Burada Mansur YAVAŞ'ın tavrını analiz edecek olursak.
2023 seçimleri öncesinde de anket sonuçlarına göre adı Cumhurbaşkanı adaylığından sıkça bahsedilen ve Ankara Belediye Başkanlığında yaptığı hizmetlerle halkın bir kısmının desteğini alan Mansur YAVAŞ; dünkü üçlü zirvede, önseçimlere katılmayacağı kararını açıklarken, Cumhurbaşkanlığı adaylığı sevdasından; sonuna kadar ve her koşulda, bağımsız olarak veya başka bir partinin adayı olarak da tamamen vazgeçtiğini, Cumhurbaşkanlığı adaylığı defterini tamamen kapattığını mı beyan etmiştir, yoksa, patisi CHP'nin belirlediği yöntemle ve onun belirleyeceği zaman diliminde önseçime katılmayarak, bu koşullarda ve şimdilik kaydıyla aday olmak istemediğini beyan ederek, adaylık kapısını açık mı bırakmıştır? Bu önemlidir.
Mansur YAVAŞ; bugün, yarın ve yarından sonra, hiç fark etmez, hangi tarihte yapılırsa yapılsın, yapılacak olan ilk seçimlerde Cumhurbaşkanlığına aday olmaktan kesinlikle vazgeçtiğini ve bu nedenle partisi CHP'nin yapacağı aday belirleme önseçimine katılmayacağını kesin bir dille açıklayarak ön seçimlere katılmayacağını beyan etmişse, Cumhur İttifakına bir yararı olmayacak olan bu nötr kararına ancak saygı duyulur ve CHP tarafından kendisi hakkında yapılacak bir disiplin soruşturmasına da gerek yoktur.
Ancak, Mansur YAVAŞ; ileride oluşacak koşullara göre kendi kişisel menfaatleri için; bugünlerle partisinin belirleyeceği tarihte yapılacak olan aday belirlemeye yönelik önseçime; ileride bağımsız veya bir başka partinin adayı olarak cumhurbaşkanlığı seçimine katılma hakkını mahfuz tutarak ve şimdilik kaydıyla katılmayacağını açıkça beyan etmiş veya bu niyetini ihsas ettirmişse, bu tavır ve duruş; ülkemizin geleceği ve CHP adına çok vahim sonuçlar doğurmaya gebe olup, bu tavır ileride Mansur YAVAŞ'a asla ve asla seçim kazandırmayacağı gibi, tamamen Cumhur İttifakının adayına yarayacak ve ülkemize yapılacak bundan daha büyük bir kötülük ve ihanet olmayacaktır.
Aday belirleme daha erkendir diyenlerin kulakları çınlasın. Altılı masada AKŞENER'in son anda masayı devirmesinden hiçbir farkı olmayan bu vahim durum, seçimlerin arifesinde de olabilirdi ve doksanıncı dakikada yenilen gol gibi, artık önlem almaya vakit de kalmayabilirdi.
Şu anda seçim arifesinde değiliz, Mansur YAVAŞ'ın yukarıda belirttiğimiz iki ihtimalden hangisine göre bu tavrı sergilediğini bilmesek de, Mansur YAVAŞ'ın pişmiş aşa su katan bu tavrını, CHP'nin telafi etmesi mümkündür. Hiç kimse paniğe kapılmasın ve Mansur YAVAŞ'ı gözünde çok büyütmesin.
Önseçim yapılmalı ve İMAMOĞLU önseçimi kazanırsa ve şayet ERDOĞAN onun önünü yargı kararlarıyla keser ve yasaklı hale getirirse bütün emeklerimiz boşa çıkar diye kimse hayıflanmasın. İMAMOĞLU da moralini bozmadan aday çıktığı taktirde var gücüyle çalışsın, yasaklı hale mi getirildi, inanın ERDOĞAN'ın yapacağı bu kötülük sonuç vermeyecek ve CHP; önü haksız bir şekilde kesilecek olan İMAMOĞLU'nun yerine, teşbihte hata olmaz, darda kalıp kale direğini aday gösterse, İMAMOĞLU'na ait olan ve daha fazlasını temsil eden oy, mevcut iktidardan memnun olmadığını, yandık bittik, geçinemiyoruz, açız. özgür değiliz diyerek iktidarı eleştiren seçmenler tarafından, inadına o kale direğine verilecektir, kimsenin şüphesi olmasın.
Son söz, şayet YAVAŞ; bağımsız veya başka bir partinin adayı olarak sonuna kadar savaşacağım ve aday olacağım diyorsa, bunu ihsas ettiriyorsa, yani adaylık kapısını açık tutarak CHP'nin önseçim kararını protesto ve kabul etmeme amacıyla önseçime katılmıyorsa partisine isyan etmiş ve parti disiplinini ağır şekilde ihlal etmiş sayılmalı, disipline sevk edilerek hakkında radikal bir karar alınmalıdır.
10/02/2025
Güner YİĞİTBAŞI
Yorum Gönder