Asıl Sorun Demokratik Hak Ve Özgürlüklerin Tesisi Sorunudur

Ülkemizin, gözden kaçırılan, asıl ve öncelikli sorunu; etnik kökeni ne olursa olsun, insanlık ve vatandaşlık sorunudur, Kürt olsun, Türk olsun ve

Asıl Sorun Demokratik Hak Ve Özgürlüklerin Tesisi Sorunudur
Ülkemizde yıllardan beri Kürt sorunu gündemde tutulmakta ve tartışılmaktadır. 


Sormak lazım. Bu ülkede Kürt sorunu var da,  Türk sorunu yok mudur?


Ülkemizin,  gözden kaçırılan,  asıl ve öncelikli sorunu;  etnik kökeni ne olursa olsun,  insanlık ve vatandaşlık sorunudur, Kürt olsun,  Türk olsun veya başka bir etnik kökenden gelsin, insanlarımızın demokratik hak ve özgürlükleri sorunu vardır ülkemizde. Bu sorun çözüldüğünde; demokratikleşme sağlandığında,  hak ve özgürlükler tam anlamıyla tesis edildiğinde;  inanın,  Kürt sorunu da büyük ölçüde ve  kendiliğinden ortadan kalkacak veya en azından,  varsa bir Kürt sorunu, bu sorun daha bir netlik kazanacak, berraklaşacak ve çözümü çok kolaylaşacaktır. 


Türkiye Cumhuriyetinin insani unsuru olan Türk Milleti; Türk üst kavramıyla ifade edilen ve Türkiye ülkesini çoğunluk itibariyle oluşturan,  Türk ve Kürt etnik kökenli insanların  başını çektiği değişik etnik kökenli insanlardan oluşmaktadır. 


Bu ülkede; Çanakkale’de ve Kurtuluş savaşında emperyalist ülkelere karşı omuz omuza birlikte savaşarak bu ülkenin kurtuluşu ve devletimizin kuruluşunda eşit pay sahibi olan Kürt ve Türk etnik kökenli insanlarımız arasında en küçük bir sorun yoktur. Kürt ve Türk halkı; yıllarca  kız alıp kız vermiş, ırkları karışmış,  yıllarca barış ve huzur içinde birlikte yaşamış adeta etle tırnak haline gelmiştir. Bize göre, Kürt ve Türk insanının,  sorunsuz bir şekilde ve birlikte barış içinde yaşayabilmeleri çok önemli ve değerlidir. İşte biz bu nedenle;  asıl sorunun,  hem Türk'ü,  hem de Kürt'ü ilgilendiren ve ortak sorun haline gelen demokratik hak ve özgürlükler sorunu olduğunu savunuyor ve öncelikle bu soruna çözüm bulunmasını istiyoruz.  


Bize göre, asıl ve değerli olan olan özellik;  etnik köken olmayıp, etnik kökeni ne olursa olsun tek değer,  salt insandır. İnsana,  etnik kökenine göre değil, insan olduğu için verilen değer, insan olduğu için tanınan hak ve özgürlükler temel alınmalı ve ülkemizde bırakınız Kürtleri, acaba etnik kökeni Türk olan insanlarımız;  yeteri kadar özgür mü, demokrasinin nimetlerinden hak ve özgürlüklerinden yeteri kadar yararlanabiliyorlar mı,  gayrisafi milli hasıladan eşit bir şekilde hak ettikleri payları alabiliyorlar mı, fırsat eşitliğinden yararlanabiliyorlar mı, düşünce ve düşünceyi açıklama, toplantı ve gösteri yürüyüşü,  protesto ve eleştiri hakları, basın özgürlüğü gibi anayasal klasik haklarını özgürce kullanabiliyorlar mı, konut dokunulmazlığı,  seyahat özgürlüğü, eğitim hakkı, insanca yaşam, sağlık hizmetlerinden yararlanma,  çalışma hakkı gibi soyut ve klasik hak ve özgürlüklerini yaşama geçiren sosyal ve ekonomik hak ve özgürlüklere sahipler mi, ülkenin kalkınmasına yönelik yatırımlar; bölgelerarası eşitsizliği ortadan kaldıracak şekilde tüm ülke geneline ve dolayısıyla tüm insanlarımıza dengeli bir şekilde dağıtılabiyor mu, vergi yükü insanlarımızım ekonomik güçlerine göre adil ve dengeli bir şekilde pay edilebiliyor mu? Maalesef hayır. Tüm bu haklardan yoksunluk,  Türk ve Kürt kökenli olalım hepimiz için geçerli, bu haklardan yoksun olan insanlar mutlu olabilir mi? Diyelim ki; ÖCALAN çağrı yaptı ve PKK kendini fes etti, terör sıfır oldu, ÖCALAN affedildi, tüm bu sorunlar kendiliğinden çözülecek mi, terörle mücadeleye harcanan paralar; itibara, israfa,  yandaş şirketlere ve vakıflara transfer edilmeyerek ülkenin dengeli bir şekilde kalkınmasına ve halk yararına saf edilecek mi?


Hiç zannetmiyoruz. 


Bu nedenle;  Kürt sorununu tartışıp halletmeye çalışmadan önce; etnik kökenleri Kürt, Türk, Ermeni, Rum, Yahudi, Laz. Boşnak ve sair her ne olursa olsun,  Türk Milletini oluşturan ve her biri birbirleriyle  eşit insanlarımızın;  yukarıda belirtmeye çalıştığımız,  etnik kökenlerinden bağımsız, insan olarak sahip oldukları demokratik hak ve özgürlüklerinin öncelikle hayata geçirilmesi, bunları sağlayacak demokratik ve özgürlükçü bir yönetim sisteminin tesis edilerek uygulamaya sokulması zorunludur. 


Ülkemizde gerçek bir demokratikleşme, hak ve özgürlüklerin tesisi, kalkınmadaki bölgelerarası eşitsizliklerin ve dengesizliklerin giderilmesi ve yukarıda belirtmeye çalıştığımız sair sorunların çözülmesi ve giderilmesine rağmen;  yine de Kürt kökenli vatandaşlarımızı mutlu etmeyen, ancak üniter yapımzı, bölünmez bütünlüğümüzü,  birlik ve beraberliğimizi bozmayacak bazı sorunlar kalır ise; arta kalan bu sorunların  tesbit ve çözülmeleri daha da kolaylaşacaktır.


10/01/2025

Güner YİĞİTBAŞI

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget