Burada çok ince bir ayırıma dikkati çekmek istiyoruz. İşin püf noktası da bu ayırımda gizlidir.
Bizim gibi temsili demokrasilerde, egemenliğin kayıtsız ve şartsız kendisinde olduğu milletin iradesini temsil eden, millet adına egemenlik hakkını kullanan meclislerin,kesintisiz ve sürekli bir şekilde var olmaları, mutlak zorunluluktur.
Yani, temsili demokrasilerde kurumsal olarak meclisler sürekli var olacaklardır.Demokrasi ile yönetilen ülkelerde meclislerin kurumsal olarak fesihleri, yani tamamen kapatılmaları,dağıtılmaları,yok edilmeleri asla mümkün değildir.Meclisin kurum olarak fes edilmesi halinde demokrasiden bahsedemeyiz. Anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek olan hükümleri de buna manidir.Bu nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurum ve anayasal bir organ olarak feshi yetkisi, Cumhurbaşkanına ve bizzat meclisin kendisine dahi verilemez.
Bu itibarla, bugünlerde tartışılan meclisin feshinden maksat; meclisin kurumsal, yani kurum ve anayasal bir organ olarak tamamen feshi değil, dönemsel olarak feshidir. Referanduma sunulan anayasa değişiklik paketinde yer alan Cumhurbaşkanının meclisi fesih, yani meclis seçimlerinin yenilenmesine karar verme yetkisi de, meclisin kurumsal olarak tamamen feshi değil,dönemsel feshidir.
Peki meclisin dönemsel feshi nedir?
Bilenler bilirler, meclis seçimleri ve meclis çalışmaları dönemlerle anılırlar. 22. 23.24. dönem gibi.
1.Kasım.2015 de yapılan milletvekili seçimleriyle oluşan ve şu an görev başındaki meclis ve bu mecliste görev yapan seçili milletvekilleri, Meclisin 26. Dönem Milletvekilleridir. 7.Haziran.2015 milletvekili seçimleriyle oluşan ve süresi içinde hükümet kurulamadığı için Cumhurbaşkanı tarafından fes edilen ve 1.Kasım.2015 de tekrarlanan seçimle yenilenen meclis ve milletvekilleri de, 25.Dönem Milletvekilleriydi.
Demek ki, 7.Haziran.2015 de yapılan seçimlerle oluşan 25. dönem meclis ve o meclisin milletvekilleri, dönemsel olarak feshedilmiş ve 1.Kasım.2015 de yenilenen seçimlerle oluşan 26.Dönem meclis ve milletvekilleri, 25. dönem meclisten görevi devralmıştır.Meclis, kurumsal olarak, yerli yerinde kalmış,ama 25. dönem sona ererek 26. döneme geçilmiştir.
Sanırım anladınız,kafalarda hiçbir şüphe kalmadı.İşte, referanduma sunulan yeni anayasa paketinde yer alan ve dönem tamamlanmadan, hiçbir koşula tabi olmaksızın Cumhurbaşkanına tanınan meclisi fes etme (meclis seçimlerini yenileme) yetkisinin anlamı, meclisin anayasal bir organ ve kurum olarak tamamen ve kalıcı bir şekilde feshi değil, yenilenecek olan seçimlerle seçilecek olan yeni milletvekilleriyle doldurulacak olan dönemsel fesihtir.
Cumhurbaşkanına, hiçbir koşul aranmadan tanınan bu dönemsel fesih yetkisi dahi; meclisi vesayet altına alacağı, örneğin %51 ile seçilen bir Cumhurbaşkanına, yani %51 lik iradeye, %100'ü temsil eden Meclisin tamamını,dönemsel de olsa,dağıtma ve yok etme imkanı verdiği için,sakıncalı ve antidemokratik bir yetkidir.
14/04/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder