Bu durum son yıllarda doktor ve öteki sağlık çalışanlarına yapılan darp ve saldırılardan kaynaklı olduğu üzülerek ne ki utanarak izliyoruz.
Sağlık çalışanlarına yapılan bu utanç verici, çağ dışı barbarca saldırlar, darp olayları yetmiyor muş gibi, sağlıkçıların bir de maaş ödenek sorunları olduğu sağlıkçıların protesto ve eylemleri ile ortaya çıktı. Sağlık çalışanları darp ve maddi sorunlarla boğuşurken, sorunlara çare bulması gereken iktidardaki Cumhur ittifakı partilerinin sağlık çalışanlarını yaralayıcı üzücü bir şekilde eleştirdiklerine tanık oluyoruz.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla, Saray'da kadın muhtarla buluşan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında doktorları hedef alarak "açık konuşuyorum, gidiyorlarsa gitsinler" diyen sözleri tüm sağlık çalışanları üzmüştü. Erdoğan aynı konuşmasında şunları söylemişti:
"En az alan doktor ne alıyor dedim, '8-9 bin' dediler. En fazla alan ne alıyor dedim, '25-30 bin' dediler. Özel sektör çok veriyormuş, oraya gidiyorlar. Açık konuşuyorum, varsın gidiyorlarsa gitsinler. Bizler de üniversiteyi yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Biz asistan doktorlarımız ile buralarda devam ederiz. Daha da ileri gidiyorum; yurtdışından dönmek isteyenlerin dönüşünü sağlar, buralarda görevlendiririz."(1)
O sözlere tepki
Erdoğan'ın sözlerine, başta Türk Tabipleri Birliği (TTB) olmak üzere birçok hekim, siyasetçi ve ünlü isim sosyal medyadan yaptıkları paylaşımlarla tepki gösterdi. Kimi doktorlar, “biz, topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak buradaydık, buradayız, burada kalacağız! Bir hekim olarak, bugünden sonra, dedelerimin kanlarıyla alınan bu topraklardan gitmek kelimesini asla ağzıma almayacağım. İnadına burada ve görevimin başındayım. Bu ülke benim”. “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen Ata’mın başka bir sözü ile cevap vermek gerekirse; geldikleri gibi giderler, gideceksiniz, az kaldı, gibi sözlerle tepkilerini dile getiriyorlardı.
Bir hekim olan ADD Genel Başkanı Dr. Hüsnü bozkurt tepkisini şöyle dile getiriyordu:
Sevgili meslektaşlarım! “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyen Atatürk’ün güvenini boşa çıkarmayacağız. Mesleğimizden de hastalarımızdan da yurdumuzdan da asla vazgeçmeyeceğiz”.
Daha Önce Devlet Bahçeli de eleştirmişti
Bahçeli TTB kapatılsın çağrısı yapmıştı TTB Korona kadar tehlikeli” dedi.
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) COVID-19 salgınına dair duyarlılığın ve tedbirlerin arttırılması için 14-18 Eylül 2020 tarihlerini “Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz Haftası" ilan etmesinin ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den “TTB kapatılsın” çağrısı geldi.
Konu ile ilgili Tifter aracılığıyla mesaj yayınlayan Bahçeli, şöyle mesaj yayınlamıştı: "Türk Tabipler Birliği Korona kadar tehlikelidir, tehdit saçmaktadır. Üstelik, hükümete yönelik 'Yönetemiyorsunuz, ölüyor, tükeniyoruz' eylemi haince bir tertiptir Çağrım şudur: Türk Tabipler Birliği, bugünkü hassas dönemde, insan ve toplum sağlığı hakkında asılsız şaibe ve şüpheleri körüklemektedir. Bu nedenle sadece adında Türk bulunan Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Bahçeli mesajında, Türk Tabipleri Birliği ile ilgili şu ifadeleri kullandı: "Türk Tabipler Birliği isimli ihanet oluşumu sözde artan vakalara, hayatını kaybeden insanlarımıza ve sağlık çalışanlarımıza dikkat çekmek maksadıyla tüm sağlık kurumlarında siyah kurdele takacakmış. Bu teşebbüs zehirli ve zillet bir komplodur.”
TTB'nin çağrısı üzerine, tabip odaları bulundukları illerde siyah kurdele takma, yürüyüş ve saygı duruşu gibi eylemler gerçekleştiriyor. “Yönetemiyorsunuz! Ölüyor, Tükeniyoruz!” yazılı döviz ve pankartların taşındığı eylemlerde yapılan açıklamalarda, COVID-19 salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesi gerektiği vurgulanıyordu.(2)
Cumhur İttifak mini ortağı BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de 14 Mart Tıp Bayramı için yayımladığı mesajda Türk Tabipleri Birliği’ni (TTB) hedef aldı. Destici şöyle diyordu: “İçinde TTB’nin de olduğu bazı meslek kuruluşlarının yöneticilerinin, ülkemize ve milletimize düşmanlık etmeyi görev edinmiş odakların sözcülüğünü üstlenmeye çalışmalarının Türkiye’nin önemli meselelerinden biri olduğunu düşünüyoruz”.(3)
İktidarı oluşturan Cumhur İttifakı partilerinin TTB ve doktorları acımasızca eleştirileri karşısında, Bülent Eczacıbaşı da bu eleştiriler karşısında doktorları savunurken bir sosyal paylaşım sitesinde dolaşan yazısında şunları söylüyordu:
“…Kafasında fesle dolaşan “tımarhanelik” herif, yandaş televizyonlara çıkıp devlet yönetimine dair her türlü fikrini söyleyebilecek, Cumhurbaşkanı sarayında bilim adamı olarak ağırlanacak… Memleketin en önemli “psikiyatri” profesörlerinden biri olan Türk Tabipler Birliği başkanı fikrini söyleyemeyecek öyle mi? Fikrini beğenmeyebilirsin. Ben de senin fikrini beğenmiyorum. Beğenmek zorunda mıyız?
…..
Fikirse mesele… “Barutun kokusu düştü burnuma, dört bir yanı istiyorum dibinden patlatayım, adamlar gibi dağlara düşeyim, tutmak istiyorum Kürdistanımı, ya ölüm ya kurtuluş, artık savaş zamanıdır” diyen Şivan Perver'e “barış güvercini” muamelesi yapacaksınız, AKP mitinginde kürsüye çıkartacaksınız, düet yaptıracaksınız, çok duygulanıp ağlayacaksınız. Sonra da Türk Tabipler Birliği'ne “terörist seviciler” diyeceksiniz öyle mi?
Eğer, cehalet seviyesinde Avrupa şampiyonu olan bir ülke, sırf düşüncelerini söyledi diye hekimlerini hapse tıkmaya çalışıyorsa, o ülke hastadır”.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2019’da 46 bin 276 kişi Beyaz Kod kullanmışken 2020 sonu itibarıyla bu sayı 72 bin 158 oldu. 2021’de ise sağlıkta şiddetin tablosu daha da giderek ağırlaştı.101 bin 984 sağlık çalışanı Beyaz Kod alarmı verdi.
Ne yazık ki, Türkiye’de sağlık çalışanlarına saldırı darp her geçen gün artarken, iktidar da, doktorların örgütü olan TTB liğini ve doktorları eleştirmekteler, eleştirildikçe sağlıkçılara saldırılar adeta artıyor.
Türkiye’de sağlık yasasındaki maddi ve manevi sorunların çözüme kavuşmasını isteyen doktorlar ve aile hekimleri, 14 Mart Tıp Bayramı’ndan itibaren 3 gün iş bırakma kararı aldı.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) 14-15 Mart'ta, Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (HEKİMSEN) ile Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) ise 14-15-16 Mart tarihlerinde grev yapacağını duyurdu.
Hepimiz herkes zamanı gelince hasta oluruz, hasta olunca da doktorlara başvurmak zorunda kalırız. Doktorlarımıza sahip çıkalım, onların gelir durumlarını artırıp, onlara yapılan darp ve saldırıları önlemek için her türlü yasal, idari önlemleri almalıyız.
Cevat Kulakısz
Doktorlarımıza sahip çıkalım, onların gelir durumlarını artırıp, onlara yapılan darp ve saldırıları önlemek için her türlü yasal, idari önlemleri almalıyız.Sonnotlar
(1)https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/doktorlara-gidiyorlarsa-gitsinler-diyen-erdogana-tepki-yagdi-1914317
(2)https://www.dw.com/tr/bah%C3%A7eli-ttb-kapat%C4%B1ls%C4%B1n-%C3%A7a%C4%9Fr%C4%B1s%C4%B1-yapt%C4%B1/a-54956075
(3)Cumhuriyet 13.03.2022
Yorum Gönder