Doğrusunu isterseniz, heyetler arasındaki görüşmeden önce iki liderin baş başa yaptıkları görüşme, tahminimizden daha kısa sürdü, bu baş başa görüşmenin basına açık bölümünü,tercümeleri ve saireyi çıkardığınızda, net olarak on dakika civarında olduğu anlaşılmaktadır.
Görüşme öncesinde heyecanlı olduğu gözlemlenen ERDOĞAN'ın, basının önüne çıktıklarında gazetecilere hitaben yaptığı konuşmasında yer verdiği;özellikle, “YPG muhatap alınmamalıdır” şeklindeki beyanından, tahmin edildiği gibi, Trump'un Rakka harekatını YPG güçleriyle birlikte gerçekleştirme konusundaki kararından geri adım atmadığı sonucuna varmış ve bu nedenle de, sosyal medyada yaptığımız ilk değerlendirmemizde, ERDOĞAN'ın köprüleri attığı değerlendirmesini yapmıştık.
Heyetler arası görüşmelerden sonraki açıklama ve gelişmelerden anlaşılmaktadır ki, YPG konusundaki kararından geri dönüş yapmayan ABD ile bundan sonraki ilişkilerde, ABD'ye karşı bırakınız nokta koymayı, noktalı virgül dahi koymadığımız, doğrudan yeni bir virgül atarak, ilişkilere kaldığı yerden devam edilecektir.
Oysa ki; Sayın ERDOĞAN, Çin üzerinden ABD'ye gitmek üzere ülkemizden ayrılırken yaptığı açıklamasında, YPG konusunda çok kararlı bir tutum sergileyerek, ABD Başkanı ile yapacağı görüşmenin bir virgül mesabesinde değil, nokta besamesinde olduğunu beyan etmişti, başka bir ifadeyle; ABD ile ya anlaşacaklarını, ya da nokta koyup köprüleri atacaklarını ifade etmeye çalışmıştı.
Bizler de, ülkemizi temsil eden Cumhurbaşkanı ERDOĞAN'ın, ABD ile yapılacak olan görüşmenin virgül değil,nokta besamesinde olacağına ilişkin bu beyanlarına, haklı olarak inanmış ve güvenmiş,artık ABD'nin boş laflarına aldanmayacağını da düşündüğümüzden ve baş başa görüşmenin çok kısa sürmesine de bakarak, Sayın ERDOĞAN köprüleri attığını düşünerek yanılmışız.
Heyetler arası görüşmelerde, muhtemeldir ki,ABD;Fetö'nün iadesi konusunda kapıları kapatan olumsuz bir beyan yerine, iade konusunda kapıları hala açık tutan ılımlı bir yaklaşımda bulunmuş, YPG ile iş birliğindeki kararlılığına rağmen, PKK'yı ayrık tutarak, PKK'nın bir terör örgütü olduğuna ilişkin görüşünü tekrarlamış ve PKK ile mücadelede, her konuda elinden gelen yardımı ülkemizden esirgemeyeceklerini, Türkiye'ye çok önem verdiklerini, Türkiye'nin toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını, Türkiye'nin toprak bütünlüğünün ABD'nin de yararına olduğunu açıklamış ve heyetimizin gazını almış olmalı ki, ABD-Türkiye ilişkilerine bırakınız bir nokta koymak ve dondurmak, noktalı virgül dahi konmadan doğrudan virgül koymakla yetinilmiş ve Sayın ERDOĞAN bundan sonraki ilişkilerin hayırlara vesile olmasını dilemiştir.
Trump'un ERDOĞAN'a yönelik güler yüzü,sırt sıvazlayan el ve kol hareketlerinin eşliğinde çok samimi bir havada geçen bu görüşme;iç politika yönünden ve özellikle AKP Olağanüstü Kongresinde ERDOĞAN lehine propaganda ve dolgu malzemesi olarak kullanılacak, ERDOĞAN'ın ABD'ye gidişi öncesinde yaptığı, bu ziyaret ve görüşmenin virgül değil, nokta mesabesinde bir görüşme olacağına ilişkin kararlı tutumu ve beyanı unutularak görmezlikten gelinecektir.
Bize göre bu görüşmenin en yararlı ve ilginç yönü, heyetlerde yer alan damatların, karşılıklı aynı masada oturup yemek yiyerek tanışmış olmalarıdır!
17/05/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder