Emekli bir Cumhuriyet Savcısı olarak 2001 yılından beri amatörce yazıyor ve yazılarımı siz dostlarımla paylaşıyorum.
Bu yazımda çok yurttaşın bilmediği büyük önderin Cumhuriyet Savcıları hakkında düşüncelerini sizlerle paylaşmak istiyorum.
1-SAVCILARA CUMHURİYET UNVANININ VERİLMESİ
Lozan'da doktora yaptıktan sonra Atatürk tarafından “Hukuk Reformu” yapmakla görevlendirilen Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt, Savcılara verilen “Cumhuriyet Savcısı” unvanının isim babasıdır.
Ata'nın huzurunda “Hukuk Reformu” için fikir fırtınası yapılırken, Bozkurt
çok tepki alır ve sıkıştırılır:
Neden sadece Savcılara Cumhuriyet Savcısı denilir?
Cumhuriyet Başbakanı, Cumhuriyet Bakanı, Cumhuriyet Müsteşarı, Cumhuriyet Valisi, Cumhuriyet Büyükelçisi olmuyor da…
Neden Cumhuriyet Savcısı?
Savcılara neden bu imtiyaz?
Atatürk, Bozkurt'a, “Ne diyorsun?” diye sorar.
Bozkurt'un cevabı çok net olur:
“Çünkü öyle zaman olur ki, Cumhuriyeti korumak için Başbakandan, Bakandan, Müsteşardan, Validen, Büyükelçiden bile hesap sormak gerekebilir. İşte o hesabı soracak olan Cumhuriyet Savcısı'dır.”
Atatürk, gülümseyerek hoşnut kaldığını belli eder. “Devam et Bozkurt” der.
Cumhuriyet Savcısının bu Cumhuriyeti korumak ve kollamak yetkisi hukuk reformuna ve Atatürk'ün yorumuna kadar uzanır.
2-CUMHURİYET SAVCILARINA DEVRİMLERİ KORUMA GÖREVİ VERİLMESİ
Tüm yurttaşlar büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesinde en büyük devrim olan Cumhuriyeti koruma görevini gençlere verdiğini bilmektedir.
Ancak çok yurttaş devrimleri koruma görevinin de Cumhuriyet Savcılarına da verildiğini bilmemektedir.
Cumhuriyet Savcılarına verilen bu görevi, Büyük önderin 09 Ekim 1925 tarihinde Cumhuriyet Savcılarına sesleniş konuşmasında görüyoruz.
Bu konuşmadan Cumhuriyet Savcılarına verilen görevi birkaç paragrafla bilginize sunmak istiyorum.
“Her uygar ve çağdaş devlette olduğu gibi, Türk Cumhuriyeti Adliyesinde de, Cumhuriyet Savcılarını yüksek ve son derece önemli bir görev ve makamın temsilcileri olmak üzere tanırım. Devrim Savcılarının, kendilerine verilen bu büyük görevin önemine uygun olarak gayretli ve çalışkan olmaları konusunu, adliyemizin başarı ve üstünlüğünün en önemli etkenlerinden sayarım. Laik Türk Devrimi, çağımızın uluslara yaşama ve yükselme yeteneğini veren en son ve en uygar ilkelerinin bir ifadesi ve Türk Ulusunun büyük fedakârlıklarıyla sürdürülen ve kazanılan büyük mücadelesinin eseridir. Devrimlerin gerçekleşmesi, kararları ve kanunlarıyla, ulusal irade ve ulusal egemenliğin bir görünümü; bütünü itibariyle de Türk Ulusunun bütün haklarıdır. Devrimlerin her biri, ulusun emeği ve hakkı ile gerçekleşmiştir. Cumhuriyet Savcılarımızın, devrimin gerekleri etrafında, en kıskanç ve uzakları gören hassas nöbetçiler olmalarını, asıl görevlerinden sayarım.
Düzen ve işleyiş, halk cumhuriyetlerinde, ulusal egemenlik ve ulusal çıkarlar gibi en yüksek yetkinin bir gereğidir. En son hukuk kurallarına dayanan bu gerçekleri, Türkiye Cumhuriyeti Savcılarının, bir an için bile gözden uzak tutacaklarına ihtimal vermem. Yasalarımızın uygulanmasında, bu yönlerin önemle ve mutlaka dikkate alınmasını talep ederim.
Türkiye Cumhuriyetinde kimsesiz bir birey yoktur. Cumhuriyet, böyle bir kavramı asla kabul edemez. İnsan hakları, yasalarımızın güvencesi altındadır. En güçsüz ve en kimsesizlerin yardımcısı devlet ve onun kamu hukuku temsilcileri olan Cumhuriyet Savcılarıdır. Kendilerini kimsesiz görenlerin, yanlarında her an haklarını aramakla görevli Cumhuriyet Savcıları bulunduğunu asla unutmamaları ve bundan emin olmaları gerekir. Zayıf ama haklı olanların en güçlü durumda olmaları, adliyemizin en belirgin özelliği ve ülküsüdür. Cumhuriyet Adliyesinin yükselmesini bir onur meselesi saydıklarından hiç kuşku duymadığım çalışma arkadaşlarıma bu onurlu görev alanında mutlak ve muhakkak olan başarılarını coşkuyla dilerim efendim.”
Mustafa Kemal Atatürk.
Değerli dostlar.
Büyük önderin Cumhuriyet Savcılarına verdiği bu görevi, 32 yıllık kamuda ki hizmet süremin 28 yıllını Cumhuriyet Savcılığı görevinde geçirirken, laik Cumhuriyet, Atatürk ilke ve devrimlerini içselleştirmiş biri olarak eksizsiz yerine getirdiğimi düşünüyor ve bunun huzurunu yaşıyorum.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, Cumhuriyeti koruma görevini verdiği gençlik ile devrimleri koruma görevi verdiği Cumhuriyet Savcılarının bu görevlerini tam yapım yapmadıklarının yorumunu da siz dostlarıma bırakıyorum.
Gündüz Akgül
07.10.2019Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder