Chp'nin İşi Maalesef Çok Ama Çok Zor

Gerçekten CHP'nin işi zor, zor lafı yetersiz kalır, hem de çok zor. Parti içi demokrasi çok güzel ama bir yere kadar. Şu anda gözlemlediğim kad

Chp'nin İşi Maalesef Çok Ama Çok Zor
Tüm eleştirileri göze alarak CHP ile ilgili gerçekleri dile getiren yazılar yazdım peş peşe.  Bu yazım da,  belki bazı CHP’lileri çok kızdıracak biliyorum,  ancak bir CHP seçmeni olarak,  acı da olsa bazı gerçekleri yazmak zorundayım.  


Gerçekten CHP'nin işi zor, zor lafı yetersiz kalır,  hem de çok zor.  


Parti içi demokrasi çok güzel ama bir yere kadar.  


Şu anda gözlemlediğim kadarıyla CHP çok başlı ve her kafadan ayrı ses çıkıyor.  


Partinin en büyük açmazı bana göre, genel başkan Özgür ÖZEL.  


Özgür ÖZEL;  kendi ağırlığı ve gücüyle değil,  İstanbul teşkilatının itici gücüyle genel başkanlık koltuğuna oturdu ve ister istemez adı gibi Özgür bir genel başkanlık yapamıyor.  


Çok kişi yine bana kızacak ama, İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ın belediyelerindeki başarılarını gören vatandaşlarımız,  2023 Cumhurbaşkanı seçiminde bu iki ismi yapılan anketlerde sürekli cumhurbaşkanı adayı olarak değerlendirmişler ve halkın bu kararlı ısrarı,  KILIÇDAROĞLU'nun belki de seçim kaybetmesinde etkin rol oynamıştır.  


Şimdi 2028 seçimlerinin erken başlayan aday tartışmalarında yine İMAMOĞLU ve YAVAŞ öne çıkmakta ve her iki isim de aday olmayı düşlemektedirler.  


Aslında bir siyasal partinin genel başkanlığına talip olan ve seçilen bir siyasetçi, Cumhurbaşkanı seçimlerinde partisinin adayı olmak ister ve istemeli de,  doğal olanı budur.  


Ancak, Özgür ÖZEL aday olmayı göze alamamaktadır, Ben aday değilim, iki adayım var, ben partisini iktidara taşıyan genel genel başkan olmak istiyorum demek zorunda kaldı.  Çünkü, KILIÇDAROĞLU'nun adaylığına gölgeleri düşen İMAMOĞLU ve YAVAŞ'ın gölgeleri,  önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçiminde de yerini alacağı için bu iki kişinin gölgesinde kalarak seçimi kazanamayacağını çok iyi bilem Özgür ÖZEL,  baştan havlu atarak,  aday olmayacağını ilan etmiştir.  Bunun bir nedeni de potansiyel aday İMAMOĞLU^nun delege desteğiyle genel başkanlığa seçilmesi nedeniyle, İMAMOĞLU'na  ödemek zorunda olduğu diyet borcudur.  


Biz geçenlerde yazdık,  asıl olması gereken, karizmatik bir adaydan ziyade,  partinin ideolojisi, ilkeleri plan,  proje ve programları seçimlere damga vurmalı ve seçmen  adayın karizmasıyla uğraşmamalı ve partinin ideolojisine ilkelerine ve programına bakmalı ve buna güvenip inanarak,  partinin belirleyeceği herhangi bir adaya oy vermelidir.  


Şu anda maalesef partide,  genel başkanın otoritesi yoktur, parti içi demokrasiye zarar vermemek koşuluyla olması gereken parti disiplini kalmamış ve her kafadan bir ses çıkar olmuştur.  


ERDOĞAN;   CHP'yi yıpratmak ve içini boşaltmak için,  belediyeler üzerinden yapmaya başladığı operasyonu yargıyı silah olarak kullanarak çok kolay yapmakta ve CHP sürekli cephe kaybetmektedir.  Buna karşılık CHP'nin yapabildiği tek şey, ERDOĞAN'ın görevden aldırarak hapse attırdığı belediye başkanlarını Silivri’de ziyaret etmek.  


Şimdi çıkan yeni bir yasa var, o yasa da yürürlüğe girsin,  ERDOĞAN yargıyı da kullanmak zorunda kalmadan,  Devlet Denetleme Kurulunu harekete geçirerek istediği kamu görevlisini, CHP'li belediye başkanını görevden alabilecek ve CHP gördüğüm kadarıyla sadece konuşmakla yetinecek.  


CHP Genel Başkanı geçenlerde erken seçime hazırız,  adayımız da hazır demişti ama, adayın hazır olmadığı anlaşıldı ve hala,  adayı şimdi mi belirleyelim,  yoksa biraz daha mı bekleyelim, aday belirlemenin yöntemi ne olsun diye tartışılıyor.  


Özgür ÖZEL aday belirleme süreci başladı diyor, İMAMOĞLU da adayın belirlenmesinden yana gözüküyor, ancak bugün demeç veren potansiyel aday YAVAŞ ise;   aday belirlemek için henüz erken, seçim tarihimiz belli değil,  o zamana kadar Türkiye'de şartlar değişir,  her şey değişir,  gün ola harman ola diyerek ayrı telden çalmaktadır.  


Bu curcuna içinde bana kalırsa CHP'nin yapması gereken şudur;  bu koşullarda ERDOĞAN'ın;  tekrar aday olabilmek için  seçimlerin normal tarihine birkaç ay kala alınacak erken seçim kararı dışında,  erken bir seçime gitmeyeceği kesindir.  Bu nedenle,  CHP ve muhalefet cephesi;   parlamento çoğunluğunu almaya yönelik çalışmalara ağırlık vermeli,  meclis çoğunluğunu ele geçirdiğinde ülke ve halk yararına yapacağı icraatlarını somut bir şekilde halka anlatarak seçmeni ikna etmeli, öncelikli olanın,  yasa çıkarabilmek için meclis çoğunluğunu almak ve beraberinde de ülkenin ve halkımızın rahat bir nefes alabilmesi için zorunlu olan  ERDOĞAN'ı Cumhurbaşkanlığı koltuğundan indirmek olduğuna halk inandırılmalı, halka başarı güvencesi verilmeli ve bu amaç doğrultusunda çalışılmalıdır.  Cumhurbaşkanı adayının kim olacağının pek de önem arz etmediği, buna rağmen en güçlü adayın yanında olunacağı işlenmelidir.  


En önemlisi de, ERDOĞAN;  sürekli olarak,  senin üçüncü kez aday olman asla mümkün değildir,  sana ne oluyor,  seçim telaffuz ediyorsun, senden sonra senin yerine  kimi adaylığa layık görüyorsun onu açıkla diye köşeye sıkıştırılmalıdır.  ERDOĞAN'a üçüncü kez  aday olabileceği morali verilmemeli, aday olamayacağı sürekli yüzüne haykırılarak, bu gerçekle  yüzleşmesi sağlanmalıdır.  


Kısacası seçim;   karizmatik bir adayla sınırlandırılmamalı,  kişiselleştirilmemeli,  halkımız kurumsal olarak ortaya konan ideal ve  amaç doğrultusunda seçime hazır edilmelidir.


03/02/2025

Güner YİĞİTBAŞI

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget