Fotoğrafını ilk kez gördüğüm Atatürk’ün yerli uçağa binerken görüntülü paylaşımı akrabam meslektaşım emekli öğretmen Sevim Sevindir’e de göndermiştim. O da altına “Her şey Tayip Erdoğan zamanında oldu ya” diye yazarak imalı ironi yanıtlamış.
Ben de ona cevaben aşağıdaki metni yazıp göndermek istedim. Defalarca denedim, ne yaptımsa gönderemedim, hemen karşısına kırmızı renkli birçok kanatlı yıldız çıkıyordu. Muhtemelen aşağıda altı çizgili kısımdan nem kaptıkları için engellemiş olmalılar. Hani RTE sık sık övünürdü, “bizden önce şu bu var mıydı” diye konuşma yapardı. Üç kez sınayıp gönderemediğim engellenen mesajım
[09:46, 25.05.2024] CEVAT KULAKSIZ: 1-Günaydın Sevim Hanım, merhaba; Atatürk'ün Türk yapımı uçağa biner konumundaki fotoğrafını hiç görmemiştim. RTE "her şeyi biz yaptık" diyedursun, bu fotoğraf bana hemen aklıma bir anıyı anımsattı. Geçmiş yıllarda bir Türk mühendisi Avrupa-Belçika'da havacılık müzesine gezmeye gider. Müzede eski uçakları incelerken, bir eski uçağın önünde durur, uçağın tanıtım levhasında şunlar yazılıdır: “Bu uçak Türkiye Kayseri Tayyare Fabrikasından satın alınmış, Belçika'da 30 yıl hava ambulansı olarak hizmet vermiştir". Türk mühendis duygulanır göz yaşlarını tutamaz. Ne yazık ki Atatürk zamanının o yaratıcı azmi devam ettirilememiştir.
AK trollerin hakaretine uğradım:Zaman zaman facebook ve Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerini kullanıyor, eleştirel amaçlı karikatür, resim ve yazıları paylaşıyordum. Bu paylaşım sitelerine bir gün Kuzey Irak’ta IŞID tarafından yakılan Türk askerinin videosunu paylaşınca hemen hem facebook hem Twitter paylaşım siteleri süresiz kapatıldı. Twitter halen kapalı ise de facebook açık ama fotoğrafları kesinlikle yükleyemiyorum. Bu olaydan sonra fotoğraf koyduktan çok uzun süre bekledikten sonra sönük bir yazı ile “hay aksi bir yanlışlık oldu” gibi bir not düşüyor. Anladım ki fotoğraf koymayı sansür engelliyor. Yazımı bitirip gönderdikten daha sonra aklıma gelen şunları eklemeyi unuttuğumu fark ettim: 1-Bu eleştirel yönlü yazılarımı yazdığım, paylaşımları yaptığım facıbook paylaşım sitesinde, baktım bana karşı, bu sansürcülerin paralelinde davranan bir AKtrolün yazdığını tahmin ettiğim hakaretimsi bir yazı gördüm. Adam bana karşı şöyle yazıyordu: “Bizim köyde, sahibine daha sadık olsun diye köpeklerin kulaklarını keserler. Senin de CHP liler kulağını kesmişler, CHP lilerin iyi köpeği olmuşsun”. Soyadım Kulaksız ya, adamın yazdıklarına bakın, adamlar fikre fikirle yanıt veremedikleri için sadece mayalarına meşreplerine uyan küfür ve hakaretlerde bulunuyorlar. Ben de cevap olarak, -kötü söz sahibinindir- diye yazmaya başladığım sırada, birden o hakaret yazısı da benim cevap olarak yazmakta olduklarım da “bu metin kaldırılmıştır, cevap yazamazsınız” notu ile kaybedildi, cevap da yazamadım. Bunu kim yazmış olabilir, herhalde uzaylılar değil. İktidar beslemeli troller ile “dezenformasyon” adı altında baskıcı, dışlayıcı, ayırımcı tavır içinde olan iletişimden kim sorumlu ise o kurumdur.
Bu anlattığım basit bir sansür olayı, ama yurt genelinde AKP-RTE iktidarı her alanda baskı ve sansür uygulama çabasında. Festivalleri, müzik gösterileri, şölenleri, hatta Üniversitelerin mezuniyet günlerini yasaklıyor. RTÜK eliyle muhalif gazetelere ve Tv lara verilen cezalara bir bakın, böylesine sansür ve yasaklarla asla çağdaşlık olamaz. Yıllarca içine girmeye çalıştığımız AB ülkelerinin hiçbirinde böylesine baskıcı sansürcü uygulama göremezsiniz. Fikir ve ifade hürriyetinin olmadığı bir ülkede demokrasi asla gelişemez, Demokrasinin olmadığı tek adamlı yönetimlerde adalet de baskı altındadır, adaletin ve medyanın özgür olmadığı bir ülkeye uluslararası sermaye yatışımı gelemez. Ekonomi bozulur yoksullaşırız. Fikir ve düşünceyi yasakladıkça insanların yaratıcı yetisini yok edersiniz. İşte tek adamlı yönetimimizle bu süreci yaşıyoruz, yıllarca süren enflasyon ve pahalılıktan halkımız bunalmış durumda. Sansürün yasaklamanın çok yoğun olduğu, hepsi de tek adamla yönetilen bütün İslam ülkelerine bakınız, hangisi çağdaş, yüzyıllardır hangisinde bir buluş icat var? 500 yıldır bilime hiçbir katkıları yok”
Tek adam yönetimli AKP-RTE iktidarı ülkemizde muhalif medya ve kişilere uyguladığı öylesine bir baskı varken, peş peşe baskıcı, sansürcü kanunlar çıkarma peşinde. Ülkemiz trollerle, baskıcı, yasa ve yönetmeliklerle adeta II. Abdülhamid hafiyeciliğine çevrilmekte. Örneğin “etki ajanı yasası” diye bir yasa çıkarma peşinde ki, bu yasa teklifi ile yapılacak her türlü yakınma ve eleştiriden suç atmak mümkün olacaktır.
Öte yandan “emekli komutanların televizyon kanallarında, basında yorum yapmasının düzenlenmesini” içeren kanun teklifi ile emekli komutanlar susturulmak isteniyor. Emekli komutanların bütün vatandaşlar gibi düşünce, fikir ve ifade hürriyeti hakkı yok mu? Kişi fikrini söylemek yaymak için başkasından nasıl izin alır. Elbette her vatandaş gibi komutanlar-askerler de Anayasamızın herkese tanıdığı fikir ve ifade hürriyetini özgürce kullanacak, fikir ve düşüncelerini söyleyecekler, kendilerine haksız kurgulanan Ergenekon kumpasları gibi haksızlıkları dile getirecekler. Bu fikir, ifade düşünceyi yayma hürriyetini engelleyen yasa çıktığı takdirde AYM bunu ret edecektir.
Unutmayalım, ülkede fikir ve ifade hürriyeti genişledikçe, demokrasinin önündeki engeller kaldırıldıkça ülke çağdaşlaşacak ekonomisi de düzelecektir. Aksi halde demokrasi ve ekonomimiz gelişmeyecek, ülkemiz ileri gitmeyecek yıllarca çektiğimiz enflasyon, pahalılık cenderesinde sıkışıp kalacağız, yani çağın gerisinde kalacağız.
Yan taraftaki yazıma ekli Atatürk’ün Türk yapımı uçağa binerken çekilmiş pek de yayınlanmamış uçağa bir bakınız, insanın yüreği yanıyor, 90 yıl önce Türkiye uçak imal edip uçak ihraç ediyormuş.
Yorum Gönder