Laik Türkiye Cumhuriyetinin Dini Lideri Olamaz
AKP'nin fiili lideri Tayyip Bey, en sonunda baklayı ağzından çıkardı ve din adamı bir bürokrat olan Diyanet İşleri Başkanını, Katolik Hıristiyanların dini ve ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı olan Papayla aralarında benzerlik ve paralellik kurarak, illegal bir şekilde, dini lider olarak ilan etmiş bulunmaktadır.
Tayyip Bey'in bu talihsiz beyanı ve benzetmesi,Türkiye Cumhuriyetinin laik niteliğine ve yapısına açıkça aykırıdır.
Anayasamıza göre; Türkiye Cumhuriyeti, laik bir ülke ve devlet olup, halkının büyük çoğunluğunun Müslüman olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün dinlere eşit mesafede olup, devletimizin resmi bir dini mevcut değildir. İslam dini de, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi dini değildir.
1924 Anayasasında mevcut olan; devletin dini, dini İslamdır hükmü, 1928 yılında Anayasadan çıkarılmış, 1937 yılında da laiklik ilkesi Anayasaya girmiş olup, halen yürürlükte bulunan T.C.Anayasasında da, Türkiye Cumhuriyetinin dini, dini İslamdır hükmü mevcut değildir.
Anayasamızızn 24. maddesine göre; herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.Bu nedenle, devletimiz, vatandaşlarına herhangibir dine ve özellikle de İslam dinine inanmaları ve Diyanet İşleri Başkanını dini lider olarak kabullenmeleri için bir dayatmada bulunamaz.
Aslında, din ve vicdan özgürlüğünün bulunduğu, herkesin, istediği dine inanma ve hatta hiçbir dine inanmama özgürlüklerine sahip olduğu laik Türkiye Cumhuriyetinde bulunmaması gereken, sadece İslam dininin esas alındığı Diyanet İşler Başkanlığı ve bu kuruluşu temsil eden başındaki Diyanet İşleri Başkanı, Başbakana bağlı bir bürokrat olup,asla, din ve vicdan özgürlüğüne sahip laik Türkiye Cumhuriyetinin ve vatandaşlarının dini lideri değildir, parlamenter laik Türkiye Cumhuriyetinin liderleri olarak, sadece ve sadece, laik Başbakanı ve Cumhurbaşkanı vardır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde paralel bir devlet olmadığı gibi, Diyanet İşleri Başkanı da Türkiye Cumhuriyetinin çoğunluğunu teşkil eden Müslümanların dini lideri değil, üst düzey bir devlet memurudur.
Diyanet İşleri Başkanını dini kıyafetiyle yanına alarak, dualarla beraberce önemli devlet açılışlarını gerçekleştiren Tayyip Bey, Türkiye Cumhuriyetinin laik niteliğini kabul etmediği,hem laik hem Müslüman olunamaz görüşünün mucidi ve savunucusu olduğu için, Diyanet İşleri Başkanını, Müslümanların dini lideri olarak görmekte kendi inanışı ve ideolojisi açısından haklıdır, ancak Tayyip Bey, Diyanet İşleri Başkanı dini liderdir açıklamasıyla, laik Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi olarak, laik Türkiye Cumhuriyetine ihanet etmiştir.
29/05/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat
Tayyip Bey'in bu talihsiz beyanı ve benzetmesi,Türkiye Cumhuriyetinin laik niteliğine ve yapısına açıkça aykırıdır.
Anayasamıza göre; Türkiye Cumhuriyeti, laik bir ülke ve devlet olup, halkının büyük çoğunluğunun Müslüman olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün dinlere eşit mesafede olup, devletimizin resmi bir dini mevcut değildir. İslam dini de, Türkiye Cumhuriyeti devletinin resmi dini değildir.
1924 Anayasasında mevcut olan; devletin dini, dini İslamdır hükmü, 1928 yılında Anayasadan çıkarılmış, 1937 yılında da laiklik ilkesi Anayasaya girmiş olup, halen yürürlükte bulunan T.C.Anayasasında da, Türkiye Cumhuriyetinin dini, dini İslamdır hükmü mevcut değildir.
Anayasamızızn 24. maddesine göre; herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.Bu nedenle, devletimiz, vatandaşlarına herhangibir dine ve özellikle de İslam dinine inanmaları ve Diyanet İşleri Başkanını dini lider olarak kabullenmeleri için bir dayatmada bulunamaz.
Aslında, din ve vicdan özgürlüğünün bulunduğu, herkesin, istediği dine inanma ve hatta hiçbir dine inanmama özgürlüklerine sahip olduğu laik Türkiye Cumhuriyetinde bulunmaması gereken, sadece İslam dininin esas alındığı Diyanet İşler Başkanlığı ve bu kuruluşu temsil eden başındaki Diyanet İşleri Başkanı, Başbakana bağlı bir bürokrat olup,asla, din ve vicdan özgürlüğüne sahip laik Türkiye Cumhuriyetinin ve vatandaşlarının dini lideri değildir, parlamenter laik Türkiye Cumhuriyetinin liderleri olarak, sadece ve sadece, laik Başbakanı ve Cumhurbaşkanı vardır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde paralel bir devlet olmadığı gibi, Diyanet İşleri Başkanı da Türkiye Cumhuriyetinin çoğunluğunu teşkil eden Müslümanların dini lideri değil, üst düzey bir devlet memurudur.
Diyanet İşleri Başkanını dini kıyafetiyle yanına alarak, dualarla beraberce önemli devlet açılışlarını gerçekleştiren Tayyip Bey, Türkiye Cumhuriyetinin laik niteliğini kabul etmediği,hem laik hem Müslüman olunamaz görüşünün mucidi ve savunucusu olduğu için, Diyanet İşleri Başkanını, Müslümanların dini lideri olarak görmekte kendi inanışı ve ideolojisi açısından haklıdır, ancak Tayyip Bey, Diyanet İşleri Başkanı dini liderdir açıklamasıyla, laik Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi olarak, laik Türkiye Cumhuriyetine ihanet etmiştir.
29/05/2015
Güner YİĞİTBAŞI
İzmir Barosu Üyesi Avukat