YCHP den Yeni Osmanlıya - Tünay Süer

YCHP den Yeni Osmanlıya - Tünay Süer Çatı adayı Prof.Dr Ekmeleddin beyi araştırdığımızda: çağdaş, laik bir bilim adamı mıdır, yoksa Recme karşı çıkmayan, çıkamayan bir Osmanlı hayranı mıdır anlayamadık. Çünkü kendisini hiç tanımıyoruz.

YCHP den Yeni Osmanlıya - Tünay Süer
Kılıçdaroğlu birçok bakımdan beni hayal kırıklığına uğrattı. Bürokrasiden geldiği için henüz politikaya adapte olamadı diyerek şahsen hep iyi niyetler besledim.
Yanlış politikalarının arkasında durarak kimseye aleyhte söz söyletmemeye çalıştım.
Türkiye adım adım çağın gerisine sürüklenirken sessiz kalmasına, örgütün ve halktan büyük bir kesimin tepkisine rağmen yeni anayasa çalışmalarına katılmasına, Kürt açılımını desteklemesine yine iyi olumlu yönlerden bakmaya çalıştım.
Zaman içerisinde ne yapmak istediğini ne ben, ne de bazı arkadaşlarımız anlayamamıştık.
CHP ideolojisine aykırı beyanlar, her kesimi kucaklama adına CHP ile uzaktan yakından ilgisi olmayan kişileri milletvekili yapması, parti içinde önemli konumlara getirmesi meğer hepsi bir projenin parçalarıymış.
Ve ne yazık ki, davullarla, zurnalarla, halaylarla genel başkan yaptığımız, umut bağladığımız, sevdiğimiz, saydığımız kişinin bizlerden birilerini yönetimlere getirmemesinin, ulusalcı kesimi dışlamasının meğer sebepleri varmış.  (Uyandık uyanmasına da, biraz geç uyandık…)                             
                                                    ***
Cumhurbaşkanlığı seçimi için MHP ile ortak aday çıkartma kararı hepimizi sevindirdi. Bunu yerel seçimler için de çok kez dile getirdik ama dinletememiştik.
Yalova seçimlerinde gördük ki Atatürk çizgisinde olan partilerle birleşince seçim kazanılıyormuş. Bu güzel bir örnekti.
Yine öyle olacak sandık…
KIlıçdaroğlu,  STK ları, partileri dolaştı onların görüşlerini dinledi.
O dolaşırken, bizler yanlış politikaların üzerine sünger çekip, yine umutla Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyet’in başına geçecek bir aday ismi bekledik.
Adayın açıklanması ile de umutlarımızın boş hayaller olduğunu anlamış olduk.
Neden mi?
Sn.Kılıçdaroğlu başbakana diktatör derken kendisi de aynı yolu seçti.
Sadece kendisinin ve bir iki milletvekilinin bildiği adayı, gerek kamuoyundan, gerek örgütten, gerekse partinin milletvekillerinden sır gibi saklayarak emrivaki ile dayattı bizlere.
Biz neyiz?
Koyun muyuz?
Sn. Kılıçdaroğlu’nun Demokrasiden, parti içi özgürlükten söz etmeye hakkı yoktur artık.
Bu bir dayatmaca, bu Erdoğan’ı aratmayacak bir diktadır.
Bundan ötürü 26 yıldan fazla partiye emek veren bir emekçi olarak kendisini şiddetle kınıyorum.
                                            ***
Bizlerin tepkisine “‘Partiye genel başkan seçmiyoruz ki?’ diye yanıt vermesini de talihsiz bir beyan olarak görmekteyim.
 CHP Eskişehir Milletvekili Sn.Süheyl Batum’un sözlerine katılmamak mümkün mü?
“Şimdi bir partinin genel başkanını siyasal İslamcı da seçebilirsin. Farketmez. Çünkü o devleti yönetecek değil. Ama burada doğrudan doğruya o devleti yönetecek kişiyi seçiyorsun. Rektörleri atayacak,  yargıçları atayacak, kanunları imzalayacak biri oturtuyorsun başına. Ve oturturken siyasal İslam’dan başka hiçbir özelliği olmayan bir adam
getiriyorsun. Harika olabilir bu adam. Ama siyasal İslamcı. Bugüne kadar ne diyorduk; ‘Arkadaşlar bunlar dini kullanıyor, siyasal İslam’ı kullanıyor. Böyle siyaset yapılmaz’ diyorduk. Şimdi ne demiş oluyoruz biz; ‘Yok ya yalan söyledik biz. İktidarı elde etmek için rahatlıkla siyasal İslam kullanılabilirmiş.” Dolayısıyla biz buna karşı çıkıyoruz.
                                              ***
Çatı adayı Prof.Dr Ekmeleddin beyi araştırdığımızda: çağdaş, laik bir bilim adamı mıdır, yoksa Recme karşı çıkmayan, çıkamayan bir Osmanlı hayranı mıdır anlayamadık. Çünkü kendisini hiç tanımıyoruz. Tarihçi yazar Sinan Meydan tüm kitaplarını okuyarak yaptığı araştırmanın neticesinde şu özeti çıkartmış.
1.   Laikliğe aykırı görüşlere sahiptir.
2.   Ilımlı İslam Devleti’nden yanadır.
3.   Yeni Osmanlıcı’dır
4.   Hilafetçidir.
5.   Jön Türk mirasından rahatsızdır.
6.   Cumhuriyetin “mazi” ile köklerimizi kopardığına inanmaktadır.
7.   Dil devrimine karşıdır.
8.   Atatürk’ü Hilafetçi göstermiştir.
                                                      ***
Sayın Kılıçdaroğlu’na sesleniyor ve soruyorum:
1_Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olacağı ve zamanı belli iken neden bir Atatürkçü, onun eserlerine, devrimlerine sahip çıkacak bir cumhurbaşkanı adayı hazırlamadınız Sayın Kılıçdaroğlu?
2- CHP içinde bu değerlere sahip hiç mi bir milletvekilimiz veya ülkemizde değerli bir başka kişi yoktu?
3- Erdoğan’ı ona benzer bir görüşte olan, Osmanlıyı benimsemiş, Atatürk için “o mesele”  diyen Ata’mızı Napolyon ve Washington ile aynı kefeye koymaya kalkan bir kişiyi neden önümüze getirdiniz?
Erdoğan’dan kibar ve daha tahsilli olduğu için mi?
4-  Sn. Gül’ de Erdoğan’dan daha tahsilli ve kibar ama Çankaya noteri denildi kendisine değil mi?
5- Hilafet arzusu ile yanıp tutuşan ve ülkemizi bu hale getiren başbakan seçilemediği takdirde meclisteki çoğunluğu ile bir gecede istediği yasayı çıkartıp amacına ulaşmayacağı garantisini verebiliyor musunuz?
6- Neye, kime güvenerek bu adayı öne attınız açıkça merak etmekteyiz!
7-Her türlü riski aldığınızı söylüyorsunuz. Bu risk devlet adına, geleceğimiz adınadır. Halkınıza, örgütünüze sormadan bunu yapmaya hakkınız var mıdır?
                                                  ***
Bana gelince; seçimi şimdiden kaybedeceğimizi bilerekten (İst.Mustafa Sarıgül gibi) siyasi etik olarak tüm tepkilerime karşın göstermiş olduğunuz beyefendiye istemeden oy vereceğim.
Bu seçimler için çatı adayımıza oy vermeyen AKP ye hizmet eder dediğiniz tehditleriniz için değil, seçim sonunda oy vermediler ondan kaybettik mağduriyetini yaşatmamak oy vereceğim.
Peki, Sn.Kılıçdaroğlu: bizler oy vereceğiz de yerel seçimler hezimetinden sonra, adayınızın kaybetmesi durumunda siz de istifa edecek misiniz acaba?

27 Haziran 2014 
Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget