Bir Kere De Yenilgiyi Kabul Ediniz Ve Milli İradeye Saygılı Olunuz

Her yerel seçimden sonra, Kürt vatandaşlarımızın yaşadıkları yörelerimizde Kürt seçmenin hür iradeleriyle sandıkta seçtikleri yerel yöneticilerin yeri

Bir Kere De Yenilgiyi Kabul Ediniz Ve Milli İradeye Saygılı Olunuz
Bunlar asla akıllanmazlar. 


Analarının karnından iktidar olarak doğduklarına, Allah’ın yeryüzündeki temsilcisi olduklarına, kendilerinden başka hiçbir kişi ve partinin seçim kazanmaya haklarının asla olmadığına, seçmenin iradesi kendi aleyhlerine tecelli ederse, bu iradeye yargıyı da kullanarak dur demenin ilahi bir görev olarak Saray liderliğindeki AKP'ye verilmiş olduğuna gerçekten inanmışlar. 


İktidarın;  Adalet Bakanı tarafından uygulamaya koyduğu, artık süreklilik kazanan  anayasa ve yasa tanımaz davranışları karşısında,  biz bu kanaate vardık. 


31. Mart yerel seçimlerinden sonra yaptığı balkon konuşmasında dahi seçimi kaybettiklerini açıkça beyan edemeyen ve bu yenilgiyi bir irtifa kaybı olarak nitelendiren AKP Genel Başkanı ERDOĞAN;  seçim sonuçlarında ortaya çıkan milli iradeye saygılı olacaklarını beyan etmişse de, bu seçim yenilgisinin kabul edilemediğini, hazmedilemediğini, milli iradeye yine saygı gösterilmeyeceğini,  ERDOĞAN'ın,  her zaman olduğu gibi, söylediklerinin tan tersi uygulamalara devam edeceğini gösteren olaylar yaşamaktayız. 


Her yerel seçimden sonra, Kürt vatandaşlarımızın yaşadıkları yörelerimizde Kürt seçmenin hür iradeleriyle sandıkta seçtikleri yerel yöneticilerin yerine kayyumlar atanarak,  Kürt seçmenin iradesine saygı gösterilmediği gibi, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra da Van ilimizde Kürt seçmenin oylarıyla seçilen Abdullah ZEYDAN'ın mazbatasına el koymak amacıyla, Şeytan'ın dahi aklına gelmeyen bir hukuk garabetine başvurularak, koşulları yasada açıklanan ve önceki yıllarda alınan bazı mahkumiyetlerin sonucu olarak ortaya çıkan yasakları kökünden kaldıran yasaklanmış hakların geri verilmesine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının kaldırılması yoluna gidilmiştir. 


Bu girişimi yapan şahıs da, maalesef bu ülkenin Adalet Bakanıdır. 


Çok üzücü ve dehşet verici, Kürt seçmeni ayağa kaldıran bu akıl almaz uygulamadan kaynaklanacak demokratik tepkilerin ajite edilerek şiddete dönüşmesi riski dahi tüylerimizi ürpetmeye yetiyor. 


Siyasal iktidara soruyoruz. 


Sizlerin gücü, bu ülkenin eşit yurttaşları olan, bu ülkenin kurtuluşunda kanlarını döken, devletimizin kuruluşunun şerefini taşıyan Kürt Vatandaşlarımıza mı yetiyor?


Siz mi Kürt sorununu çözeceksiniz?


Siz mi enflasyonu önleyeceksiniz, ülkeyi düze çıkaracaksınız?


Siz mi demokratik ve özgürlükçü sivil bir Anayasa yapacaksınız?


Midenizden konuşmayınız, gücünüz ve cesaretiniz yetiyorsa; biz seçim meçim tanımıyoruz, demokrasiye son veriyoruz diyerek,  göstermelik demokrasi perdesini tamamen kapatınız, bunu da beceremediğinize, bu cesareti gösteremediğinize göre, tek yol kalıyor,  demokrasiyle geçinmeye alışınız.  


Yapmayınız,  bindiğiniz dalı kesmeyiniz, ülkenin huzurunu kaçırmayınız. Buna hakkınız yok. İktidar olarak sizin göreviniz,  ülkenin birlik beraberlik ve huzurunu bozmak değil, bilakis ülkenin huzurunu. birlik ve beraberliğini sağlamaktır. Ateşle oynadığınızın farkına varınız lütfen. 


31 Mart seçimlerinden galip ve birinci parti olarak çıkan CHP ve Genel Başkanı Özgür ÖZEL'in;  söylemli değil,  eylemli demokratik tepkisini merak ediyor ve bekliyoruz. Seçim zaferinin oluşmasında oylarıyla katkı sunan Kürt seçmen vatandaşlarımızın iradesine sahip çıktığı ölçüde ve ancak o koşulla,  CHP seçim zaferini gerçekten  hak edecek ve daha sonraki seçim başarılarını sürdürebilecektir. 


Kürt seçmenin iradesine sahip çıkmak, 31 Mart seçimlerinden sonra CHP ve Özgür ÖZEL'in ilk ve çok önemli demokrasi sınavı olacak ve bu sınavın sonucu, siyasi beceri kabiliyetini ve demokrasiye ve halk iradesine yönelik samimiyetini ortaya koyacaktır


İnanınız, 22 yıllık artık yıpranan ve halka hizmet sunamayan, ülkeyi perişan eden iktidarınızın devamı için hukuk dışı yollara sapmanızın,  ne ülkemize ne de sizlere bir yararı olacaktır. 


Artık, gerçekleri görerek, ülkeyi yönetme yeteneğini kaybettim diyerek iktidarı bırakmanız; en başta sizler olmak üzere, ülkemiz ve herkes için hayırlı olacaktır. 


Kürt kökenli vatandaşlarımızın seçme ve seçilme haklarına yapılan müdahale ve saygısızlık, Kürt vatandaşlarımızı dışlamak, onları PKK Terör Örgütünün kucağına iteceğinden, PKK'ya yardım ve yataklık suçunu oluşturmaktadır.


02/04/2024

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget