Chp Yönetiminin Meclisteki Çoğunluk Tahakkümüne Razı Oluşu Ve Kendisine Ve Partisine Yönelik Erdoğan Ve Bahçeli Tehdit Ve Hakaretlerine Karşı Alttan Alan Onursuzluğu

Demokrasinin; en büyük özelliği ve erdemi, çoğunlukçu değil, çoğulcu oluşu, yani çoğunluk karşısında, azınlık iradesine de saygı duyarak değer verm

Chp Yönetiminin  Meclisteki Çoğunluk Tahakkümüne Razı Oluşu Ve Kendisine Ve Partisine Yönelik Erdoğan Ve Bahçeli Tehdit Ve Hakaretlerine Karşı Alttan Alan Onursuzluğu
Demokrasinin;  en büyük özelliği ve erdemi, çoğunlukçu değil,  çoğulcu oluşu, yani çoğunluk karşısında,  azınlık iradesine de saygı duyarak değer vermesidir. 


Kayıtsız ve şartsız millete ait olan egemenlik hakkının yasama yetkisinin tecelli ettiği Türkiye Büyük Millet Meclisi;  AKP ve Cumhur İttifakının iktidar olduğu 22 yıldır, iktidar çoğunluğunun iradesinin tek başına hakim olduğu, azınlıktaki muhalefetin iradesinin yok sayıldığı çoğunluk tahakkümüne dönüşmüştür. 


Azınlıkta kalan muhalefetin sesi ve  soluğu,  Türkiye Büyük Millet Meclisinde çoğunluk tarafından yok edilmiştir. Muhalefet meclis sıralarında oturmakta arada sırada meclis kürsüsüne çıkarak konuşmakta ama, mecliste yasamaya ilişkin hiçbir icraatını uygulamaya koyamamaktadır.  


Muhalefetin verdiği tüm önergeler; ülke ve halk yararına olsa da, salt muhalefet önerisi olduğu için çoğunluktaki Cumhur İttifakının oylarıyla reddedilmektedir.  


Keza, muhalefet milletvekilleri tarafından verilen tüm yasa teklifleri, ya gündeme alınmamakta, alınsa da çoğunluğun oylarıyla reddedilmektedir. 


Bugüne kadar ana muhalefet partisi başta olmak üzere hiçbir muhalefet partisinin önergeleri ve yasa teklifleri kabul edilmemiştir. 


Muhalefet partileri;  Allah birdir, Allah’ın bir olduğunun tescili için önerge veriyoruz diyerek önerge verseler, Cumhur İttifakı;  çoğunluğunu kullanarak,  bu önergeyi de mutlaka reddedecektir. 


Tıpkı, anayasal Haklarını kullanmak üzere silahsız ve barışçıl gösteri ve protesto haklarını kullanma üzere sokağa çıkan insanların,  derhal polis kordonuna alınarak yürütülmedikleri ve ters kelepçeyle gözaltına alındıkları gibi. 


Sadece adı kalan uygulanmayan Anayasaya göre; adı,  Türkiye Büyük Millet Meclisi olan,  ancak fiiliyatta İktidarın çoğunluk meclisi gibi çalışan,  muhalefetin sesinin kesildiği meclisimizin bu acınacak haline,  maalesef,  başta CHP olmak üzere,  tüm muhalefet partileri seyirci kalmakta ve bu rezalete razı olmaktadır. 


CHP'nin yeni genel başkanı Özgür ÖZEL;  iktidarın, meclisteki çoğunluk tahakkümüne ve kendi önergelerini ve yasa tekliflerini reddederek muhalefete attıkları tokatlara, şahsına ve temsil ettiği Atatürkün partisi CHP'ye yaptıkları hakaret ve tehditlere de,  sözüm ona yumuşama adına,  göz yumarak sineye çekmekte, hakaret ve tehditlerin sahiplerine adeta saygı sunmaktadır. 


Bahçelinin ÖZEL ve CHP  için söylediklerine bir bakar mısınız? “Özgür Özel sana diyorum,  iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür,  bastığın yaş tahta,  bindiğin patlak lastikli dolmuş,  tutsağı olduğun tezvirat cambazlığı seni hiçbir yere götürmeyecektir, 

buradan sesleniyorum;  Halk Tv ve CHP ayağınızı denk alın.  Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisi’ni sorgulayamazsınız,  sorgulatmayız, ” 

Yenir yutulur gibi değill bu sözler. 

Bu sözlere muhatap olan Özgür ÖZEL, lafta bu hakaret ve tehditlere cevap verse de,  meclis açılışında, mecliste çoğunluk tahakkümünü kuran ve her vesileyle hakaretler savuran partili Cumhurbaşkanını ayakta karşılamış, gündüz grup konuşmasında hakaret ve tehditler savuran  Bahçelinin yanına giderek elini sıkıp gülücük atarak saygılarını sunmuş, resepsiyonda da Bahçeliyle samimi bir diyaloga girmiş, Bahçeli gündüz yaptığı hakaret ve tehditler için sözde özür dileyerek, konuşmalarının siyaseten yapılmış konuşmalar olduğunu söyleyerek Özgür ÖZEL'in gönlünü almaya çalışmıştır. 

Tam bir tiyatro, iki yüzlülük ve riyakarlık, seçmeni,  yani bizleri ayakta uyutmak ve kandırmak. 

Bizler seçmen olarak,  siz siyasetçilerin sergilediği iki yüzlülüğün hangisine inanacağız ve doğru sayacağız?

Özgür ÖZEL; bu iki yüzlü siyasete gerekçe uydurma ve çevir kazı yanmasın çabasına girerek, Bahçelinin genel başkanı olduğu MHP seçmenine saygı olarak Bahçeliyle yakınlaştığını, ona saygı gösterdiğini, Cumhur İttifakının da CHP'ye büyük teveccüh gösterdiğini, halkın yumuşama ve normalleşmeden yana olduğunu beyan etmiştir. 

Özgür ÖZEL'e buradan soruyoruz. Meclis kürsüsünden alenen şahsına, genel başkanı olduğun CHP'ye ve medyaya hakaret ve tehditler savuran BAHÇELİ'nin;  bu insanlığa, siyasete ve ahlaka sığmayan hakaret ve tehditlerine,  MHP'ye oy veren sayın vatandaşlarımız onay veriyorlar mı, hoş görüyorlar mı da,  sen,  MHP seçmenine saygı olsun diye Bahçeli'nin hakaret ve tehditlerini sineye çekiyorsun,  yarabbi şükür diyerek onaylıyorsun?

Hadi kendi onurunu düşünmüyorsun,  hiçe sayıyorsun diyelim, Atatürk'ün partisi CHP'nin genel başkanı olarak,  partinin kurumsal kimliğini ve onurunu yok sayamazsın ve o onuru kendi siyasal ikbalinin mezesi yapamazsın. Şunu da iyi bil ki; bu onursuz tavizlerin,  sana asla seçim kazandırmaz. Şahsının ve parinin onurunu satışa çıkararak, şirin gözükerek,  Cumhur İttifakının seçmen tabanından oy almayı ve kaz gelecek yerden tavuğun esirgenmeyeceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Böyle devam edersen,  kaz gelmeyeceği gibi, elindeki tavukları da kaçırıp kaybedeceğini asla unutma, Sayın Özgür ÖZEL. 


03/10/2024

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget