Bence, Sayın Baykal mevcut liderler içinde en donanımlı, politikayı en iyi bilen, ulusalcı, liderliğe yakışır fiziği ve konuşmasıyla en iyisidir.
Peki, bu olumlu niteliklerine karşın, yurttaşlar neden Sayın Baykal’ı liderlikte benimsemediler ve iktidar yapmadılar.
Sayın Baykal’ın kabul görmemesinin nedeni, hizbe (klik) çok önem vermesi, parti içinde Baykalcı olmayanları sürekli dışlaması ve olanak tanımaması, partiyi büyütüp iktidara taşımak yerine küçük olsun benim olsun politikasını gütmesidir.
50 yılı aşkın CHP seçmeni ve 16 yıldır CHP üyesi ve delegesi olarak, Sayın Baykal hakkında benimde düşüncem böyledir. Çünkü yaşayarak gördüm.
Cumhurbaşkanı çatı adayı olarak CHP-MHP tarafından adlandırılan Ekmeleddin İhsanoğlu, tüm demokrat ve aydınların içine sinmemektedir.
İhsanoğlu’nun adının gündeme alındığı günden beri üç yazı yazdım. Tümünde bu adayın içime sinmediğini, ancak demokrat kesim tarafından diğer bir aday gösterilmediği, Başbakan ile İhsanoğlu iki aday olarak seçime girdikleri takdirde, Başbakanın Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ülkeyi nerelere götüreceğini kesin olarak bildiğimiz için İhsanoğlu’nu desteklememiz gerektiğini belirtim.
Bu düşüncem nedeniyle bazı dostlarca eleştirildimse de, genelde olumlu tepkiler aldım.
Sayın Baykal şu anda milletvekilidir. TBMM’de 20 milletvekili bulup arzuladığı ve bizlerinde desteğini alacak bir aday belirlemesi yerine, gerek partisini, gerekse çatı adayını eleştirerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a Cumhurbaşkanı yolunu açmayı tercih etmektedir.
Bu tavrı, Sayın Zülfü Livaneli’nin 24.07.2007 tarihli Vatan Gazetesindeki köşesinde, 19 Aralık 2002 tarihinde Mehmet Sevigen’in evinde yapılan toplantıda Baykal tarafından, Erdoğan’a milletvekilli ve Başbakan olma yolunun nasıl açıldığını anlatan makalesini anımsattı.
Ayrıca, tümü Baykalcı olmakla ün yapmış eski CHP milletvekilleri, çatı adaya karşı bildiri yayımlamayı uygun görerek, Sayın Baykal’ı yalnız bırakmamayı tercih etmişlerdir.
Bildiri yayınlayan bu milletvekillerin tümünün hala meclis içinde tanıdıkları milletvekilleri olduğu gibi diğer bir aday için imza atacak CHP içindeki ulusalcı milletvekilleri de hazır varken, bu yolu seçip 20 imza sağlamak ve oy verebileceğimiz bir aday saptamak yerine, çatı aday aleyhine bildiri yayınlamalarını eski Baykalcı hayranlıklarına yoruyor ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu yıpratma çabası olarak görüyorum.
Diğer yandan, Türkiye’nin yüz akı olan aydın, kalemini satmayan her koşulda dik durmasını bilen, bu güne kadar Erdoğan politikalarının ülkeyi nereye götüreceği konusunda yurttaşları bilinçlendirmeye çalışan birçok yazar dostun, TBMM de çokça tanıdığı milletvekili olduğu halde bunları devreye sokarak 20 imza ile içimize sineceği bir aday çıkarmaları gerekirken, adeta Erdoğan’ın seçilmesini ister! gibi Ekmeleddin İhsanoğlu’nu acımasızca eleştirmelerini gerçekten anlamış değilim.
Umarım bu tavırlar, gerek Baykalcılara, gerek dost yazarlara ileride “yetmez ama evet” diyenlerin pişmanlığını yaşatmayacak.
Son söz;
Recep Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu için “Ha Ali-Veli, ha Veli-Ali” diyenlere biraz insaf diyorum.
26.06.2014
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder