Bülent Ersoy'un Şemsiyesi

Bülent ERSOY'un Anıtkabir ziyareti, bu ülkenin baş sorunu oldu. Bu ziyaret, adeta deprem etkisi gösterdi. Anıtkabirde görevli iki subayımızı, Bülent

Bülent Ersoy'un Şemsiyesi
Bülent ERSOY'un Anıtkabir ziyareti, bu ülkenin baş sorunu oldu. 

Bu ziyaret, adeta  deprem etkisi gösterdi. 

Anıtkabirde görevli iki subayımızı, Bülent ERSOY'un şemsiyesi çarptı. 

Bülent ERSOY'a; belki de, ATATÜRK'ü ziyaret etmesinden duyduğu memnuniyetini ifade edercesine şemsiye tutarak, aynı zamanda,  deniz subaylarının (övünmek gibi olmasın ama, ben de bir deniz subayı askeri hakim emeklisiyim) Dünyaca ünlü centilmenliğini gösteren denizci subay,  görevden alındı, diğer karacı subay Anıtkabir'in Komutanı ise, ülkenin en doğusuna Hakkari Yüksekova'ya sürgüne gönderildi, gitmezsen emekliliğini iste dercesine. 

Demek ki; istenirse oluyormuş, jet hızıyla soruşturma açıp gereğini yapmak. 

Milli Savunma Bakanlığı, Bülent ERSOY yağmurdan ıslanmasın diye,  misafirperverlik gösteren ve ona şemsiye tutan Anıtkabirde görevli centilmen denizci subay ile onun komutanının gözlerinin yaşına bakmadı. 

Bülent ERSOY'u seversiniz sevmezsiniz. Ancak, kendisi ülkemizin sevilen ve yılların ses sanatçısı. 

Kendisine şemsiye tutulması gerekir miydi, özel vip muameleye tabi tutulması gereken bir kişiliği var mıdır yok mudur? Bu tartışılır tabi. 

Soruşturma açılmalı mıydı?

Açılmalıydı,  işin içyüzü araştırılmalıydı tabi. 

Ancak, bu kadar jet hızıyla ve şemsiye açan deniz subayının komutanını derhal Hakkari Yüksekova'ya sürgüne göndererek,  değil tabi. 

Özellikle ANITKABİR Komutanının suçunu kamuoyu olarak anlayamadık ve hakkında uygulanan sürgün atanma cezasını orantılı bulmadık doğrusu. 

Bu sürgün atama, Hakkari Yüksekovalı vatandaşlarımızın suratlarına da vurulmuş  bir şamar olup,  ilçelerinin bir sürgün yeri olduğu,  Milli Savunma Bakanlığının bu sürgün atama kararıyla, adeta tescil edilmiştir.  

Komutana; emrindeki bir subay tarafından Bülent ERSOY'a şemsiye tutulması bir yana, Bülent ERSOY'un Anıtkabir ziyaretine engel olmadığı için mi,  acaba bu sürgüne yollama cezası verildi?

Vallahi insanın aklına her ihtimal geliyor. 

Milli Savunma Bakanımız, dini bütün cemaatlara ve tarikatlara, tekkelere sıcak bakan bir kişi, bunu nereden biliyoruz?

Şu tesadüfe bakınız ki; yine bir deniz subayının;  üniformalı, cüppeli ve sarıklı rezaleti ile çalkalanmıştı ülkemiz. 

Hem de amiral rütbesinde bir üst düzey deniz subayı, bir cemaat ve tarikat evinde sarıklı, cüppeli ve subay apoleti görülecek şekilde namaz kılıp,  zikir yaparken görüntülendiği ve bu cemaat evine resmi kıyafeti ve devletin kendisine tahsis ettiği resmi makam aracıyla gittiği belirlendiği halde, hakkında göstermelik bir inceleme başlatılmış ve aylarca sürüncemede bırakılarak, sonunda hakkında hiçbir cezai işlem yapılmadan normal terfi ve emeklilerin yapıldığı 30. Ağustos günü, tüm hakları verilerek emekli edilerek,  ödüllendirilmiştir. 

Siyasal İslam’ın temsilcisi, cemaat ve tarikatların hamisi, din taciri siyasal iktidar ve onun Milli Savunma Bakanı, rengini belli etmiş ve çifte standart uygulamalarının yeni bir örneğini ortaya koymuştur. 

Bize bir tercih yapmamız sorulsa, ATATÜRK'e saygı duyan ve onun kabrini ziyaret eden sanatçı Bülent ERSOY'a şemsiye tutan deniz subayını, cemaatçi örümcek kafalı amirale tercih ederiz tabi. 

“Hepiniz milletvekili olabilirsiniz…Bakan olabilirsiniz…Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz…Fakat sanatçı olamazsınız.  “

”Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki; Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. ”  diyen,  önderimiz ATATÜRK'e de sorsanız, sanırım Bülent ERSOY'u, nefret ettiği cemaatçi ve tarikatçı amiral' e tercih ederdi. 

Benim asıl korkum nedir biliyor musunuz?

Bu şemsiye olayı bahane edilerek, ATATÜRK'ün silah arkadaşlarına emanet edilen ATATÜRK ve onun anıt mezarı ANITKABİR'in korunması ve yönetiminin, pek muhtemeldir ki; bir gece kararnamesiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerinden alınarak,  sivilleştirme adı altında İçişleri Bakanlığına ve Emniyet Teşkilatına verilmesi olacaktır. 

Güner Yiğitbaşı

15/01/2022

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget