TÜGVA'nın; Büyükada İskelesinin üzerindeki çok değerli mülke de sudan ucuz göstermelik bir kira bedeliyle çöktüğü ve mahkeme kararlarına rağmen, devlet gücünü arkalarına alarak burayı boşaltmamakta direndiği, kamuoyunun malumlarıdır.
TÜGVA ve benzeri, iktidarın arka bahçesi dini vakıfların, hizmet ettiği kendi ideolojilerine bağlı ve kendilerine biat eden insanlara, bu biatlarının karşılığında sundukları hizmet dışında, faaliyetlerinde hiçbir kamu yararı bulunmamaktadır.
Bu nedenle, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin bütçesinden bu vakıflara sürekli ve çok değerli mal, para ve hizmet tahsisinde ve aktarımında, tüm İstanbul halkının ortak ihtiyaçlarını gideren, tüm İstanbullulara hizmet eden hiçbir kamu yararı bulunmamaktadır.
Belediye ve diğer resmi kurumların bu tür vakıflara yardım etmesi bir an için normal karşılansa bile, bunun da makul bir sınırı olmalıdır. Çok büyük değerlere varan ve süreklilik arz eden mal, para ve hizmet tahsisleri, adama iş vererek çalışmadan bazı vakıf yöneticilerine maaş ödenmesi, bize göre memuriyet görevinin kötüye kullanılmasıdır ve suçtur.
Hatta, bu eylem, memuriyet görevinin nitelikli kötüye kullanılması olan TCK. nun 247. maddesinde yaptırıma bağlanan ZİMMET suçunu oluşturmaktadır.
TCK. nun 247. maddesinin 247. maddesi çok açıktır.
Md. 247
(1)Görevi nedeniyle zilyedliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir.
İstanbul Büyük Şehir'in AKP'li eski Belediye Başkanları ve kararı alan Belediye Meclisinin AKP ve MHP'li üyeleri; bu eylemleriyle, görevleri nedeniyle zilyedliği kendilerine verilmiş, emanet edilmiş olan, koruma ve gözetimiyle yükümlü oldukları, tüm İstanbul halkının ortak sahibi oldukları mal ve paraları, TÜGVA ve benzeri siyasal amaçlı vakıflara devredip tahsis ederek, başkalarının yararına zimmet suçunu işlemişlerdir.
Bu hukuki değerlendirmelerimiz, aynı eylemlerde bulunmuş olan AKP'li eski ve halihazır tüm belediye başkan ve yöneticileri için de aynen geçerlidir.
Bugün için savcıları göreve davet etmiyoruz. Zira, bugün bağımlı yargıda buna cesaret edecek bir savcının olmadığını, ne yazık ki; çok iyi biliyoruz.
Ancak, muhtemel bir iktidar değişikliğinde, bu eylemin adının zimmet olacağı konusunda tarihe not düşüyoruz.
Güner Yiğitbaşı
15/10/2021
Hukukçu
Yorum Gönder