Biz sanatçı Sezen AKSU'nun savunucusu değiliz ama, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetinin, demokratik ve laik kimliğinin amansız savunucusuyuz.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; camilerimiz, sadece ibadet yerleri olup, namaz öncesi veya sonrası, politik kimlikleri olan kişilerin, politik çıkar sağlamak amacıyla, cemaate hitap ederek konuşma yapacakları bir yer değildir.
Camilerde sadece caminin görevli imamı konuşabilir ve yine görevli din adamları, dini konularda vaaz vermek amacıyla cemaate hitap edebilirler. Bunar dışındaki kişiler, camide mihrapta ellerine mikrofonu alarak, suç ve günah işlemiş dahi olsalar, insanları hedef gösteren ve tehdit eden konuşmalar yapamazlar.
Hele bu şahıs, Türkiye Cumhuriyetinin; partili de olsa, Cumhurbaşkanı ise ve 84 milyonun birliğini ve dirliğini temsil ediyorsa, Cumhurbaşkanlığını yaptığı Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik bir devletse , ortada işlenmiş bir suç da varsa, savcıların harekete geçeceklerini, o suçun cezasının yargı organları tarafından verilebileceğini, o suçun gereğinin yargı tarafından yerine getirileceğini, bilmek ve ona göre hareket etmek, insanların çok kolay etkilenerek galeyana gelebildikleri kutsal camilerden tehditler savurmaya, insanları hedef göstermeye, hakkının ve yetkesinin olmadığını bilmek zorundadır.
Ortada; insanların manevi değerlerine, dinlere, kutsal kişilere yönelik işlenmiş bir hakaret suçu varsa, dil kopararak bu suçun cezasını vermek, gereğini bizzat yerine getirmek veya bu konuda alenen çağrı yapmak, suçtur.
Hakkını, yargı marifetiyle aramak yerine bizzat hak aramak, bizzat ihkakı hakda bulunmak suçtur. Partili Cumhurbaşkanı bu beyanıyla suç işlemiştir.
ERDOĞAN'ın bu beyanlarından etkilenerek, kendilerine vazife çıkaracak kişler tarafından, Sezen AKSU'ya zarar verilecek olursa, bunun sorumlusu partili Cumhurbaşkanı olacaktır.
Dil koparmak da ne oluyormuş?
İş, yargıyı bir kenara bırakarak, kutsal kişilere yönelik sözler söyleyerek suç işleyenlerin dillerini kesmeye ve koparmaya kadar uzanacak olursa, ülkeye şeriatın gelmesi isteniyorsa; hırsızların, çalanların, çırpanların ve yolsuzluk yapanlar diz boyu olduğu ülkemizde; elleri kesilecek, elsiz ve kolsuz hale gelerek, sandığa gidip oy atamayacak duruma düşecek çok insanın varlığı, unutulmamalıdır.
Güner Yiğitbaşı
21/01/2022
Hukukçu
Yorum Gönder