Anmada, Türkiye İşçi Partisi, Sol Parti, Ankara Dayanışma Derneği, Fikir Kulüpleri Federasyonu, Emek Partisi, Emekçi Halkın Partisi, Halkevleri, Pir Sultan Abdal Derneği, Ankara Dersimliler Derneği, KESK Ankara Şubesi, TKP, TMMOB ve Yeşil Sol Parti temsilcileri yer aldı. Ankara 68’liler- Devrimci 78’luler Federasyonu kortejinde bulunanlar ''Yaşasın devrim ve Sosyalizm'', ''Nehirden denize özgür Filistin'' sloganları eşliğinde yürüdü.
İdam edilerek katledilen “Üç Fidan” diye anılan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan 52. Ölüm yıldönümlerinde Karşıyaka mezarlığında mezarları başında anıldılar.
Başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP li belediye başkanları, CHP li milletvekilleri ve binlerce CHP li ve Ankaralıların katıldığı binlerce kişi katılımları ile üç fidanın ölüm yıldönümleri Karşıyaka mezarlığında mezarları başında saygı duruşu ve konuşmalarla anıldılar.
Anma gününe katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel üç fidanın mezarları başında yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Deniz Gezmiş’in ailesi olarak hepinize hoş geldiniz, diyoruz. Bir kez daha başımız sağ olsun. Bugünün duygularımın özetini, bu günkü heyecanın özetini Deniz’in abisi Bora Gezmiş yaptı. Biraz önce yanıma gelmesi için yol açmaya çalışırken, dedi ki “başkanım burada herkes aile olduğu için ön tarafa gelmeye kendime hak görmüyorum” dedi. Bu anmaya katılan herkes 25 yaşındaki Deniz’i kardeşleridir, abileridir, yoldaşlarıdır, onun yolundan gidenlerdir.
Deniz Gezmiş Yusuf Aslan 25 er yaşında, Hüseyin İnan 24 yaşındaydı. Bir tek kurşun atmadan, bir kişiyi incitmeden devrim mücadelesini sürdürürken, birileri tarafından o yürüyüşlerinden
Ki onların yürüyüşü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yürüyüşüdür. Samsun’dan Ankara’ya Mustafa Kemal Atatürk’ün Devrimlerine saygı yürüyüşü yapmışlardır. Onların yürüyüşü antiemperyalizm yürüyüşüdür, onların yürüyüşü sömürüye karşıdır, eşitsizliğe karşıdır, kardeş kavgasına karşıdır. Deniz Gezmiş son sözlerini söylerken, “yaşasın halkların kardeşliği” demiştir. “Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği” demiştir. “Kahrolsun emperyalizm” demiştir. “Yaşasın işçiler ve köylüler “demiştir. Bunları söyleyen üç tane genci bu hayattan kopardılar, bizlerden kopardılar.
Bugün halen Hüseyin ve Yusuf’un ODTÜ’deki stada devrim yazdıkları devrim stadında bugün ODTÜ lü öğrencilere halen daha anma yapmalarını, halen daha orada tören yapmalarını yasaklayan bir anlayış var.
Şimdi Türkiye’de bir başka tartışma başlatmak istiyor ve yumuşama sözlerinden bahsediyor ve bu işin sonu anayasaya varsın istiyor. Şimdi buradan sesleniyorum, ODTÜ öğrencileri 25 yaşındaki günahsız çocukların yazdıkları yazının olduğu stadyumdan geleneksel tören yapmak isteyince onun karşısına polis jandarma çıkartanlar neyin yumuşamasından bahsediyorlar. Haydi görelim yarın yumuşayalım Deniz’in hatırasına, Yusuf’un hatırasına, Hüseyin’in hatırasına saygı ODTÜ’deki kardeşlerimize saygı gösterirlerdi, bir görelim nasıl oluyor bu yumuşama. (Helal olsun başkanım sesleri ve alkışlar) Ben de istiyorum normalleşelim, en çok ben istiyorum yumuşayalım.
Taksim Anayasa kararına karşı yasaksa Anayasa Mahkemesinin her türlü kararına rağmen Taksim yasak “yumuşayalım”, Devrim Stadı yasak “normalleşelim”, en çok da ben istiyorum normalleşelim, en çok ben istiyorum yumuşamayalım. Benim görevim anayasal kayıpları teker teker geri almak. Taksim Anayasa Mahkemesi kararına karşı yasaksa Anayasa Mahkemesine göre herkes yasaksa, ODTÜ Stadyumu yasaksa bundan sonra kimse “normalleşelim” sonu anayasaya varır mı diye düşünmesin. Bugün Anayasa Mahkemesi kararına rağmen arkadaşlarımız geziden içerde yatıyorlarsa ve kimse normalleşmeden bahsetmesin, ama şunu söyleyelim Deniz’leri asanlar mahkeme kararına anayasal düzeni ortadan kaldırmaya hatası var. Kardeşlerimizi evlatlarımızı bu bahaneyle astılar, oysa Deniz anayasal düzeni savunuyordu anayasayı savunuyordu, anayasanın özgürlüklerini savunuyordu, anayasaya sahip çıkmayı savunuyordu. Karşısındakiler yasakladılar, karşısındakiler onları illegal bir çizgiye itmek için her şeyi denediler.
Bugün anayasa çağrısı yapan 50 milyon anayasa isteyen herkese sesleniyorum ki mevcut anayasaya harfiyen uymadan Türkiye’de anayasaya aykırı yapılan işleri yapmaya devam ederek kayyum da anayasaya aykırıdır, öbür taraftan gidip kardeşçe anayasal gösteri hakkını kullanmak isteyen işçiye izin vermeyince de ODTÜ öğrencilere izin vermeyince de anayasayı siz çiğniyorsunuz, harfiyen anayasaya uyulmadan anayasa da olmaz, yumuşama normalleşme vermez.
Deniz Gezmiş’in Filistinli İsa arkadaşı
Bizim burada yüreğimiz yanıyor. Burada bir Filistin askısı var. Deniz Gezmişin davası aynı zamanda Filistin davasıdır, Deniz Gezmiş Filistin’de El Fetih kamplarında İsrail zulmüne karşı direnmiştir. Şimdi bir emaneti sizlerle paylaşmak isterim. Deniz’in El Fetih Kampındaki en yakın arkadaşı İsa bir kitaptan Deniz Gezmiş’e Filistin şiiri okur, kitap Arapçadır. Deniz Gezmiş bir yandan Arapça sökmeye bir yandan da şiiri ezberlemeye çalışırken “bu kitabın Türkçeye çevrilmesi lazım” der. Bu kitap Türkçeye çevrilir ama o kitap Deniz Gezmiş’in eline hiç ulaşamaz. 1976 da İsa Türkiye’ye gelir, o kitabın Türkçe basımını alır ve Deniz Gezmiş’in mezarını ziyaret eder ve bu kitapla birlikte Filistin’e döner. İki sene önce ölürken evladına “bu kitabın Deniz Gezmiş’in izinden geçen birisine verin Türkiye’de” der. İsa’nın oğlu bu kitabı Türkiye’deki Filistinli öğrencilerin dernek başkanı eliyle geçen hafta bana ulaştırdı. Filistinle dayanışan sözlerimi sizin mücadeleniz Yaser Arafat’la Bülent Ecevit’in mücadelesidir. Bizim mücadelemiz Deniz Gezmiş’in mücadelesidir. Denizlerin imzaları mücadelesidir dedik. Bugün oğlu bu kitabı bana yollamaya karar vermiş. Bu kitabı alıp kişisel kütüphaneme koymayacağım, bu kitabı CHP’nin müzesine koyacağız, devir teslimlerde CHP li genel başkanları bu kitabı bir sonraki genel başkana verecekler. Ben benden sonraki gene başkana vermek üzere CHP’nin müzesine bu kitabı koyup müzemizde bu kitabın varlığını benden sonraki genel başkana arz edeceğim. Çünkü Deniz Gezmiş’in yolundan giden tek başına Özgür Özel değildir. Bütün CHP liler Deniz Gezmiştir. Hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum, Bora abinin şahsında Deniz Gezmiş’in bütün akrabalarına başsağlığı diliyorum; Hüseyin İnan’ın, Yusuf Aslan’ın ailelerine bir kez daha başsağlığı diliyorum ve bunu şuradan bir kez daha ifade ediyoruz ki hepimiz Deniz’iz, hepimiz Yusuf’uz, hepimiz Hüseyin’iz onların mücadelesi ölmedi, mücadele sürüyor, mücadeleyi sürdürüyoruz”.
Anmada konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları özetle şunları söyledi: ''Onların kalemlerini kırdılar ama ışığa dokunamadılar. Devrimci mücadeleye dokunamadılar. Halkların barışını ve kardeşliğini isteyenlere dokunamadılar. O ışık şu anda Kürt halkının yüreğinde, Türkiye'deki işçi ve emekçilerin yüreğinde. Tıpkı Deniz’lerin bıraktığı miras gibi emperyalizme karşı bölgede halkların barışını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Onları asla unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
Faşizme karşı omuz omuza sloganları devam ediyordu. Arkalardan bir bayan “başkanım sayın yumuşamaya kalkma” diyordu.
Üç fidanın, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan’ın mezarlarına ayrı ayrı çelenk kondu, mezarları çiçeklerle donatıldı. Anma gününe katılan binlerce insan mezarlık yolunda zorlukla yürüyordu. Anma töreni bittiği halde pek çok kafile çelenkleri flamaları ile mezarlığa girmek için çabalıyordu.
Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com
Yorum Gönder