İSKİ Genel Müdürünün de gözaltına alındığı bugünkü ikinci dalga operasyonun zamanlaması dikkat çekicidir. Bugün bazı gazetelerde yer alan habere göre, İSKİ; Sazlıdere baraj havzasındaki Kanal İstanbul Şantiyesinin yıkılması için tebligat göndermiş olup, bu tebligatın hemen sonrasında İSKİ Genel Müdürünün gözaltına alındığı büyük kapsamlı ikinci dalga operasyonun başlatılması, çok manidar ve anlam yüklüdür.
Saray yönetimi; benim yapmak istediğim şeylerin önüne taş koyanları, ezcümle karşıma aday olarak çıkanları olduğu gibi, benim en büyük hayalim olan Kanal İstanbul projemin önüne taş koymaya kalkışanları, devletin ve emrimdeki yargının gücüyle ezer geçerim, benimle kimse baş edemez, herkes ayağını denk alsın demektedir.
İstanbul Büyük Şehir Belediyesine yönelik tüm bu operasyonların açık anlamı budur.
Bugün yapılan ikinci dalga operasyonla; İstanbul Büyük Şehir Belediyesi bünyesinde, İMAMOĞLU'nun liderliğinde büyük bir suç örgütlenmesinin varlığına İstanbul halkının inandırılmaya çalışılması, uzun süre tutuklu olarak tutulmak istenen İMAMOĞLU'nun etrafının sarılarak tahkimat altına alınması, soruşturmanın şüpheli sayısının ve suç isnatlarının çoğaltılıp çeşitlendirilerek, uzun bir zaman dilimine yaydırılarak, iddianame yazımının ve kovuşturma evresinin başlatılmasının geciktirilip, İMAMOĞLU'nun tutukluluk süresinin uzatılmasına haklılık kazandırmak ve en önemlisi de bu uzatılan soruşturma sürecinde, artık çağ dışı kalmış olan, sanıktan delile ulaşma metoduyla, içi boş olan dosyanın içinin doldurulması amaçlanmaktadır.
Bugün ki; İBB'ye yönelik ikinci dalga operasyon göstermiştir ki; İMAMOĞLU'nun işi gerçekten çok zordur.
İMAMOĞLU'nun tutuklanmasından hemen sonra yazmış ve demiştik ki;
“Karşılarında, kuralların ve yasaların işlediği nizami bir yargı yoktur.
İMAMOĞLU, keyfi ve hukuk dışı tutuklanmıştır. Bu, tutuklanan açısından çok korkunçtur. Tutuklama belirli yasal koşul ve kriterlere göre yapılmadığı için, İMAMOĞLU'nun tutukluluk haline son verilerek tahliye edilmesi de, yasanın öngördüğü kriterlere göre değil, keyfi olarak karar altına alınacağından, İMAMOĞLU'nun tutukluluk halinin ne kadar süreyle devam edeceği, maalesef belirsizdir.
Yasal koşul ve kriter içermeyen keyfi ve hukuk dışı tutuklamaların en korkunç sonucu da, ne kadar süreceğindeki bu belirsizliktir”
Acı ama, gerçek durum budur, maalesef.
26/04/2025
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Yorum Gönder