Yargı'yı Da Çürüttünüz

Yargı'yı Da Çürüttünüz Devlet olarak neremiz çürütülmedi ki? Maalesef, baştan aşağıya çürüdük ve çürütüldük, En başta siyaset kurumu ve siyasal ikti

Yargı'yı Da Çürüttünüz
Bugün gazeteci Timur SOYKAN'ın İstanbul Anadolu Adliyesindeki rüşvet ve yolsuzluk çarkını ve işleyişini ifşa eden açıklamalarını duyunca, hiç şaşırmadım. Sadece, ama bu kadarına da pes doğrusu demekle yetindim. 


Niçin şaşırmadım? Zira bugüne kadar kamuoyuna yansıyan münferit haberler zaten böyle bir rüşvet düzeninin bazı adliyelerde oluştuğunu haber veriyordu bizlere. 


Ama,  yargının içinden gelen ve halen de avukat olarak yargının içende bulunan bir hukukçu olarak, yargıya toz kondurmak istemiyor ve kamuoyuna iddia olarak yansıyan ve  dedikodu düzeyinde kalan haberlerin doğru olmadığını umuyor, arzuluyor ve bekliyordum. 


Bu sefer Timur SOYKAN'ın açıklamalarında yer alan iddiaların,  dedikodu ve gerçek dışı iddialar olduğunu kabul etmek biraz zor olacak sanırım. 


Zira, İstanbul Anadolu Adliyesinde rüşvet çarkının ve düzeninin kurulup işletildiğine dair iddianın sahibi, bu adliyeyi şahsında temsil eden,  adliyenin en üst mercilerinden biri olan İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısı Sayın  İsmail UÇAR beyefendidir. İsmail UÇAR, başsavcısı olduğu adliyede kurularak işletilen rüşvet çarkı iddialarını elindeki imkanlarla araştırmış ve bazı somut kanıtlara ulaşmış olmalı ki; bazı hakimlere yönelik böyle ağır ve yüz kızartıcı iddiaları,  hem de somut isimler vererek kamuoyuna açıklamış ve bir rapor halinde bu rezaleti Hakimler Savcılar Kuruluna intikal ettirmiştir. 


Kariyerini ortaya koyarak, yargıdaki bu çürümüşlüğü kamuoyu ile paylaşan ve HSK'ya şikayet eden İsmail UÇAR'ın bu girişimi,  daha henüz bir ses getirmedi,  bildiğimiz kadarıyla Adalet Bakanından ve HSK'dan bir açıklama duymadık. Aslında olay o kadar vahim ki; bu iddialar üzerine derhal harekete geçilmeli ve devletin temeli olan adaleti,  parayla alınıp satılan bir kuruma alçaltan, devletin ve kamu düzeninin temeline dinamit koyarak patlattıkları iddia edilen bu hakimler,  tedbiren ve soruşturmanın selameti açısından derhal açığa alınmalı ve kamuoyuna gerekli aydınlatıcı bilgiler verilmeliydi. 


Adalet Bakanlığı ve Hakimler Savcılar Kurulu;  sakın ola ki; bu konuda gizlilik kararı alarak, Türk Milletinden bilgi saklamaya kalkışmasın. Bu konu çok ciddi olup, kulaktan dolma yalan yanlış bilgilerin,  yargıyı ve devletimizi daha da itibarsızlaştıracağını unutmasınlar. 


Kaldı ki, hakimler;  yargı yetkisini, Türk Milleti adına  kullanmakta olup, egemenlik haklarından biri olan yargı yetkisini kötüye kullanarak, adliyede rüşvet düzeni kurup yargıyı çürütenler, millete ait olan ve kendilerine emanet edilen yargı yetkisini, milletin emanetine ihanet ederek rüşvete alet edip çıkar sağlamaya kalkışanlar, şüpheli sıfatıyla, Türk Milletine teşhir edilmeli ve en ağır şekilde cezalandırılmalarının yolu açılmalıdır.  


Devlet olarak neremiz çürütülmedi ki?


Maalesef,  baştan aşağıya çürüdük ve çürütüldük, 


En başta siyaset kurumu ve siyasal iktidar çürüdü ve bu çürümüşlük dalga dalga tüm devlet organlarına ve kurumlarına da sirayet etti ve etmekte. 


İş başındaki siyasal iktidar; diğer kurumlara olduğu gibi yargıya da;  özellikle,  FETÖ ile dirsek temasındayken ve daha sonra FETÖ'nün darbe girişimi ertesinde FETÖ'cü oldukları iddiasıyla görevden alınan hakimlerin boşalttıkları kadrolara, yine kendilerine yakın olan ahlaken ve liyakatten hakimlik yapmaları sakıncalı kişileri alarak bugünkü kokuşan ve çürüyen yargının oluşmasında büyük bir pay sahibi oldular. 


Şimdi daha iyi anlaşılıyor, ülkemizde giderek çoğalan  mafya çetelerinin serbestçe ve rahatça cirit atıyor, uyuşturucu baronlarının dışarıda serbestçe geziyor olmaları, ülkemizin ve özellikle de İstanbul'un;  suç işleyenlerin cenneti ve mafya hesaplaşmalarının merkezi olması. 


Bu ülkeye çok yazık. Artık tuz koktu. Bunun daha ötesi yok sanırım. 


Türk Kamuoyu, yargıdaki bu çürümeyi ifşa etmek zorunda kalan İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısı İsmail UÇAR'a sahip çıkmalı ve bu dürüst ve memleket sever örnek davranışı nedeniyle başına gelebilecek olası tüm olumsuzluklara karşı uyanık olmalı ve gerektiğinde sessiz kalmamalıdır.

Güner Yiğitbaşı

13/10/2023

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu 

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget