Erdoğan hanedanlığı mı kurulmak isteniyor?

Erdoğan hanedanlığı mı kurulmak isteniyor? T. C. Devletini aynı FETÖ gibi içeriden ele geçirmenin ve adeta bir ERDOĞAN hanedanlığının kurulmasının

Erdoğan hanedanlığı mı kurulmak isteniyor?
Taşlar artık iyice yerine oturmaya başladı diye düşünüyoruz. 

Son günlerde kamuoyuna yansıyan haberlere göre; subay ve astsubay yetiştiren  askeri okullara alınan öğrencilerin seçiminde yapılan mülakat heyetinde;  amacının,  ülkemizde siyasal islama dayalı bir şeriat düzeninin kurulması olduğu, cumhuriyetin kurucu temel ilkelerini inkar eden,  partili Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın askeri danışmanlığını da yapmış olan emekli bir tuğgeneralin kurucusu olduğu, legal görünümlü, aslında illegal amaçları olan SADAT isimli askeri örgütün temsilcilerinin de yer aldığı ve SADAT'ın,  cumhuriyetin kurucu temel esaslarına aykırı amaçlarına hizmet edecek subay ve astsubay yetiştirmenin amaçlandığı, 

Diğer yandan, kısa adı TÜGVA olan Türkiye Gençlik Vakfının kamuoyuna sızdırılan arşiv belge ve  kayıtlarına göre,  ERDOĞAN'ın aile yakınlarının kurucusu ve başında bulundukları, onların himayelerinde faaliyet gösteren, AKP Genel Başkanı ve partili Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın, kendi kültürümüze göre bir gençlik yaratamadık,  bunda başarılı olamadık şeklinde hayıflanarak dile getirdiği arzusunu yerine getirmeyi, din ve mezhep eksenli dindar ve kindar bir gençlik ve nesil yetiştirmeyi ve bunları devletin ordusuna, emniyetine, yasama organına, yargısına ve diğer kurumlarına yerleştirerek demokratik ve laik T. C. Devletini aynı FETÖ gibi içeriden ele geçirmenin ve adeta bir ERDOĞAN hanedanlığının kurulmasının istendiği, 

Anlaşılmaktadır. 

Bu faaliyetlerden öyle görünüyor ki; amaç, Cumhuriyetin kurucu temel ilkelerine aykırı,  siyasal İslami,  anti laik düşüncelere sahip gençlik ve kadrolar, subay ve astsubaylar yetiştirerek, ATATÜRK'e ve laik demokratik Cumhuriyet'e düşman bu genç kadroların,  devletin tüm kurumlarına yerleştirilerek,  devletin içeriden işgal edilmesidir.  

Sanırım biz milletçe bu filmin; 15. Temmuz darbe girişimi ile belasını bulan, hüsrana uğrayan  hain FETÖ versiyonunu,  ibretle izlemiştik. 

Ne demişti? ERDOĞAN FETÖ için, aynı menzile gidiyorduk dememiş miydi?

Görülüyor ki; tarihten dersler alınmıyor bu ülkede, ne yazık ki. 

Bu nedenle,  tarih devamlı tekerrür ediyor maalesef.   

TÜGVA ve benzeri sözde vakıflar gerçeğini iki sene önce görerek yazmış ve yayınlamış bulunduğumuz 09/09/2019 tarihli, ” VAKIFLARA BELEDİYELERDEN AKTARILAN MAL VE PARALAR” başlıklı makalemize, tırnak içinde aynen yer veriyoruz. 


 “VAKIFLARA BELEDİYELERDEN AKTARILAN MAL VE PARALAR

Biraz amiyane olacak ama, bizim argoda güzel bir laf vardır. 

El . . . . . . . le gerdeğe girilmez diye. 

İşte bizim ülkemizde bugün yaşanan vakıf rezaleti,  aklımıza bu sözü getirdi. 

Ülkemizdeki iktidara yakın bazı dini cemaatlerin çöreklendiği, çoğunda da ülkemizin üst yönetiminde bulunan kişilerin aile yakınlarının yönetiminde oldukları, sözüm ona okul ve öğrenci yurtları açan, ancak buralardan sadece iktidar ve cemaat yanlısı grupların yararlandıkları, iktidarın arka bahçesi konumundaki, gerçek ihtiyaç sahibi laik, pozitif ilimden ve bilimden yana  insanların, eşit koşullarda asla yararlanamadıkları, sadece belirli ve sınırlı  gruplara ve iktidar yanlısı görüşten olanlara hizmet veren vakıfların; İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin halktan topladığı vergi, harç ve hizmet bedellerinden oluşan ve tüm İstanbul halkının ihtiyaçları için eşit olarak kullanılması gereken bütçesinden milyonlarca lirayı hortumladıklarını,  önceki AKP dönemi belediye başkanlarının, belediyenin paralarını, arsalarını bu vakıflara aktardıklarını, bunlarla vakıflar adına yurtlar ve tesisler açıldığını üzülerek görüyoruz. 

Ekrem İMAMOĞLU'nun Belediye Başkanı olmasıyla ortaya çıkarılan bu rezalet ve yasa dışı uygulamanın önüne geçilerek,  vakıflara  hukuk dışı ve haksız kaynak aktaran hortumların kesilmesi üzerine, en başta AKP Genel Başkanı olmak üzere,  iktidar yanlılarının, İMAMOĞLU'na yönelik feryatlarına ve haksız eleştirilerine hepimiz, büyük hayretler içinde tanık oluyoruz. 

AKP Genel Başkanı Erdoğan;  İBB’nin iktidara yakın vakıflara desteğini kesen Başkan İmamoğlu'nu hedef aldığı konuşmasında: “El değiştiren bazı belediyelerde 28 Şubat dönemini hatırlatan uygulamalar görülüyor.  FETÖvari taktikler kullanılarak üniversiteli kız çocuklarımıza güvenli yurt imkanı sunan vakıf ve derneklerimiz hedef haline getiriliyor.  Millete hizmetten başka hiçbir gayesi olmayan kuruluşlarımıza yönelik itibar suikastları düzenleniyor. ” demek ihtiyacını duyuyor ne yazık ki. 

Vakıflar;  Türk Medeni Yasasına göre, bir hükmi şahsiyet olup, gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca özgülemeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. 

Bir malvarlığının bütünü veya gerçekleşmiş ya da gerçekleşeceği anlaşılan her türlü geliri veya ekonomik değeri olan haklar vakfedilebilir. 

Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine,  hukuka,  ahlâka,  millî birliğe ve millî menfaatlere aykırı veya belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek amacıyla vakıf kurulamaz.  

Özgülenen malların mülkiyeti ile haklar,  tüzel kişiliğin kazanılmasıyla vakfa geçer.  

Vakıf senedinde vakfın adı,  amacı,  bu amaca özgülenen mal ve haklar,  vakfın örgütlenme ve yönetim şekli ile yerleşim yeri gösterilir.  

Vakıfların,  vakıf senedindeki hükümleri yerine getirip getirmedikleri,  vakıf mallarını amaca uygun biçimde yönetip yönetmedikleri ve vakıf gelirlerini amaca uygun olarak harcayıp harcamadıkları Vakıflar Genel Müdürlüğünce ve üst kuruluşlarınca denetlenir.  

Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere, vakıflar;  belediyelerden mendil açarak dilenemezler. Parası, malı ve hakları olan gerçek ve tüzel kişilerin, yeterli mal ve haklarını belirli ve sürekli bir amaca tahsis etmeleriyle oluşan tüzel kişiliğe sahip mal topluluklarıdır. Belediyelerden hortumlanacak mal ve haklara güvenilerek, vakıf kurulmaz. 

Vakıf, hortumlamaz yardım eder. Sözüm ona küçük ve sembolik bir mal ve hak tahsis edilerek vakıf kurup, belediyelerin ve devletin hortumlanacak mal ve haklarına güvenilmez, vakıf yönetimindeki iktidar sahiplerinin yakınlarının himmetiyle, iktidarın gücüyle,  belediyelerden ve diğer resmi kurumlardan para, mal, arsa ve sair haklar aktarılarak, sadece kendi yandaşlarının yararlanacakları, iktidara yakın nesiller yetiştirecek vakıflar kurulamaz, Cumhuriyetin Anayasa ile belirlenen niteliklerine ve Anayasanın temel ilkelerine,  hukuka,  ahlâka,  millî birliğe ve millî menfaatlere aykırı veya belli bir ırk ya da cemaat mensuplarını desteklemek amacıyla vakıf kurulamaz.  

AKP Genel Başkanı ve o kafadaki insanlar ne diyorlar?

“FETÖ vari taktikler kullanılarak üniversiteli kız çocuklarımıza güvenli yurt imkanı sunan vakıf ve derneklerimiz hedef haline getiriliyor.  Millete hizmetten başka hiçbir gayesi olmayan kuruluşlarımıza yönelik itibar suikastları düzenleniyor”

AKP Genel Başkanı'na buradan diyoruz ki; üniversiteli kız çocuklarımıza güvenli yurt imkanı sunma, milletimize hizmet etme görevi, ilk başta devletimize, iş başındaki siyasal iktidara aittir. Sizi oylarıyla iş başına getiren milletimize borçlu olduğunuz bu görevi, iktidar yanlısı hortumcu vakıflara yükleyemezsiniz. 

O bazı vakıflarda vuku bulan ve  basına yansıyan nahoş olaylara da tüm halkımız tanıklık yapmaktadır. 

Devlet; iktidar ve yandaşlarının israf, lüks ve şatafatlı harcamalarından imkan bulamadığı için olmalı, kız öğrencilerine güvenli yurt imkanı sunan hizmetleri, belediyelerden para ve mal hortumlayan vakıflara emanet etmiş bulunmaktadır. 

Çok yazık, her kurumu bozduğumuz gibi, bir hayır kurumu olan vakıfları da, dilenerek, hortumlayarak amaçlarından saptırmayı başarmış bulunuyoruz. 

09/09/2019 

Güner YİĞİTBAŞI”

Ne düşünüyorsunuz değerli okurlar? 

Güner Yiğitbaşı

14/10/2021

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget