Uğur Mumcu

Uğur Mumcu'yu, otuz bir sene önce bugün, Ankara’daki evinin önünde uğradığı hain ve kalleş bir bombalı suikast sonucunda kaybettik. Uğur Mumcu'yu,

Uğur Mumcu
Uğur Mumcu'yu,  otuz bir sene önce bugün,  Ankara’daki evinin önünde uğradığı hain ve kalleş bir bombalı suikast sonucunda kaybettik.  


Uğur Mumcu'yu,  otuz bir sene önce bugün,  Ankara’daki evinin önünde uğradığı hain ve kalleş bir bombalı suikast sonucunda kaybettik.  


Ancak,  Uğur MUMCU'yu yok etmeye karar veren ve ona yönelik bu hain saldırıyı planlayarak uygulamaya koyanların kimler olduklarını;  zihniyet olarak, benimsedikleri ideoloji ve fikir bazında çok iyi biliyoruz.  


Bunlar;   Uğur MUMCU ve onun gibilerinin yok edilmesinden yarar sağlayacak olan, Atatürk ilke ve devrimlerine, hukukun üstünlüğüne,  demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetine, Cumhuriyetin temel ilkelerine karşı olan,  tüm karşı devrimciler ve çıkar gruplarıdır.  


Bu itibarla, bize göre;   Sevgili Uğur MUMCU'nun otomobiline bombayı fiilen koyan veya koyanları yakalayarak hak ettikleri cezayı verememekten dolayı üzülmek yerine, bu hainleri yetiştiren, besleyen, sırtlarını sıvazlayan ve azmettiren karşı devrimcilerle mücadele ederek,  onları etkisiz kılmakla da,  Uğur MUMCU'ya olan vefa borcumuzu yerine getirmiş ve onu  katledenlere hak ettikleri cezayı vermiş olacağız.  


Çok iyi biliyoruz ki;  esasen, onun fiili katillerini yakalayarak ceza vermekle yetinmek,  Uğur MUMCU'yu ve onu sevenleri asla mutlu kılmayacaktır.  Bu nedenle, Uğur MUMCU'yu gerçekten seviyorsak, özlüyorsak, onun mezarında rahat uyumasını istiyorsak, bu ülke için yaptıklarının yarım kalmasını istemiyorsak, onu katleden bombayı elleriyle tutan ve Uğur MUMCU'nun aracına yerleştiren o zavallı maşa ve robotları değil,  o hain suikasta karar veren ve planlayan, onun gerçek katilleri olan perde arkasındaki, ancak  hepimizin malumu olan karşı devrimcilerle mücadele etmek, Atatürk devrim ve ilkelerine dayalı laik ve demokratik Cumhuriyete sahip çıkmak zorundayız.  


Uğur MUMCU'yu halkımızın çoğunluğu,  Cumhuriyet Gazetesinde köşesi olan ve makaleler yazan, kitaplar yayınlayan araştırmacı ve muhalif bir gazeteci olarak tanırlar.   


Uğur MUMCU;  kitaplar ve köşe yazıları yazan, ülkemizin yetiştirdiği çok değerli araştırmacı bir yazar ve  gazeteciydi ama,  her şeyden önce Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, ülkesini seven, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini yılmaz bir şekilde savunan,  iyi eğitim almış, Ankara Hukuk Fakültesini bitirmiş cesur bir hukukçu ve devrimciydi.  


Uğur MUMCU;  ayrıca,  altmışlı yılların sonlarında ve 12 Mart muhtırası  öncesinde,  mezun olduğu Ankara Hukuk Fakültesinin İdare Hukuku Kürsüsünde  asistan olarak akademisyenlik yapmış olup,  bu satırların yazarı bendeniz de, Ankara Hukuk Fakültesinde öğrenci iken,  3.  sınıfta okuduğumuz idari yargı dersinde onun öğrencisi olma şerefine ve mutluluğuna erişmiş bir kişiyim.   Bana, idari yargıyı sevdiren ve önemini kavratan,  idari yargı konusunda öğrendiklerimin tümünü,  Sevgili Uğur MUMCU'nun,  Danıştay kararlarından örneklerle uygulamalı olarak vermiş olduğu çok değerli anlatımlarına ve öğrettiklerine  borçlu olduğumu,  burada belirtmeyi, kendim için bir görev sayıyorum.  


Demokratik ve  laik cumhuriyetimize yönelik tehdit ve tehlikelerin had safhaya ulaştığı, laik devletin tamamen ortadan kalktığı, anayasanın rafa kaldırıldığı, Anayasa Mahkemesinin bağlayıcı kararlarına dahi uyulmadığı, laik eğitime son verildiği,  Laik T.  C.  Devletinin resmi dini olmadığı halde, İslam dininin koruyuculuğuna ve savunman ılığına, yaygınlaştırılmasına soyunan, İslam dinini vatandaşlarına adeta dayatan, laik eğitimi İslam dininin tasallutu altına sokan, laik cumhuriyet okullarına cemaatleri ve imamları sokan protokollara imza koyan, ilk okul öğrencilerini camilerde eğitme ve zorla namaz kılmalarını sağlama hazırlığı içinde olan,  çağ dışı,  din ve düşünce özgürlüğünü tanımayan,  İslam dinini küçük beyinlere dayatan laiklik karşıtı eylem ve faaliyetlerin odağında olduğu, yıllar önce Anayasa Mahkemesinin kararıyla tescillenen bir iktidar tarafından yönetilen ülkemizin bugünkü koşullarında,  Uğur MUMCU'dan mahrum kalmış olmak,  bu ülkenin en büyük kaybı,  karşı devrimcilerin ise,  büyük kazancı olmuştur.  


Uğur MUMCU;   işte bu kayıp ve kazanç hesaplarını çok iyi yapan demokrasi ve laik cumhuriyet düşmanı ve karşıtı zihniyet tarafından acımasızca katledilmiştir.  


Demokratik ve laik, bağımsız Cumhuriyet karşıtlarının, karşı devrimcilerin, liboş ve döneklerin, her türden çıkar çevrelerinin korkulu rüyası, demokratik ve laik Cumhuriyetin yılmaz savunucusu, laik ve demokratik cumhuriyeti savunduğu mevzide uğradığı hain bir suikast sonucunda, vatanına yapmakta olduğu üstün hizmetleri yarıda bırakarak zamansız bir şekilde bizlerden koparılan güzel ve dürüst insan değerli hocam UĞUR MUMCU’yu, ölümünün otuz birinci yıl dönümünde,  minnetle ve rahmetle anıyor, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetine yaptığı katkıları nedeniyle;   kendisine,  ülkem ve şahsım adına,  sonsuz teşekkürlerimi arz ediyorum.  


Mekanın cennet olsun, nurlar içinde yat,  Sevgili Uğur MUMCU.


24.  Ocak.  2024

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget