Haddini bilmek, güzel bir şeydir ve medeni toplumlarda gereklidir de.
Herkes;sıfatları,makamları,görevleri,yetkileri,ırkı,cinsiyeti,dili,rengi ne olursa olsun, haddini bilmek zorundadır.
Herkesin haddini bilmesi, anayasanın eşitlik ilkesinin de gereğidir. Kimsenin, diğer kimseden bir üstün yanı yoktur. Herkesin haddinin sınırında, diğer kişinin haddi ve hukuku başlar.
Hukukun üstün ve egemen olduğu, her şeyin kurala bağlandığı, anayasa ve anayasaya uygun yasaların hakim olduğu demokratik toplumların, en belirgin ve olmazsa olmaz kuralı, bir tek kişinin dahi istisna tutulmadığı, herkesin haddini biliyor ve bilmek zorunda olmasıdır.
Geçtiğimiz günlerde iş adamlarının, sivil toplum kuruluşu olarak, anayasal haklarını kullanmak suretiyle sarf ettikleri bir sözü beğenmeyen AKP Genel Başkanı; iş adamlarına, haddinizi bilin diye bir uyarıda bulundu.
Bu uyarı yerindeydi veya değildi, iş adamları hadlerini aşmışlardı veya aşmamışlardı, biz bunu tartışmıyoruz.
Velev ki; iş adamlarımız, hadlerini aşan bir söz sarf ettiler ve AKP Genel Başkanı iş adamlarına hadlerini bilmeleri konusunda haklı bir uyarıda bulundu.
Sözde de olsa, demokratik, hukukun egemen olduğu, herkesin yasa önünde eşit sayıldığı bir toplum olarak anılmaya devam ettiğimize göre, kim olursak olalım; bir başkasına haddini bilmesi uyarısında bulunmadan önce, bir öz eleştiri yapmak ve kendimizin, anayasa ve yasalarla sınırları çizilen haddimizi aşan söz ve davranışlarda bulunup bulunmadığımızı sorgulamak zorundayız.
Kimse unutmasın, haddini bilmek bir erdemdir ve demokrasinin olmazsa olmazıdır.
Değerli okurlar; beşeri ilişkilerinizde, bir hak ve yetkinizi kullanırken, söz ve davranışta bulunurken, lütfen haddinizi biliniz, haddinizin sınırlarını aşmayınız, haddini aşanlara da hadlerinin sınırlarını hatırlatınız, bu erdemli davranışınızdan hiçbir zarar görmeyeceksiniz, ama hadlerini aşan istisnasız herkesin haddini bilmesini istemenin ve beklemenin de, sizin en temel hakkınız olduğunu unutmayınız.
10/05/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder