Öncelikle, ülkenin ve ülke insanlarının yararları için yapılmaz mı?
Siyasi partilerin, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olmasının asıl nedeni de bu değil midir?
Ama, ülkemizde maalesef yürürlükte olan siyaset kirli siyaset olunca, kişisel ve partisel yarar ve menfaatler, ülke yararının ve menfaatlerinin önüne geçiyor maalesef.
İYİ PARTİ'nin; istikrarsız, sürekli yalpalayan, zikzaklar çizen lideri AKŞENER ne diyor?
İttifak falan yok, yerel seçimlerde 81 ilde de kendi adaylarımızı çıkaracağız, ağırlığımızı ölçeceğiz, yani boyumuzun ölçüsünü alacağız, biz Halk Partisinin adaylarını kazandırmak için kurulmadık, bu kararımızın olası sonuçlarına katlanmaya razıyız diyor, mealen.
AKŞENER'in bu beyanlarından açıkça anlaşılıyor ki; ülkenin ve halkımızın yararlarına öncelik vermiyoruz, partimizin yararları ülkemizin yararından önce geliyor, İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerin yeniden AKP'nin eline geçmesi, belediyelerin kaynaklarının, AKP'nin kontrolündeki ve arka bahçeleri konumundaki dinci laiklik karşıtı vakıf ve cemaatlere hortumlanarak halkın parasının üzerine çökülmesi , AKŞENER'i ve partisini hiç ilgilendirmiyor, partinin yararları, ülkenin ve vatandaşların yararlarının önüne geçiriliyor.
İşte bu siyaset, kirli siyasetin ta kendisidir.
Bu hanımefendi değil miydi?
KILIÇDAROĞLU seçilemez adaydır, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Ekrem İMAMOĞLU veya Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı Mansur YAVAŞ kesinlikle seçilecek adaylardır diyerek, altılı masayı deviren ve seçimin kaybına neden olan.
Şimdi ne değişti de, Cumhurbaşkanı olmaları için can atan ve altılı masayı devirecek kadar gözü dönen AKŞENER, İstanbul ve Ankara’da yeniden aday olacak olan İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ın karşılarına kendi partisinden adaylar çıkararak, bu iki değerli başkanın seçilmelerini zora sokuyor, hem de kendi adaylarının asla ve kesinlikle seçilemeyeceklerini bildiği halde?
Bu sorunun makul hiçbir karşılığı yoktur.
AKŞENER; cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki aday belirleme tutumuyla taban tabana zıt ve çelişen bu akıl ve mantık dışı tutumu ve kirli politik tavrıyla, sanırım hem kendisinin, hem de lideri olduğu İYİ PARTİ'nin sonunu hazırlıyor, adeta siyasi jübilesini yapmaya hazırlanıyor.
AKŞENER'in kendi siyasi hayatının sonunu hazırladığı bu politik tavrı, belki Ekrem İMAMOĞLU için bir şans olabilir, mevcut konumunun ve popülerliğinin avantajlarını çok iyi kullanarak, kendisinin İstanbul İttifakı olarak nitelendirdiği, her partiden seçmenin sandıkta işbirliğini sağlayıp yeniden İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçimini kazanırsa, en başta CHP Genel Başkanlığı olmak üzere, siyasette tüm kapılar kendisi için ardına kadar açılır.
Partiler arası ittifaksız yapılacak olan 2024 yerel seçimleri, İMAMOĞLU için bir referandum ve güven oylaması olacaktır bize göre.
Güner Yiğitbaşı
13/09/2023
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder