Partide değişim talebini ilk kez dillendiren ve ÖZEL'in genel başkanlığa seçilmesinde etkin olan İMAMOĞLU'nun, CHP içindeki siyasi ağırlığını bilen, ben dahil kamuoyunun büyük ekseriyeti, Özgür ÖZEL'in genel başkanlığına İMAMOĞLU'nun emanetçisi olarak bakıyordu.
Ancak, zaman içinde yaptığı konuşmalara ve icraatlara, özellikle siyasette yumuşama için ERDOĞAN ve AKP ile diyaloga girerek ERDOĞAN ile görüşmesi, ülkenin sorunlarına olan olumlu ve etkin yaklaşımları, yaptığı grup konuşmaları, kamuoyunun dikkatinden kaçmadı ve Özgür ÖZEL kendisinden beklenenin üzerinde bir performans göstererek, kamuoyunun sempatisini kazanarak, kısa zamanda gerçek bir lider olabileceğini gösterdi ve hakkındaki İMAMOĞLU'nun emanetçisi olduğu yaftası, yavaş yavaş üzerinden kalktı.
ÖZEL ve ERDOĞAN yakınlaşmasının sebepleri tartışılırken; bazı çevrelerin, ERDOĞAN'ın bu yakınlaşmadaki amacının; asıl rakipleri olan İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ı ikinci plana iterek, 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisinin rakibi olmasını istediği ÖZEL'i parlatarak öne çıkarmak ve CHP'yi zaafa uğratmak olduğunu dillendirmeleri üzerine, CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir BAŞARIR'ın, ÖZEL'den yana topa girerek, mealen “Ben ERDOĞAN'ın yerine olsam Özgür ÖZEL'i rakip olarak seçmem, ÖZEL çok akıllı ve zeki bir kişidir” diyerek, 2028 seçimlerinde CHP olarak Özgür ÖZEL'in Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini ima etmesi üzerine, son grup toplantısında bu konuya değinen ve partililere seslenen Özgür ÖZEL; ”Hiçbir arkadaşımın ne kadar iyi niyetli de olsa bu tartışmalara dahil olmasını doğru bulmam , istemem. Kendi adaylığımı da dayatmayacağım, günü gelince CHP'nin yetkili kurullarının belirleyeceği bir adayı olacak” demiştir.
07/05/2024 günü grup toplantısında, dört yıl öncesinden cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tartışmasını yasaklayan aynı Özgür ÖZEL; yaklaşık bir ay kadar önce Sabah Gazetesine verdiği bir röportajında ne demişti, bir hatırlayalım mı?
Özgür ÖZEL bir ay önce Yavuz DONAT'a; ”Ben teknik direktörüm. Şu anda takımda iki forvet var, biri Mansur YAVAŞ, diğeri Ekrem İMAMOĞLU, amam birçok yeni figür de parlıyor, bu isimlerden en iyi takımı kurmak önemli. Maçın son dakikasında bir penaltı kazanıldığında, teknik direktör, bırakın ben atacağım demez, en formda oyuncusuna attırır. Belediye başkanlarımız kendi aralarında çok iyi işler yapacaklar, günü geldiğinde de arkadaşlarımızdan biri Cumhurbaşkanı adayı olacak” dememiş miydi? Demişti tabi.
Demek ki; 2028 seçimlerine dört yıl varken ve hiç gereği yokken, adaylık tartışmalarının ilk önünü açan, bizzat Özgür ÖZEL'in kendisi olmuştur.
Hatta biz Özgür ÖZEL'in bu talihsiz ve zamansız beyanını yadırgamış ve sosyal medya hesabımızdan, 09/04/2024 tarihinde, olası aday başlığıyla ve aynen; ”OLASI ADAY
Ne kadar liyakat sahibi ve seviliyor olsa da, bu ülkenin iktidar namzedi ana muhalefet partisi liderinin, dört yıl öncesinden olası Cumhurbaşkanı adayını belirleyip açıklama yetkisi olmamalı.
Bu dört yıl içinde kim öle kim kala, dört yıllık sürede, daha liyakatli bir adayın çıkıp çıkmayacağını düşünmeden bugünden aday açıklayarak koca bir partinin gelecek yıllarına ambargo koyamaz Cumhurbaşkanı koltuğu için bir kişi yararına yer ayıramaz hiç kimse.
O zaman dedikoducular der ki; bunlar şimdiden aralarında vazife taksimi yapmışlar, sen benim teknik direktörlük(genel başkanlık)koltuğuma ilişme. ben de seni Cumhurbaşkanı adayı yapayım. ”paylaşımını yapmış ve Özgür ÖZEL'in dört yıl öncesinden doğmamış çocuğa don biçerek cumhurbaşkanı adayını açıklamış olmasını eleştirmiştik.
Şimdi bakıyoruz, aynı Özgür ÖZEL doğru yolu bulmuş ve bugünden adaylık tartışmalarını yasaklamıştır.
ÖZEL ne kadar yasaklasa da, ülkemiz seçmen çoğunluğu bu tartışmayı 2023 seçimlerinden önce başlatmış olup, 2023 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı olarak İMAMOĞLU veya YAVAŞ'ı görmek istediğini beyan etmiş ve bu tartışma, KILIÇDAROĞLU'nun adaylığına zarar vermiş ve 2023 seçimlerinin kaybedilmesinin de baş nedeni olmuştur. 2023 seçimlerinden önce başlayan İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ın adaylığı tartışması 2028 seçimlerine kadar da devam edecek ve bu tartışma maalesef CHP için büyük bir risk olacaktır.
Şunu da ilave etmek istiyoruz. Kanaatimizce, ÖZEL; kamuoyunun, kendisinin liderliğini kabul ettiğini ve benimsediğini görünce fikir değiştirmiş ve 2028 de kendisinin de Cumhurbaşkanı adayı olabileceğini düşünmeye başlamış olmalı ki; erken adaylık tartışmalarının önünü kapatma gereği duymuştur. Doğrusu da budur. Bir partinin genel başkanının tek amacı da doğal olarak, adaylık olmalıdır.
08/05/2024
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder