Adli Kontrol Elma Şekeri Değildir

Adli Kontrol Elma Şekeri Değildir
Maşallah, İstanbul Mahkemesi olmaktan çıkıp,  adeta topyekûn Türkiye Mahkemesi haline getirilen Çağlayan adliyesinin sulh ceza hakimleri, yasal koşulları olmasa da,  huzuruna çıkarılan herkese elma şekeri gibi adli kontrol dağıtıyor. 


Gerçekten,  konuyu bilmeyenler,  herkese bol keseden verilen adli kontrol kararını,  bir ayrıcalık,  bir elma şekeri zannetmeye başladılar. 


Değil tabi. 


Adli kontrol;  bir suçu işlediğine dair hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve kaçma şüphesinin ve/veya delillerin karartılmasına yönelik somut olguların  bulunduğu kişiler hakkında,  tutuklama kararının yerine geçmek üzere verilen,  bir ikame tedbir kararıdır. 


Adli kontrol kararı verilebilmesi için de,  mutlaka ve mutlaka,  tutuklamanın yasal koşulları aranacaktır.  Yani, adli kontrol kararı,  tutuklamanın yasal koşulları olmadığı için verilebilen bir karar değildir, tutuklama kararı verilebilmesinin yasal koşulları olacak, ancak;  tutuklamanın;  örneğin,  sadece kaçma şüphesinin  var olmasına rağmen,  deliller zaten toplanmış ve toplanacak başka delil kalmamışsa, mesela,  sosyal medya paylaşımı ile bir suç işlenmişse, delilleri karartma ihtimali olmayacağı için,  tutuklama kararının yerine,  adli kontrol kararı,  örneğin yurt dışına çıkış yasağı ve imza verme zorunluluğu yeterli olacağından, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararının yerine geçmek üzere adli kontrol kararı verilerek kişi serbest bırakılabilecektir. 


Demek ki; adli kontrol kararı,  bir elma şekeri olmayıp,  özgürlüğü kısıtlayan ve tutuklama nedenlerinin varlığını zorunlu kılan,  tutuklama yerine kaim olmak üzere verilebilecek olan bir tedbir kararıdır. 


Adli kontrol kararının iki hali mevcuttur. 


Birincisi; savcı, sanık veya şüpheliyi,  doğrudan adli kontrol kararıyla serbest bırakılması talebiyle sulh ceza hakimine sevk etmesi hali olup, bu halde, hakim savcının talebine uymakla mükelleftir. Hakim, ben tutuklama kararı veriyorum diyemeyecektir. Bu durumda hakim;  ya savcının talebine uyarak sadece adli kontrol tedbiriyle serbest bırakma kararı verecek veya koşullarının olmadığı gerekçesiyle,  adli kontrol koşulu olmaksızın kişinin salıverilmesine karar verecektir. 


Adli kontrolün ikinci hali ise; savcı,  sanık veya şüpheliyi tutuklanmasına karar verilmesi talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etmesine rağmen, hakimin bu talebi uygun bulmayarak,  tutuklama tedbirinin yerine,  adli kontrol tedbir kararıyla kişiyi serbest bırakmasıdır. Hakim, şüphesiz savcının tutuklama talebine rağmen,  tutuklama ve adli kontrol kararlarının her ikisinden birini dahi vermeden sanık veya şüphelinin koşulsuz salıverilmesine de karar verebilecektir.


04/04/2025

Güner YİĞİTBAŞI

Yorum Gönder

Blogger
Facebook
Disqus

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget