“Açlığa yoksulluğa hayır” dediler
2021 Tüm Emekliler Sendikası Ankara şube ve temsilcilerince “maaşlarıyla dul ve yetim aylıklarına, gerçek enflasyona göre derhal seyyanen ek zam yapılmalıdır” diyen emekliler Ankara Ulus Meydanındaki anıt önünde basın açıklaması ile eylem yaptılar.
Ellerinde duygularını, düşüncerini, isteklerini yansıtan dövizlerle Ulus Meydanındaki anıt önünde toplanan emekliler, uzaklardan bakan başka emekliler ile bazı küçük kalabalıklar ve uzaktan bakan polislerin meraklı bakışları önünde sloganlar atarak ellerindeki dövizleri sallıyorlardı.
Kamuoyuna yaptıkları basın bildirisinde ilgililere ve kamuoyuna şu duygularını yansıtmak istediler:
“22 yıldır tek başına iktidarda olduğu halde emekliyi görmeyen, açlığa ve sadaka düzeyine indirdiği maaşlarla açlık sınırı altında bir yaşama mahkûm eden tek adam iktidarı 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçimlerle tekrar iktidar oldu.
Tek adam rejiminin 22 yıllık karnesine baktığımızda:
Emeklilerin sendikalarını kapatan, Anayasal ve çağdaş bir hak olan örgütlenme haklarımızı gasp eden bir iktidar görüyoruz.
Emeklilere ve emekçilere kaşıkla verip kepçe ile alan bir iktidar görüyoruz.
Enflasyona ve hayat pahalılığı altında emeklileri inim inim inleten bir iktidar görüyoruz. Açlık sınırı altında bir yaşam a mahkûm edildikleri için mutfak ihtiyaçlarını bile alamaz duruma düşürülüp, ilerleme yaşlarında guruları kırılarak Pazar artıklarını toplamak zorunda bırakan bir iktidar görüyoruz.
Maalesef seçim sonrası her geçen gün tablonun daha da ağırlaşacağını biliyoruz çünkü Cumhuriyet tarihinde ilk kez Merkez bankasının döviz rezervleri milyarlarca dolar ekside. Seçimleri kazanabilmek için halktan ekonomiyi batırdıklarını gizlemek için Rusya’ya olan 30 milyar dolarlık doğalgaz borcunu ödenmeyip, ötelendiğini, yine körfez ülkelerinin iktidarın ekonomiyi batırdığı anlaşılmasın diye 40 dolar civarında tefeci faizi ile kısa vadeli kredi gönderdiği biliniyor.
Büyük umutlarla Maliye Bakanlığına getirdikleri Mehmet Şimşek bakanlığı devrederken kendisine dört elle sarılmalarına sebep olan ekonomik krizin sebebinin “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” diyerek tek adam rejiminin ekonomi politikaları olduğunu söyledi.
Mehmet Şimşek’in rasyonel olmayan yeni akıl dışı, gerçekçi olmayan politikalar sebebiyle oluştuğunu söylediği ekonomik krizin faturasını krizin sorumlusu olmayan başta emekliler olmak üzere halka keseceğini geçmiş pratiğinden biliyoruz.
Neoliberal politikaların sıkı bir savunucusu olan Mehmet Şimşek gün geldi “asgari ücret artışı zulümdür” dedi, gün geldi işçi grevini yasaklamayı, ertelemeyi savundu. Mehmet Şimşek gün geldi işçilerin tek güvencesi kıdem tazminatının işsizlik sebebi olduğunu, işgücü piyasansın olabildiğine esnekleşmesini, yani işçilerin kölelik şartlarında çalıştırılmasını savundu.
Bu neoliberal kafa yapısının biz emeklilere de sıcak bakmayıp sebebi olmadığımız ekonomik krizin faturasını bize ödetmek isteyeceği daha ilk icraatında belli oldu.
Bütçe açığı yılın ilk dört ayında 382,5 milyar TL. olarak öngörülenin çok üstünde gerçekleşti. Rasyonel olmayan ekonomi politikaları uyguladıkları kurtarıcı olarak getirdikleri kişi tarafından dahi söylenen tek adam iktidarının 2023 bütçesinin de rasyonel bir bütçe olmadığı 4 ay da ortaya çıktı.
Bu tabloyu bilerek göreve başlayan Mehmet Şimşek bütçe tasarrufuna Mayıs enflasyonu %0,04 olarak açıklayarak biz emeklilerin zamanımızdan çalarak, ekonomik krizin faturasını bizlere ödeteceğini göstermiş oldu.
ENAG’a göre mayıs ayı enflasyonu %5,68. Ama Mehmet Şimşek ile birlikte TUİK aklımızla daha fazla dalga geçecek.
Bütçe açığını kapatmak için iğneden, ipliğe her şeye zam yapacaklar. Bizleri daha da yoksullaştıracaklar. Ülkede bozulan gelir dağılımını düzeltmek bir tarafa, “itibardan tasarruf olmaz” diyerek, şatafatlı yaşamlarından tasarruf yapmayarak, yüksek gelirlerden vergi almayarak, bütçe açığını dolaylı vergilerle başta biz emekliler olmak üzere halkın sırtına yıkacaklar.
Bu arada hem halkın dikkatini başka yöne çekmek, hem de fırsattan istifade çağdaş eğitime dayalı eğitim sisteminde yeni bir gedik açmak için Millî Eğitim Bakanlığı ve Diyanet işleri bakanlığı okullarda danışmanlık yapması için din görevlileri göndermek üzere protokol imzaladı.
Krizin faturasını ödemek yerine, insanca yaşamak istiyoruz. Yükselen fiyatlara yetişemiyoruz. Faturaları ödeyemiyoruz. Çarşıda, pazarda yangın var. Şahsım tek adam iktidarının rasyonel olmayan ekonomi politikaları yüzünden Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre dünyada son iki yılda gıda fiyatları son iki yılın en düşük seviyesine gerilemiş olmasına rağmen Türkiye’de sürekli artıyor.
Yıllarca çalıştık, vergi ve sigorta primlerimizi ödedik. Ömrümüzün geri kalan bölümünde insanca yaşamayı hak ettik.
1-Tüm emekli maaşları ile dul ve yetim aylıkları ile dul ve yetim aylıklarına gerçek enflasyona göre derhal seyyanen ek zam yapılsın.
2-En düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyesi asgari ücretle eşitlensin. Ocak, Nisan Temmuz ve Ekim aylarında yılda dört ikramiye verilsin.
3-İntibak Yasası derhal çıkarılsın. 2000 öncesi ve sonrası emekliler arasındaki maaş eşitliği giderilsin.
4-Aylık bağlama oranı (ABO) yeniden %,70 e çıkarılsın.
Milyonlarca emeklinin oylarıyla da işbaşına gelen siyasi iktidarlara ve TBMM’ye düşen görev, mevzuatta boşluğun arkasına sığınarak emeklilerin sendikal haklarını engellemek değil, emekli yurttaşların insanca ve onurlu bir yaşama sahip olabilmelerini sağlamaktır. Bu görev aynı zamanda demokratik hak ve özgürlüklerin uygulanması bakımından da elzem ve kaçınılmaz bir görevdir.
Dolayısıyla yapılması gereken şey emekli sandıklarını kapatmak için dava açmak değil, bu konuda gerekli olan anayasal ve yasal düzenlemeleri bir an önce gerçekleştirmektir.
Emekli aylıklarının TUİK’in açıkladığı sahte enflasyon oranlarına göre hükümet tarafından tek yanlı olarak belirlenmesi uygulamasına derhal son verilmelidir.
Tüm emeklilerle dul ve yetimlerine ödenen aylıkların toplu sözleşme yoluyla belirlenmesi için, Anayasanın “Sendika Kurma Hakkı” ve “Toplu Sözleşme Hakkı” ile ilgili 51 ve 53. Maddelerine “emekliler” ibaresi eklenerek, emeklilerin sendika kurma ve toplu sözleşme hakkı Anayasal güvence altına alınmalıdır.
Artık yeter! Dolar milyarderi ve milyoneri bir avuç patronu değil, milyonlarca yoksul emekliyi koruyun. Devlet bütçesi ve maliye hazinesi, dolar milyarderi ve milyoneri patronlar ve müteahhitler için değil, milyonlarca yoksul emekli için harcansın”.
Bu doğrultuda üyelerin konuşmaları ile eylem bitti.
Yorum Gönder