Atı alan Üsküdar'ı geçiyor mu? - Güner Yiğitbaşı

Evet,atı alan Üsküdar'ı geçiyor mu dersiniz? Bugün Kuzey Irak Özerk Kürt Bölgesinde yapılmaya başlanan bağımsızlık referandumunu kastettiğimizi anlamış olmalısınız

Atı alan Üsküdar'ı geçiyor mu? - Güner Yiğitbaşı
Ucu açık oklan bir süre, makale yazmama konusunda aldığımız kararı bize bozdurdular.

Evet,atı alan Üsküdar'ı geçiyor mu dersiniz?

Bugün Kuzey Irak Özerk Kürt Bölgesinde yapılmaya başlanan bağımsızlık referandumunu kastettiğimizi anlamış olmalısınız.

Kuzey Irak Özerk Kürt Bölgesinde bugün gerçekleştirilmeye başlanan bağımsızlık referandumuna millet olarak karşı çıkmamız için haklı nedenlerimiz var tabi.

Küresel emperyalist güçler;Irak,Suriye,İran ve ülkemizin bir bölümünü de kapsayacak olan Büyük Kürdistan kurmanın planlarını yapmış ve ülkemizin bir bölümünü de içine katan haritaları deşifre etmişlerdir.

Ülkemizin toprak bütünlüğünü de kasteden böyle bir planın hayata geçirilmesi için ilk adımın atılışına seyirci kalmayarak müdahil olmamız çok doğaldır.

Ancak, küresel emperyalist devletlerin bu oyununu bozma konusunda başarılı olabilmemiz için,ülkemizde ve milletimizde bulunması gereken moral,güç ve sair koşullara sahip miyiz?

İleride ülkemize zarar vermesi olası böyle bir küresel ittifaka karşı koyabilmemiz için;ordusuyla,ekonomisiyle,parasıyla,milli birlik ve beraberlik ruhuyla, milletiyle, Atatürk sevgisi ve ilkeleriyle,hukuku,adaleti ve tüm yargısıyla çok güçlü olmamız,ülke olarak sözümüzün geçerliliği ve inandırıcılığının üst düzeyde olması gerekmiyor mu?

Peki öyle miyiz?

Bu sorunun cevabını, ülkesini seven bir Türk Vatandaşı olarak bizzat vermek içimizden gelmiyor,siz okuyucuların taktirlerine bırakıyoruz.

Hemen belirtmeliyiz ki; bu konuda askeri seçeneğin hiç yararlı olmayacağını düşünüyoruz.

Yapılabilecek olan diplomatik girişimler mutlaka yapılmış olmalıdır.

Bize göre şu anda acilen yapılması gereken,hava sahamızın kapatılması,Habur sınır kapısının kapatılması ve Kuzey Irak petrollerini Avrupa ya ulaştıran boru hattının vanalarının kapatılarak ekonomik ambargo uygulanmasıdır.

Ancak,arkasına İsrail ve dolayısıyla ABD'yi alan, en çok ihracat yaptığımız ve açık olan ödemeler dengemize en fazla katkısı olan Almanya ile aramızın bozulmakta olduğunu, Kuzey Irak ile büyük boyutlarda ticaret ve inşaat işleri yaparak ekonomisini ayakta tutmaya çalışan bir Türkiye ile karşı karşıya olduğunu gören ve bilen Barzani de, ülkemizi yönetenlerin, Habur sınır kapısını ve petrol vanalarını kapatamayacağını çok iyi biliyor ve tahmin ediyor olmalı ki, referandum konusunda geri adım atma gereğini duymamış ve dün yaptığı basın toplantısında böyle bir girişimin iki ülkeye de zarar vereceğini açıklamıştır.

Siyasal iktidar;Türkiyenin büyük ve güçlü bir devlet olduğuna ilişkin kanaati ve Türkiyenin caydırıcılığına ilişkin inancı ortadan kaldıracak olan yanlışlardan  geri durmalı, ülkemizin büyüklüğüne yakışacak şekilde, savaş dışındaki tüm diplomatik ve ekonomik tedbirleri uygulamaya koymalıdır.

Aksi halde,AKP iktidarı, ülkemizin değil, kendisinin siyasi karizmasını çizmiş ve buna karşılık; Barzani'yi, kendi ülkesi ve diğer dünya ülkeleri nezdinde,kararlı ve verdiği söze güvenilir, cesur bir lider konumuna getirmiş olacaktır.

25/09/2017
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget