Alevi çocuklarını dışlayan öğretmen

Bir gün telefonuma Alevi çocuklarının okulda dışlandığına ilişkin bir video düştü. Bilgisayarımda bulunan, kim olduğunu anımsayamadığım, sanırım mille

Alevi çocuklarını dışlayan öğretmen
Bir gün telefonuma Alevi çocuklarının okulda dışlandığına ilişkin bir video düştü. Bilgisayarımda bulunan, kim olduğunu anımsayamadığım, sanırım milletvekili idi, heyecanlı bir hatip mikrofonun karşısında alkışlar arasında konuşurken bir okulda bazı öğrencilerin Alevi çocukları olduğu için “piç” benzetmesi ile dışlandığını, aşağılandığını anlatan şu konuşmayı yapıyordu:

“Milli Eğitim Bakanı aramızda yok, dinlemiyor şimdi bizi. Bursa’da şöyle bir şey yaşanıyor ibretlik bir olay yaşanıyor. Parti grupları bunu ciddiye almıyor bunu söyleyeyim. 

Bursa’da Hürriyet Anadolu lisesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mehtap Cengiz adlı bir kadın diyor ki, Alevilere yönelik, buradaki Alevi öğrencilere yönelik. “Bunların çoğu ailesi babası kimlere ait olduğu belli değil”, diyor bunu söylüyor. Ve sonra bu Mehtap Cengiz şikâyet ediliyor, şöyle bir şikâyet dilekçesi yazıyor, yazdığı cevap dilekçesi şu: 

“Ben Alevilerin gittiği yolun yanlış olduğunu düşünüyorum, çoğu Alevi çocuğu kimden olduğu belli değildir, çoğu Alevilerin ahlak yasası açısından bozukları olduğunu bilhassa kız öğrencilerin ders arasında konuşmasını silah olarak kabul edilmesini istiyorum” diyor, dilekçeye yazıyor veriyor. 

Bu öğretmen nerede şu anda? Bu öğretmen hakkında sadece bir soruşturma açıldı ve başka bir okula verilerek görevine devam ediyor. Yine ayırımcılığa, kin kusmaya, zehirlemeye bu sapkın inancını sapkın düşüncesini bizim üzerimizden uygulamaya devam ediyor. Bu meczubu ne zaman görevden alacaksınız, bu meczubu ne zaman öğretmenlikten men edeceksiniz. Sadece soruşturma açıp sadece okul değiştirerek bu göreve devam etmesine müsaade mi edeceksiniz, bunu yaptığınız zaman demokrat mı oluyorsunuz; sizin sakal bırakma özgürlüğünüz başınız örtme özgürlüğünüz olunca Türkiye özgür mü oldu? 

Bu Alevi çocukları bu psikolojiyi yaşatmaya hakkınız var mı sizin? Bu iftiraları rahatlıkla atabiliyorlar, atıyorlar ama görevden uzaklaştırmıyorlar. Bakın pozitif tarihe geçti sayın bakan, bu sıkıntı yaşanıyor, siz buraya bakın, bunu engelleyin, bunu durdurun. Parti gruplarını da dikkate davet ediyorum. Bu kadının görevden alınması için uğraş verilmesini istiyorum, bütün Alevi tolumu adına”.

Ben öğretmen bir kişi olarak bu bayanın Alevi çocukları için söyledikleri karşısında dehşete kapıldım. Ayırımcılık bir yana, bu kadın hiç öğretmen formasyonu almamış bir kişi gibi konuşuyor. Öğretmen olarak karşımızdaki öğrencinin-çocuğun hangi dinden hangi mezhepten olursa olsun, o öğrencilerin hepsine aynı şefkati göstermemiz gerekirdi. Öğretmen çocuk nazarında örnek yüce bir kişidir. Bu sözleri öğretmeninden duyan Alevi çocuğunun ruh halini düşünün, nasıl bir travma altında kalır. Bu bayan öğretmen, hümanist bir düşünce ile bütün din ve mezheplerin dostluğunu kardeşliğini vurgulamalı idi.  

Bu öğretmen bu söylemi ile ayrıca Alevileri dışlıyor, vatandaşlar arasındaki kin ve düşmanlığı artırmaya da neden oluyor. Bu şekildeki söylemler arttıkça, Alevilere karşı kin ve düşmanlığı artırarak ülke huzurunu bozmaya da neden olmaktadır. Bu bayan bu düşüncesi ile asla öğretmen olmamalıdır. 

Böylesine konuşmalar arttıkça dalga dalga yurt geneline yayılarak Aleviler aleyhinde dışlama yanında Allah korusun saldırılara da neden olacak bir ortama neden olmaktadır. Osmanlı da böylesine Alevileri dışlardı. Ne ki daha yakın zamanda Sivas’ta, Kahramanmaraş’ta böylesine saldırı e katliamlar oluşmadı mı? Yüzyıllar boyunca Alevi katliamlarını bir düşünün.

Alevi çocuklarını dışlayan öğretmen

Alevi çocuğu polis sınavında Alevi olduğu için eleniyormuş

Hemen aklıma gelen, tanık olduğum bir olayı anlatmak istiyorum. Bir gün Batıkent’ten Kızılay’a gitmekte olan halk otobüsünde giderken yanımda oturan adamla bu konuda bir sohbet havası oluştu. Alevi ayırımcılığı konusunda, aklımda kaldığı şekliyle şunları anlatmıştı: 

“Benim oğlum polis olmak için imtihanlara girdi, yazılıdan yüksek puan aldığı halde sözlüden hep eleniyordu. Bu birkaç defa oldu, oğlum çok üzülüyordu. Canım sıkıldı, Emniyet Genel Müdürlüğüne gittim, bu neyin nesi, oğlum yazılıda yüksek puan aldığı halde neden mülakatta eleniyor, sebebini öğrenmek istiyorum, diye yetkililere nedenini ısrarla sormak istedim. Beni bir müdürün odasına çıkardılar. Durumu ona anlattım, ailece çok üzüldüğümüzü söyledim. Adam kalkıp dolaptan bir dosya çıkardı, bana sen nerelisin, diye sordu. İlçemi köyümü söyledim, sizin köy Alevi köyü imiş, biz Alevileri polis olarak almıyoruz” dedi. Bu ayırımcılık karşısında beynimden vurulmuşa döndüm”. Gerçekten Alevileri polis olarak almama gibi bir uygulama varsa çok acı. Bizim vatandaşımız Almanya ve Avrupa’nın öteki ülkelerde polis olurken, Alevileri Türkiye’de dışlamak insanlık dışı, çağ dışı bir zihniyettir.

Bu yazıyı yazdığım sırada, Cemil Kılıç’ın 2023’te basılan Allah adına adlı kitabını okuyordum. Kitabın 97. Sayfasına geldiğimde Allah adına Alevilerin nasıl dışlanıp katledildikleri anlatılıyordu. Cemil Kılıç bir din bilgini öğretmendir, dindeki çarpıklıkları kitaplarında korkusuzca yazdığı, konferanslarında korkusuzca anlattığı için “dinci kinci” yönetim tarafından emekliliğine az bir zaman kala öğretmenlikten atılmıştır. Sayın Cemil Kılıç, Alevi dışlanması, ne ki Alevi kırımı konusunda kitabının 97. Sayfasında şunları yazıyor: “Aleviler tarihleri boyunca egemen dinci kesim tarafından pek çok kez kırıma uğratılmış bir toplumdur. Alevilerin katledilmesi için fetva veren müftüler, şeyhülislamlar ve genel anlamda dinci erk sahipleri onları dinsizlikle, kafirlikle ve fitne ile suçladı. Alevilere yönelik ileri sürülen ağır ve haksız suçlamalardan kimileri şöyle:

Aleviler Allah’ı inkâr ediyor!

Aleviler Hz. Muhammed’in peygamberliğine iman etmiyor!

Aleviler Kur’an’a inanmıyor!

Aleviler Hz. Ali’ye peygamber diyor!

Aleviler sahabeye dil uzatıyor!

Aleviler namaz kılmıyor!

Aleviler oruç tutmuyor!

Aleviler gusül abdesti almıyor!

Aleviler kadın erkek cem yaparak “harem selamlık” kuralını çiğneyip günah işliyor!

Bu yalanlar tarih boyu Alevileri katletmek için kullanıldı. 

Alevi çocuklarını dışlayan öğretmen

“Canları, malları, eşleri ve çocukları hakkında helal fetvası verildi. Hatta 7 Alevi öldürülen sorgusuz sualsiz cennete gider” denildi. 

Oysa bunların tümü gerçek dışı”.

İşte İslam tarihi boyunca Kerbela katliamından bu yana yüzyıllarca Aleviler bu bayan öğretmen gibiler tarafından dışlandılar, katliamlara uğradılar. Bu öğretmenin öğrencilere karşı söylediği bu yalan ve iftira için kınıyorum. Millî Eğitim Bakanlığı böylesine çarpık ve iftira dolu laf edenleri nasıl öğretmen olarak meslekte tutar. Alevi kardeşlerimiz, Türkiye’de 30 milyonu bulur vatansever, Atatürkçü aydın insanlardır. Bu tür iftiralara itibar etmeyelim.

Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget