Kimler örgüt üyesi olmakla suçlanabilirler?-2

Bu yazı dizimizin ilkini; “AHMET ÖZER VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ” başlığı altında, koşulları ve kanıtları mevcut olmadığı halde, haksız ve hukuksuz olarak, P

Kimler örgüt üyesi olmakla suçlanabilirler?-2
Bu yazı dizimizin ilkini;  “AHMET ÖZER VE ÖRGÜT ÜYELİĞİ” başlığı altında, koşulları ve kanıtları mevcut olmadığı halde,  haksız ve hukuksuz olarak,  PKK silahlı teröre örgütü üyesi olmakla suçlanarak görevden alınan ve tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet ÖZER ile ilgili olarak yazıp,  02/11/2024 tarihinde yayınlamıştık. 


İlk yazımızı,  fazla uzadığı için bir yerde sonlandırmak zorunda kalmıştık. 


Bu nedenle, iş bu yazımızda konuya devam etmek istiyoruz. 


İlk yazımızda,  illegal örgütlerin,  resmi üye kayıt defter ve belgeleri olmadığı için,  üyelerine ulaşmanın zorluğu ve imkansızlığından bahsetmiş ve kural olarak,  bir kişiyi illegal silahlı terör örgütü üyesi olmakla suçlayabilmek ve bunu kanıtlayabilmek için,  o kişinin; mensubu olmakla suçlandığı örgütün amacı ve stratejisi doğrultusunda, örgüt adına işlediği ve somut bir şekilde  dış aleme yansıyan eylem, faaliyet ve söylemlerinin saptanmış olmasının zorunluluğunu belirtmiştik. 


Aynı kriteri tekrarladıktan sonra, örgüt üyeliği ile örgüt sempatizanlığının da uygulamada karıştırıldığını, örgütün sempatizanı durumunda olan kişilerin dahi, hakız bir şekilde,  örgüt üyesi olarak suçlanarak  cezalandırıldıklarını,  üzülerek belirtmek istiyorum. 


Örgütün; bir veya birden ziyade,  hiçbir yasa dışı eylemine katılmadığı halde, örneğin sadece FETÖ Örgütünün lideri GÜLEN veya PKK Örgütünün lideri ÖCALAN'ın değişik posterlerini, özel konutunda bulunduran, örgütün kitaplarını, dergi ve gazetelerini, okumak için ve  sadece şahsına ait olmak üzere,  bir adetle sınırlı olarak,  kendi şahsi konutunda bulunduran, bu posterleri odasının duvarına asan, kullandığı akıllı telefon ve bilgisayarlarında bunlara yer veren, güvenlik güçlerince edinilen istihbarat raporlarının tespitlerine göre, aslında perde arkasından illegal silahlı bir örgüt tarafından düzenlendiği halde, insanların yasal olduğuna inandırıldıkları,  düzenleyicilerinin legal görünümlü kişilerin olduğu,  silahsız ve barışçıl toplantı ve gösterilere katılan, eylem ve söylemleri;  bu ve buna benzer sempatizanlık düzeyinde kalmış olan  kişileri,  varsayımlara dayalı olarak,  örgüte üye olmakla suçlayamazsınız. 


Hal böyle olduğu halde,  ülkemizin yargı uygulamalarında,  maalesef,  sempatizanlar da varsayımlara dayalı olarak örgüt üyesi olmakla suçlanmaktadırlar.  


Ceza hukukunda kıyas ve varsayımların yeri olamaz. Bir kişinin suçlanabilmesi için kesin ve inandırıcı eyleme dayalı somut deliler elde edilmelidir. 


Halen iş başında bulunan AKP iktidarı döneminde;  Gülen Cemaatiyle, 17/25 Aralık. 2013 çatışmasına ve 15 Mayıs 2016 darbe girişimine gelene kadar,  bizzat AKP iktidarı tarafından korunup kollanan ve beslenen, mensupları devletin güvenlik ve askeri kadrolarına ve tüm bürokrasiye yerleştirilen ve bu kadrolarda hakim düzeye ulaştırılan, eğitimde, sanayi ve bankacılık sektöründe söz sahibi haline getirilen, adeta bir kutup yıldızı gibi parlatılan, masum bir hizmet hareketi olarak değerlendirilen ve lideri hain FETÖ için;  bizzat dönemin Adalet Bakanı tarafından kendisine din alimi, saygın bir kişi olduğu iddiasıyla sahip çıkılan , muhalefetin FETÖ için söylediği silahlı terör örgütü lideri suçlamasının inkar edildiği,  Fetullah GÜLEN Cemaatinin ülkeye hizmet eden hizmet hareketini başlatan yasal bir dini cemaat olarak lanse edilen ve ülkemizde yaşaya mütedeyyin insanlarımızın kendisine  yönlendirildikleri, Cemaat referansı olmayanların devlet katında ve kadrolarında önemli mevkilerde yer bulamadıkları  bu cemaatin 15 Temmuz darbe girişimi ile açığa çıkan gerçek yüzünden hareketle; devletin tüm istihbarat raporlarına sahip olmalarına rağmen, FETÖ tarafından kandırıldıklarını iddia ederek,  sorumluluktan kaçan ve suçu üzerine almayan iktidarın; Cemaate ilişkin olarak  yarattığı olumlu algılarla,  hiçbir şeyden habersiz,  devletin istihbarat raporlarından ve gerçeklerden bihaber, kendilerini hizmet hareketi ifa eden mütedeyyin yasal bir cemaat  ve hizmet hareketi olarak gördükleri Cemaate samimi bir şekilde inanmış olan, dini inanışlarına göre faize karşı oldukları için,  cemaatin;  T. C. Yasalarına göre yasal olarak kurularak,  devlet tarafından para toplama lisansı verilen, 17/25 Aralıktan sonra da hain darbe girişimine kadar lisansı iptal edilmeyerek faaliyetine göz yumulan,  Bank Asya isimli katılım bankasına para yatırıp çeken, iyi eğitim verdikleri için çocuklarını cemaatin kontrolü altındaki okullarda parasıyla okutan, işsizlik cenneti olan ülkemizde,  Cemaatin yasal iş yerlerinde çalışarak nafakasını sağlamak zorunda kalan, neymiş efendim FETÖ Cemaati Balkan ülkelerinde etkinmiş gerekçesiyle,  seyahat özgürlüklerini kullanarak Balkan ülkelerine turistik seyahatler eden masum insanlarımızın bir takım varsayımlarla FETÖ Terör Örgütü Üyesi olmakla suçlanarak yargılanıp ağır cezalar almalarının, keza son örneğini yaşadığımız Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet ÖZER'in, PKK Silahlı Terör Örgütünün  amacı doğrultusunda,  örgüt adına işlemiş olduğu dış aleme yansıyan somut bir yasa dışı eylemi olmadığı halde,  PKK Silahlı Terör Örgütünün üyesi olduğu iddiasıyla görevden alınarak tutuklanmasının makul ve haklı hukuki bir izahı olamaz. 


Şayet diyorum, kesin bir yargıda bulunarak yargısız infaz yapmıyorum. 


Niyetimin,  hiçbir kişiyi,  boş yere ve haksız bir şekilde suçlamak olmaksızın ve nihai  değerlendirmesini okuyucularıma bırakarak soruyorum?


Doğmalarında, ilk ortaya çıkmalarında değilse de, sonradan gelişip bugüne gelmelerinde ve ülkenin başına dert olmalarında, devletin istihbarat raporları kendilerine sunularak aydınlatılmalarına ve tüm tehlikeden haberdar olmalarına rağmen;  özellikle FETÖ Terör Örgütünün,  darbe girişiminde bulunabilecek güce ve cürete ulaşmasına,  imzalarıyla, atama kararlarıyla, koruyup kollamalarıyla doğrudan katkı sunan  siyasal iktidarın mensupları,  sizce daha mı az suçlu ve masum?


Dini duyguları istismar edilerek kandırılan masum ve  mütedeyyin insanları yargılatarak zindanlara atanlara, Esenyurt Belediye Başkanını sudan sebeplerle delilsiz ve kanıtsız,  görevden alarak tutuklatanlara, nerede FETÖ'nün siyasi ayağı diye sorarlar haklı olarak.


04/11/2024

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget