Bunu yapamadığınız veya bilerek yapmak istemediğiniz sürece, ekonomik krizi ve ortaya çıkan süper enflasyonu önleyemezsiniz, efendiler.
Sarayın dediği gibi, faiz neden enflasyon sonuç değildir.
Bunun böyle olmadığı, artık deneme ve yanılma metoduyla ortaya çıkmıştır.
Ülkemizdeki ekonomik krizin, cari açığın, enflasyon ve pahalılığın ve hazinenin tam takır ve kuru bakır olmasının nedenleri, çok çok açıktır.
Plansız programsız, ülkenin üretime dönük öncelikli yatırımları yerine, inşaata dayalı, kar garantili yap işlet devret modeli yatırımlara öncelik verilmesi, tarımın ihmal edilerek, tarım ürünlerinin dahi ithalata dayalı hale getirilmesi, ihracat ve ithalat dengesinin ihracat aleyhine aşırı bozulması, buna ilaveten de dışa bağımlı akaryakıt harcamaları, döviz kurunu ve enflasyonu patlatmış ve bugün içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortaya çıkmıştır.
Saray yönetimi, faiz ve yap işlet devret modeli kar garantili yandaş işadamlarına para yetiştiremez olmuş, bütçe yılın ilk altı ayında açık vermiş, ödenekler tükenmiş ve ek bütçe ile yeni ödenek ve vergiler gündeme gelmiştir.
Devletin tek gelir kaynağı, fakir halkın cebinden topladığı ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergilere kalmıştır.
Bunun için de, akaryakıta ve özellikle mazota acımasız ve orantısız sürekli zamlar yapılmış ve özellikle mazot zamları, ekonomiyi felç etmiş, üretici ve tüketici enflasyonu patlamıştır.
Hani bir havuza taş atasınız da, taşın etkisiyle oluşan dalgalar, halka halka tüm havuza yayılır ya.
İşte, mazota yapılan, bütçeye gelir elde etme amaçlı aşırı ve orantısız zamlar da, aynen havuza atılan taş misali, halka halka pahalılık ve enflasyon olarak tüm piyasaya yayılmıştır.
Önümüzde bayram vardır, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde gurbette yaşayan ve çalışan insanlarımız, bayram ve yaz tatili nedeniyle, Anadolunun çeşitli şehirlerindeki memleketlerine gidemez olmuşlardır.
Zira, mazot fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle, otobüs bilet fiyatları almış başını gitmiştir.
Üç beş kişilik ailelerin memleketlerine gidiş ve dönüş otobüs bilet fiyatları aşırı zamlanmış ve insanlarımız bulundukları şehirlerden çıkamaz hale gelmiştir.
Bunun, insanlar üzerinde, sosyal ve ekonomik çok büyük travmaları olacaktır.
İnsanlar, eski alışkanlıklarını bırakmak zorunda kalacaklar, bayram da dahi, memleketlerine giderek büyüklerinin ellerini öpme imkanından mahrum kalacaklar ve bunun sonucunda, insanlar ekonomik sıkıntılarına ilaveten, manen çöküntüye uğrayacaklardır.
Ayrıca, büyük şehirlerde asgari ücretle kıt kanaat geçinen insanlar, bayram ve sair tatillerinde memleketlerine gidemeyecekleri için, memleket dönüşünde sepet sepet, çuval çuval, teneke teneke getirdikleri kışlık erzakından mahrum kalacaklar, bu da zaten zorda olan ekonomik durumlarını ve gıda ihtiyaçlarını aşırı derecede zorlayacak ve belki de sosyal patlamanın kıvılcımlarını oluşturacaktır.
Saray yönetimi, tüm bu olumsuzlukları da hesaba katarak, ekonomik krizi tamamen önlemesi mümkün değilse de, bazı acil tedbirleri alarak, fakir halkı biraz olsun ferahlatmak zorundadır.
Aslında saray'ın yapması gereken en hayırlı iş, havlu atıp, bir an önce seçim sandığını halkın önüne koymasıdır.
Güner Yiğitbaşı
05/07/2022
Hukukçu
Yorum Gönder