101.maddenin ikinci fıkrasında, parlamenter sistem geçerli iken seçilen cumhurbaşkanı ayrık tutulmadan, bu konuda anayasaya bir geçici madde eklenmeden, açıkça; ”Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. “hükmü yer almaktadır.
ERDOĞAN; parlamenter sistem cari iken birinci kez cumhurbaşkanı seçilmiş ve daha sonra da, 2018 senesinde parlamenter sistemden bugünkü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildikten sonra girdiği ikinci cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanarak, cumhurbaşkanlığına seçilme hakkını iki defa kullanmıştır.
2023 senesinde yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden aday olmaya kalkıştığında, ”Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. ”hükmü, karşısına engel olarak çıkacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi, 2017 senesinde yapılan rejim değişikliği sırasında anayasaya, ”eski parlamenter sistem zamanında cumhurbaşkanlığına seçilmiş olan mevcut cumhurbaşkanının da, bu yeni sistemde iki defa cumhurbaşkanı seçilebilme hakkı mahfuzdur” şeklinde veya benzeri bir geçici madde konulmadığı için, üst üste iki defa cumhurbaşkanı seçilmiş olduğundan, anayasada yer alan istisnai erken seçim koşulu dışında, kural olarak ERDOĞAN'ın 2023 senesinde yapılacak seçimlerde üçüncü kez Cumhurbaşkanlığına aday olup seçilmesi anayasaya göre imkansızdır.
Bu açıklamalarımız, anayasanın geçerli olması ve uygulanması koşuluna bağlıdır.
Ancak; ülkemizde sözüm ona yürürlükte olan anayasa, geçerli midir?
ERDOĞAN anayasaya saygılı mıdır?
ERDOĞAN'ın, anayasanın amir hükmüne aykırı olarak, adaylıktaki ısrarı üzerine, bu konuda kesin kararı verecek olan Yüksek Seçim Kurulu, anayasanın açık hükmü gereğince, ERDOĞAN'ın üçüncü kez aday olamayacağını savunarak bu adaylığa karşı bir karar alabilecek güce ve iradeye sahip midir?
Bu sorularımızın cevabı maalesef olumsuzdur.
Uygulamada, anayasaya aykırı uygulamaların yüzlerce örneği mevcuttur.
ERDOĞAN; her attığı adımda sürekli anayasayı çiğnemektedir.
Bu koşullarda, ERDOĞAN'ın üçüncü kez aday olup olamayacağının tartışılması bize göre faydasızdır.
ERDOĞAN'ın anayasaya aykırı da olsa, adaylığı kesindir.
Kesin olan bir şey daha vardır, ERDOĞAN gireceği cumhurbaşkanlığı seçimini kaybedecektir.
İşte tüm bu gerçekleri bilen CHP ve yönetimi; anayasaya aykırı da olsa, ERDOĞAN'ın adaylığına karşı çıkma gibi nafile bir gayretin içine girmemekte ve ERDOĞAN'ın üçüncü kez cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olmasına, şiddetle karşı çıkmamakta ve bu adaylığı önemsememektedir.
CHP yönetimi; bir benzetme yapacak olursak, sanki bir boks maçında karşısında rakip olarak gördüğü ERDOĞAN'ın, aldığı yumruk darbeleriyle kaşlarının açıldığını, burnunun ve çenesinin kırıldığını gören ve farkında olan bir boksör gibi, yanlı hakemin maçı tatil ederek EDOĞAN'ı sayı ile mağlup ilan etmemesine sesini çıkarmamakta ve rakibini, alnının akıyla nakavt ederek tartışmasız bir şekilde mağlup ederek zaferini ilan etmek isteyen bir boksör edası taşımaktadır.
Şahsi görüşümüzü soracak olursanız, ERDOĞAN'ın yıllarca yumruklarına maruz kalan ve dayak yiyen, seçim sonrası onun muzaffer bir edayla balkon konuşmalarını dinlemek zorunda kalan CHP, Millet İttifakının gücünü de arkasına alarak, 2023 seçimlerinde ERDOĞAN'ı ringde karşısında rakip olarak görmek ve bu siyasi mücadelesini nakavt ile taçlandırmak istemekte olup, bu istek ve kararı da, koşullara uygun, çok doğru bir karardır.
Güner Yiğitbaşı
09/02/2022
Hukukçu
Yorum Gönder