Barış Pınarı Harekatı Üzerine

nihayet Fırat'ın doğusuna harekat başlatıldı. Ülkemiz ve Dünya barışı için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerine başarılar diliyoruz

Barış Pınarı Harekatı Üzerine
Dün itibariyle, nihayet Fırat'ın doğusuna harekat başlatıldı.
Ülkemiz ve Dünya barışı için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetlerine başarılar diliyoruz, inşallah burunları dahi kanamadan tümü başarı ile ülkemize dönerler.
Bu harekat; ülkemizin, başka bir bağımsız devletle girdiği topyekün klasik bir savaş değildir.
Adı üzerinde, ülkemize yönelik olduğu iddia edilen muhtemel terör saldırılarının önlenmesi, kaynağında yok edilmesi için başlatılan, terörist bir gruba yönelik büyük bir askeri operasyondur.
Önemlidir. Fakat, özgürlüklerin tamamen askıya alınmasını, harekatı eleştirenlerin hain olarak ilan edilmelerini, harekat muhalifleri hakkında anında soruşturmalar açılmasını gerektirmemektedir.
Suriye'ye barış getirme ve sınır güvenliğimizi sağlama iddiasındaki bir harekat; eleştiri sınırlarını aşmayan, harekata insani düşüncelerle itiraz eden, ancak harekata katılan ordumuzun azim ve şevkini kırmayan, bu harekata karşı, düşünce özgürlüğü çerçevesinde insani düşünceler açıklayan, bu harekatın yapılmasını zorunlu hale getiren iktidarın, önceki hatalı Suriye politikasını haklı olarak eleştiren kişiler üzerine, ceza ve soruşturma tehditleriyle gidilerek, ülkemizdeki toplumsal barışın bozulmasına neden olmamalıdır.
Yasal bir parti olan, hakkında Yargıtay C. Başsavcılığı tarafından kapatma davası dahi açılmadığı için, hukuken yasallığını muhafaza eden, etnik bir parti olan HDP'nin; harekatı desteklemeyen, ancak açıkça somut bir suç teşkil etmeyen beyanları, asla abartılmamalı ve HDP hedef tahtasına oturtulmamalıdır.
Bu harekat nedeniyle, eleştiri, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü hudutlarını aşan ve somut bir suç teşkil eden eylem ve beyanlarda bulunan kişiler hakkında, C. Savcılarımızın yasal gereğini yapmaları görevleridir. Ancak, bu yazıyı yazarken bir il savcılığımızın yaptığı açıklamayı da uygun bulmadığımızı belirtmeliyiz.
Savcılıklar, basında ve sosyal medyada harekatla ilgili olarak suç teşkil eden düşünceler açıklayan kişileri tespit ederek gereğini yapmalıdırlar. Ancak, kişlerin düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüklerini olumsuz etkileyecek ve onları suç teşkil etmeyen düşünce açıklamalarından dahi otokontrol yoluyla vaz geçirecek açıklamalarda bulunmamalıdırlar.
Örneğin biz, bugüne kadar yazdığımız onlarca makalelerimizde, siyasal iktidarı Suriye politikasının yanlışlığı nedeniyle bir çok kez ağır şekilde eleştirdik, ülkemiz doğru Suriye politikası izleseydi, Suriyenin bağımsızlığına saygı göstererek, ABD'nin dolduruşuyla Suriye bataklığına saplanmasaydı, öncekilere ve dün başlayan Barış Pınarı Harekatına gerek kalmayacaktı.
Bu tür eleştirileri yapmak, her Türk vatandaşının demokratik yasal hakkıdır. Bu eleştiriler, bugün yapılmakta olan Barış Pınarı Harekatına yönelik olmayıp, bu harekatı haklı ve zorunlu hale getiren siyasal iktidarın kınanmasından ibarettir.
Bu nedenle, bu harekatın kaçınılmaz hale gelerek başlatılmasını desteklemelerine, harekat aleyhinde  beyanda bulunmamalarına rağmen; bu harekatı, yanlış dış politikalarıyla zorunlu hale getiren siyasal iktidarı eleştirenlerin üzerlerine gidilerek, siyasal iktidarın yandaşlığına soyunmak, ülkenin huzuru içi büyük bir tehlikedir.
Ülkenin birlik ve beraberliğini, T.C. Devletini, milletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanının, partili ve taraflı olmasının ve bundan doğan olumsuzlukların faturası, suç teşkil etmeyen  düşünce açıklayanlara çıkarılmamalıdır.
Partili ve taraflı Cumhurbaşkanı; bugün, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili televizyonlarda yayınlanan bir açıklama yaptı. Bu açıklamaya AKP Genel Başkanı şapkasıyla başladı ve bu harekattan yararlanarak AKP'nin propagandasını yapan beyanlarda bulundu, harekatı siyasi ranta çeviren bir görüntü sergiledi.
Bu nedenle; bu kritik dönemde, asıl sorumluluk, harekatı siyasi ranta çevirme anlamına gelecek konuşmalardan uzak durma, tüm milleti kucaklama görev ve sorumluluğu Cumhurbaşkanına  düşmektedir. Onun, AKP Genel Başkanı sıfatıyla, taraflı ve harekattan partisi lehine rant çıkarmaya yönelik konuşmalar yapması, buna karşılık halkın ve muhalefet partilerinin susmalarının istenmesi, anti demokratik haksız bir uygulamadır.
Harekat nedeniyle halkımızdan anlayış ve sorumlu davranış bekleyen siyasal iktidarın; bu harekat dolayısıyla, kendilerine siyasal rant elde etme gayreti içine girmeyeceklerini, buna yönelik beyan ve açıklamalarda bulunmayacaklarını, muhalefetin eleştiri haklarına saygı göstereceklerini, düşünce açıklamalarında bulunan ve bundan sonra da bulunacak olan kişiler hakkında işlem yapma hazırlığında olan Cumhuriyet Savcılarımızın da; demokratik bir ülkenin ve Cumhuriyetimizin savcıları olduklarını gözeterek, yasalarımızı zorlamadan, görevlerini yasalar çerçevesinde tarafsız olarak yapacaklarını, umuyor ve bekliyoruz.

Güner Yiğitbaşı

10/10/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget