.
Bunları neden yazıyorum.
O dönemde üyesi olduğum Hukukçular internet sitesinde Ferhat Sarıkaya’nın ihracı genç meslektaşlarım tarafında tartışılıyordu.
Çoğu olaya kendi kişisel siyasi düşünceleriyle yaklaşıyor ve ihracı haksız buluyordu.
Yapılan yorumları okuyunca, Yargıç ve Cumhuriyet Savcısının her koşulda tarafsız ve objektif düşünmesi gerektiğine inandığım için, genç meslektaşlarımın düşüncelerinin aksine siteye bir yorum yazdım bu yorumu aşağıda bilgileriniz sunuyorum.
08.11.2018
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
İşte o Yorumum:
“Değerli meslektaşlarım,
Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın düzenlediği Şemdinli olayları iddianamesi nedeniyle HSYK tarafından ihraç edilmesi kararı tartışılırken, öncelikle konuya ön yargılı ve kendi siyasi düşüncelerimiz doğrultusunda değil, bir hukukçu olarak objektif yaklaşmamız gerekmektedir.
Ankara Hukuk Fakültesinde okuyan değerli meslektaşlarım çok iyi biliyorlar. Fakülte rozetinde, bir elinde terazi, bir elinde kılıç, gözleri bağlı bir kadın figürü vardır. Bunun anlamı hukuk kadın gibi zarif, terazi kadar doğru, kılıç kadar keskin, olayın taraflarını tanımayacak kadar kördür.
Bu bağlamda olayı tartışıp doğru ve gerçeği bulmak hukukçunun olmazsa olmaz görevidir.
Sarıkaya neden ihraç edilmiştir. 1-Söz konusu iddianameyi düzenlerken Şemdinli’de birçok olaya adı karışmış bir tanığın başka bir kanıtla desteklenmeyen ve daha önce hakkında soruşturma yapan bazı komutanlara suç isnat eden ifadesinin aynen iddianameye geçirildiği…
2-TBMM Araştırma Komisyonu Başkanının komisyon üyelerinin haberi olmadan soruşturma ile ilgili ifadeler gönderdiği…
3-Yetkisini aşarak olayla ilgili olmayan ve bazı komutanları suçlayan beyanları iddianamede konu yaptığı…
4-siyasilerin olayda etkili oldukları şeklinde kamuoyunda oluşan ve tartışma konusu yapılan kanaat sonrası Cumhuriyet Savcısı Sarıkaya hakkında soruşturma yapılmış ve müfettişlerce düzenlenen rapor HSYK’na gönderilmiştir.
Kurul yaptığı incelemede, Cumhuriyet Savcısı hakkında ki bu iddialarda gerçek payı görmüş ve Cumhuriyet Savcının meslek onuru ile bağdaşmayacak davranışları nedeniyle ihracına karar vermiştir. Bu karara sadece baştan beri olayların içinde olduğu savları ile sorumlu tutulup eleştirilen hükümetten yana tavır koyan Adalet Bakanlığı Müsteşarı karşı oy kullanmıştır.
Yanı karar bire karşı altı oyla alınmıştır. İhraç nedenini en iyi bilen Müfettiş raporunu inceleyen Kurul üyeleridir. Bu durum karşısında Adaletin güvenirliliğine gölge düşüren, Adaleti siyasete alet eden ve en önemlisi tarafsızlığını yitiren Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın ihracı doğrudur.
Bu davranışta olanların meslekte bırakılmaları, mesleği yıpratmak, yurttaşların hukuka güvenlerini sarsmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Objektiflik ve tarafsızlık bir Yargıç ve Cumhuriyet Savcısının Abece'sidir. Hukukta acıma, haksız eyleme göz yumma adaletle bağdaşmaz. o zaman hukuk bu niteliğini kaybederek guguk olur.
Diğer yandan İddianame düzenleyen her Cumhuriyet Savcısını şikâyet edip ihraç ettirmek mi gerekir diyen meslektaşlarımın bu düşüncesine katılma olanaksızdır. Çünkü görevini tarafsız ve yasalara bağlı olarak layıkı ile yapan hiç bir Cumhuriyet Savcısı ve Yargıcın şikâyet üzerine ihraç edildiği konusunda tek bir örnek yoktur. Bende 32 Yıl Cumhuriyet Savcılığı yaptım. Görevim gereği çıkarlarına dokunduğum birçok yurttaş tarafından şikâyet edildim ve müfettiş soruşturması geçirdim hepsinden alnımın akı ile çıktım. Meslek hayatımda bu şikâyetlerden ötürü tek bir ihtar dahi almadım. Bu nedenle İddianame düzenleyen Her Cumhuriyet Savcının şikayet edildiğinde ceza alacağı savı doğru değildir. Adalet. org sitesindeki meslektaşlarımın bu konuda ki mesajlarını da okuyorum. Maalesef genç meslektaşlarım olaya biraz hissi yaklaşıyorlar. Bu yüce mesleğin onuru açısından yaklaşan herkes kararı doğru bulur. Saygılarımla” 17.08.2006
(Facebook, Onpunto, AÜHF, Twettre de yayınlandı)
Yorum Gönder