Tam bir hukuki rezalete atılan bir imzadır bu karar.
Yargıtay; Anayasa Mahkemesinin kararlarının bağlayıcılığını, aklı sıra bu şekilde bypas etmiştir. Yani Yargıtay demektedir ki; anayasanın, Anayasa Mahkemesinin kararlarının uyulması gereken bağlayıcı kararlar olduğuna ilişkin 153. maddesine evet. Ama, benim değerlendirmeme göre, Anayasa Mahkemesinin Can ATALAY'ın bireysel başvuruları hakkında verdiği hak ihlali kararlarının hukuki değer ve geçerliliği yoktur, bu nedenle anayasanın 153. maddesine göre uyulması gereken bağlayıcı bir karar bulunmamaktadır.
Eyvallah. Yargıtay 3. Ceza Dairesinin yetki gaspıyla anayasaya aykırı olarak aldığı bu kararı, bir an için doğru ve haklı kabul edelim.
O zaman, anayasanın açık hükmüne göre 3. kez Cumhurbaşkanlığına aday olması mümkün bulunmayan ERDOĞAN'ın, anayasaya aykırı olarak, 3. kez Cumhurbaşkanlığı adaylığını onaylayan Yüksek Seçim Kurulunun anayasaya aykırı olarak verdiği bu kararını, anayasaya göre kesin ve bağlayıcı olması nedeniyle, sineye çeken ve mağdur olan ERDOĞAN karşıtı Türk Milleti ne yapsın, ERDOĞAN'ın anayasaya açıkça aykırı olan 3. kez adaylığını ve seçim sonuçlarını yok mu sayacağız, ERDOĞAN'ın cumhurbaşkanlığının meşruiyetini tartışmaya mı açacağız?
Keza, Türk Ceza Kanununda; tarafsız, bir siyasi parti genel başkanı olmayan, göreve başlarken yüce mecliste namusu ve vicdanı üzerine ettiği tarafsızlık ve anayasaya bağlılık ve saygı yeminine sadık kalan Cumhurbaşkanları için suç sayılan cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla, bugüne kadar binlerce kişi, ERDOĞAN'ı AKP Genel Başkanı sıfatıyla eleştirdiği için, haksız bir şekilde, tarafsız bir Cumhurbaşkanına hakaret etmiş gibi mahkum edilmiş ve bu kararlar hukuka ve yasaya aykırı olarak, Yargıtay tarafından şakır şakır onanarak cezalar infaz edilmiştir.
Ey Yargıtay; şimdi kalkmışsınız, Anayasa Mahkemesinin Can ATALAY kararını, yetkiniz ve göreviniz olmadığı halde, tartışma konusu yapıyor ve Can ATALAY kararının hukuki değer ve geçerliliğinin bulunmadığını ve yok hükmünde olduğunu değerlendiriyorsunuz, peki aklınız neredeydi, partili ve parti genel başkanı olmayan tarafsız ve anayasaya bağlılık ve tarafsızlık yeminine sadık cumhurbaşkanları için düzenlenmiş bulunan cumhurbaşkanına hakaret suçundan dolayı yerel mahkemelerce mahkum edilerek dava dosyaları önünüze gelen kişilerin bu mahkumiyet kararlarını, aynı hukuk mantığıyla hem de yetkiniz ve göreviniz olduğu halde, cumhurbaşkanına hakaret suçu ancak tarafsız partili olmayan, anayasaya bağlılık ve tarafsızlık yeminine sadık kalan cumhurbaşkanları için geçerlidir, ERDOĞAN tarafsız değildir, partili cumhurbaşkanıdır, ettiği yemine sadık kalamamıştır, yapılan eleştiriler ve hakaretler partili sıfatına yöneliktir, cumhurbaşkanlığı sıfatına ve kişiliğine yönelik değildir, bu gerekçelerle, ERDOĞAN'a yönelik Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla verilen mahkumiyet kararlarına, hukuki değer ve geçerlilik izafe edilemez, bu mahkumiyet kararlarının hukuki değer ve geçerliliği yoktur, cumhurbaşkanına hakaret suçunun yasal unsurları oluşmamıştır gerekçesiyle, bu kararları niçin bozmadınız?
Cevap veriniz, NİÇİN?
Son söz de, CHP'nin yeni genel başkanı Özgür ÖZEL ve (A) takımına.
Kuru laf ve eleştiri istemiyoruz. Dayak da yeseniz, küfür de işitseniz, polis yakanıza da yapışsa, sizi yerlerde de sürüklese, tuzun koktuğu bu hukuksuzluğa karşı eylemsiz kalamazsınız, halka ve sivil toplum kuruluşlarına liderlik yaparak, en önde yer alarak, silahsız, saldırısız barışçıl anayasal protesto gösterileri yapmalı ve Anayasa Mahkemesine ve Can ATALAY'a sahip çıkmalısınız.
Güner Yiğitbaşı
03/01/2024
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder