Kılıçdaroğlu'na Yakışacak Olan Davranış

Kılıçdaroğlu'na Yakışacak Olan DavranışSayın KILIÇDAROĞLU' dan çok beklerdik ve ülkemizde ilk olacak olan bu davranış kendisine çok da yakışırdı ve

Kılıçdaroğlu'na Yakışacak Olan Davranış
KILIÇDAROĞLU; on seneyi aşkın bir süredir CHP genel başkanı olup, partisinin başında birçok genel ve yerel seçimlere ve halk oylamasına katılmış ve İstanbul ve Ankara başta olmak üzere,  birçok büyükşehir belediye başkanlıklarının kazanıldığı, büyük bir başarıya imza atıldığı 2019 yerel seçimleri hariç, hiçbir seçimi kazanamamıştır. 


KILIÇDAROĞLU'nun;  2019 yerel seçim zaferinden önce kaybettiği seçimler yüzünden, seçim kazanamayan lider suçlaması üzerine yama olarak yapıştırılmış ve bu nedenle de,  2019 yerel seçim başarısına rağmen, 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Millet İttifakının ortak adayı olarak öne çıktığında,  bazı çevrelerce kazanamaz savıyla adaylığına karşı çıkılmış olmasına rağmen, bu satırların yazarı olan ben dahil,  büyük bir seçmen kitlesi,  bu sava katılmayarak, KILIÇDAROĞLU'nun 2019 yerel seçim zaferini kazandığı performansına ve son iki yıl içindeki olağanüstü çabasına bakarak,  Cumhurbaşkanlığını kazanacağına yürekten inanmış ve yazılarımızla KILIÇDAROĞLU^na yürekten destek vermiştik. 


Seçim sonrasında yazdığımız yazılarımızda açıkladığımız nedenlerle, seçimi  kaybeden KILIÇDAROĞLU'na karşı, seçim sonrasında değişim iddiasıyla açılan savaşa ve haksız eleştirenlere de  karşı çıktık. Ancak bu karşı çıkışımız,  KILIÇDAROĞLU'nun seçimi kaybettiği gerçeğini ortadan kaldıramayacağı için, KILIÇDAROĞLU'nun ağır ve haksız eleştirilerle kendisinin ve CHP'nin daha fazla yıpranarak zarar görmemesi için, genel başkanlığı bırakarak köşesine çekilmesi gerektiğini savunan yazılar da,  kaleme aldık. 


KILIÇDAROĞLU'nun;  bugün (13/06/2023) meclis grubunda yaptığı konuşmadan,  genel başkanlığı bırakmayacağı sonucunu çıkarmış bulunuyor ve kendisini ve partisini yıpratacak olan bu davranışından dolayı, kendisini seven bir seçmeni olarak KILIÇDAROĞLU adına üzülüyoruz. 


Artık ok yaydan fırlamış ve henüz içeriği açıklanmayan,  ne olduğu belirsiz, seçmeni zemzemle yıkanmış masum gösteren,  yenilginin tüm günahını KILIÇDAROĞLU'na yükleyen değişim rüzgarı esmeye başlamış olup, KILIÇDAROĞLU'nun bu rüzgara karşı koyması asla mümkün değildir. 


Bu nedenle,  KILIÇDAROĞLU; 2019 yerel seçimlerinin galibiyetini, İstanbul ve Ankara belediyelerinin iktidarın elinden alınmasının başarısını, son Cumhurbaşkanlığı seçiminde yenilmiş olsa da, aldığı yüzde elliye yakın halk oyu ve desteğinin hazzını gölgelemeden, en önemlisi de, 2024 yerel seçim mağlubiyetini tatmadan, işi tadında bırakmalı ve köşesine çekilmelidir. 


Biz, KILIÇDAROĞLU'nun;  2017 referandumu sonrasında da genel başkanlığı bırakması için 04/05/2017 tarihli yazıyı kaleme almışız.  Bugünleri hatırlatan bu yazımızı aşağıda aynen yayınlıyoruz. 13/06/2023 Güner YİĞİTBAŞI-Hukukçu


KILIÇDAROĞLU İLKESEL VE ETİK OLARAK KOLTUĞU BIRAKMALIDIR



Politikada sonuç almak önemlidir. Seçimlerde başarı gösterip iktidar olursan,  gerçek çapın ve değerin ne olursa olsun başarılısındır. Seçime dayalı demokrasinin bir cilvesidir bu,  yapacak başka bir şey yoktur. 


Şaibeli,  eşit koşullarda ve demokratik bir ortamda yapılmamış olsada,  YSK'nın ilan ettiği sonuçlara göre,  referandumdan evetçiler galip çıkmış ve anayasa halk oyundan geçmiştir. 


Çok doğrudur,  referandum yerel veya genel bir seçim değildir, hayır oylarının içinde CHP seçmeninin olduğu kadar, belirli oranlarda MHP, SAADET, HDP, AKP ve bağımsızların oyları da vardır. 


Referandumda hayır oylarının galip çıkması için sadece CHP çalışmamış,  MHP'li muhalifler, SAADET ve HDP de hayır için propaganda çalışmalarına katılmış, bununla da kalmamış,  CHP lideri KILIÇDAROĞLU'na CHP'nin ağır topları BAYKAL ve İNCE gibi kişiler de,  toplantı ve mitingler düzenleyerek katılmışlar, ayrıca Baro ve Barolar Birliği gibi meslek kuruluşlarının başkanları da hayır için çaba sarf etmişlerdir. 


Ama,  sonuç olarak hayır oyları az farkla geride kalarak,  anayasa halk oylamasından geçmiştir. 


Bu nedenle, CHP lideri KILIÇDAROĞLU'nu referandumda başarısız olduğu gerekçesiyle suçlayarak, CHP içinde savaş açma,  partiyi karıştırma ve yıpratmaya yönelik çıkışlar, haklı olmadığı gibi,  içinde bulunduğumuz bu ağır koşullarda ülkeye ihanettir. 


Ülkenin umudu olan ana muhalefet partisi,  bu zamansız ve yanlış çıkışlar ve parti içi muhalefet nedeniyle güç kazanmayacak, mevcut gücünden güç de kaybedecektir. 


Devleti tüm kadrolarıyla ele geçiren,  partili cumhurbaşkanı ve tek adam yoluyla bir parti devleti örgütlenmesi içine giren,  yargıyı tamamen sindirerek kendi saflarına katan,  laik eğitime son vererek, eğitimi İslamlaştıran ve arka bahçesi haline getiren, kindar ve dindar yeni bir nesil yetiştirme idealinde oldukça mesafe kaydeden,  devletin tüm imkanlarını, örtülü ve örtüsüz ödeneklerini seçim kazanma adına sonuna kadar kullanmaktan hiç çekinmeyen,  ifade ve basın özgürlüğünü sınırlayan,  ülkemizdeki yazılı ve görsel medyanın büyük çoğunluğunu yandaş ve tek sesli  hale getirerek,  propaganda üstünlüğünü eline geçiren, Yüksek Seçim Kurulunu etkisiz kılan AKP iktidarına karşı bir seçim galibiyetini elde edebilecek yeni bir lider asla düşünemiyoruz. 


Bu nedenlerle,  KILIÇDAROĞLU'na bayrak açanlara hak vermemekle ve onlara katılmamakla birlikte,  ilkesel ve etik olarak,  Sayın KILIÇDAROĞLU'nun;  2019 da  çok muhtemeldir ki,  yeni bir seçim yenilgisi almadan,  koltuğu istekli bir partiliye bırakmasında yarar görüyoruz. 


Bundan önce de çok yazdık,  Sayın KILIÇDAROĞLU da;  koltuğa yapışıp kalma konusunda,  diğer sağ parti liderlerinden farklı bir tutum sergilememiştir, oysa ki;  şahsen biz,  KILIÇDAROĞLU'nun seçim başarısızlıkları yaşaması halinde koltuğu kendi isteğiyle bırakacağına çok inanan bir kişiydik,  lider olmadan önceki hal ve hareketlerinden, konuşmalarından bizde öyle bir izlenim bırakmıştı,  Avrupa’da olduğu gibi,  bizim ülkemizde de seçim başarısızlıkları sonucunda kendi isteğiyle koltuğunu bir başka partiliye bırakma konusundaki demokratik ve etik davranışı Sayın KILIÇDAROĞLU' dan çok beklerdik ve ülkemizde ilk olacak olan bu davranış kendisine çok da yakışırdı ve bugün karşı karşıya kaldığı üzücü parti içi muhalefetin muhatabı da olmazdı. 


Dememiz odur ki;  Sayın KILIÇDAROĞLU,  referandumda başarısız olduğu gerekçesiyle değil ama,  eski seçim başarısızlıklarına bakarak,  liderliğini daha fazla tartıştırmadan ve partisine zarar vermeden,  ilkesel ve etik açısından seçimli olağanüstü kongreye giderek koltuğu bir başka partiliye bırakmalıdır.

Güner Yiğitbaşı

04/05/2017

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget