Geçtiğimiz yıllarda sarayın çatısı altında yapılan törenlere, kuvvetler ayrılığı ilkesine ve yargının bağımsızlığına zarar vereceği görüşüyle, haklı olarak katılmazken, ne değişti de bu seneki adli yıl açılış törenine katılma kararı aldınız?
Biz söyleyelim, siz zahmet buyurmayınız.
Yargıtay Başkanının; size, on beş dakika ile sınırlı olarak bir konuşma hakkı tanıma lütfunda bulunması ve bir de çok değer verdiğiniz ve kendinizi hayal aleminde zannettiğiniz Yargı Reformu Strateji Belgesinin, Ekim ayında yasalaşacağı konusundaki ham hayal beklentiniz, bu kararı almanıza etken oldu.
Diyorsunuz ki; kimse kimsenin vesayeti altında değildir. Barolar Birliği de Baroların vesayeti altında değildir.
Siz, Baroların üst kuruluşu olan ve seçiminizde söz sahibi olan baroların vesayeti altında olmasanız da, yüzlerce avukatı temsil eden ülkenin en büyük barolarının, bu törene katılmama konusunda almış oldukları karara ve haklı gerekçelerine kulak kabartmak ve alınan bu kararlar sizi hukuken bağlamasa da, alınan bu haklı karara saygı gösterme konusunda manevi ve etik bir yükümlülük ve sorumluluk altındasınız.
Sayın Başkan, size rüşvet olarak sunulan 15 dakikalık çok kısa sürede, ülkenin hangi genel ve hukuki sorununu dile getirecek ve çözüm yollarınızı önereceksiniz?
Siz,15 dakika ile sınırlanan ve size lütuf olarak sunulan bu konuşma hakkından memnun musunuz?
Sizden önce konuşacak olan Yargıtay Başkanı da, sizin gibi 15 dakika ile sınırlı olarak mı konuşma yapacak?
Bize göre Yargıtay Başkanı 15 dakika ile sınırlı konuşmayacak, Sayın Başkan bu konuşma süresindeki eşitsizlik sizi hiç mi rahatsız etmeyecek?
Ben bir avukat olarak, Yargıtay Başkanı ile sizi mevkidaş olarak görüyorum ve bu eşitsizlik, sizi bilmem ama, beni ziyadesiyle üzüyor ve alçaltıyor.
Sayın Başkan, bir gerçeği de size açıklamayı görev sayıyoruz. Bize göre, size tanınan 15 dakika ile sınırlı alçaltıcı konuşma hakkı, size Yargıtay Başkanı tarafından tanınan bir lütuf da değildir. Yargıtay Başkanının; Cumhurbaşkanının, size olan eskiye dayalı husumeti nedeniyle, kendi özgür kararıyla bu konuşma hakkını size tanıdığını zannediyorsanız bunda da yanılıyorsunuz. Yargıtay Başkanının, Cumhurbaşkanı ile görüşerek onun icazetini aldıktan sonra,15 dakika ile sınırlı olma koşuluyla bu konuşma hakkının size tanındığından emin olunuz lütfen.
Bu gerçekleri nasıl içinize sindireceksiniz, merak ediyoruz doğrusu. Bu durumdan siz mutlu olsanız da, biz avukatları mutsuz edeceksiniz.
Sayın Başkan; gelelim adalet reformuna ve bu reformun yapılmasından kendinize çıkaracağınız olumlu pay konusuna.
Sayın Başkan, siz çok safsınız, yani iyi niyetlisiniz.
Bu ülkede, bu iktidar döneminde, hak, hukuk, adalet, anayasanın üstünlüğü, insan hak ve özgürlüklerine saygı, basın özgürlüğü, ifade ve ifadeyi açıklama özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığına saygı, var mı da, siz adalet reformunun gerçekleşeceğini bekleyebiliyorsunuz?
AKP iktidarının ve onun tek yetkili genel başkanının, yukarıda belirttiğimiz demokratik değerlere, demokrasiye bakış açısına, on yedi yıllık uygulamalarına şöyle bir baksanız,2014 yılında Danıştay da konuşma yaparken başınıza gelenleri bir hatırlasınız, adalet reformu beklentinizin, ham bir hayal olduğunu anlayacak ve saraydaki törene katılsanız ve elinizi uzatsanız da, elinizin havada kalacağını çok iyi anlayacaksınız, ama iş işten geçmiş olacak tabi.
Sayın Başkan; kırk yıllık Kani, olur mu yani, bir düşünsenize.
Sayın Başkan; sizin beklediğiniz, adalet reformu ismiyle bir yasa çıkarırlar, sadece isminde yer alır adalet reformu, içindeki maddelere baktığınızda, reform ve yargı bağımsızlığı adına önerdiklerinizi, mercekle arar ama bulamazsınız. Bu iktidarın olağanüstü hal kanun hükmünde Kararnamelerini hep birlikte gördük, sadece ismi vardı, içeriğinde ise; olağanüstü halin ilanına neden olan konular dışında, olağan her şey vardı, bu gerçekleri ne çabuk unuttunuz.
Sayın Başkan; adli yılınız ve yapacağınız 15 dakika ile sınırlı güdümlü konuşmanız, şimdiden size hayırlı olsun!
Güner Yiğitbaşı
18/08/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder