Kayıp Cüzdanım

Bu yazımda kaybettiğim cüzdanımla ilgili yazmak istedim. Yaşam Yokuşum adlı bir kitabım yayınlanmış, kitabımı isteyen eş dost yakınlarıma göndermek

Kayıp Cüzdanım
Bu yazımda kaybettiğim cüzdanımla ilgili yazmak istedim. 

Yaşam Yokuşum adlı bir kitabım yayınlanmış, kitabımı isteyen eş dost yakınlarıma göndermek telaşı ile 1 Nisan 2024 günü, Zafer Çarşısı’ndaki yayınevinden yanıma her biri 500 sayfadan fazla beş tane kitabımı aldım, sırtımda çantam elimde kitaplar olduğu halde, Ulus Merkez PTT’den kitapları göndermek üzere Sıhhıye Köprüsünün altındaki duraklardan bir halk otobüsüne bindim. Elimdeki poşette ağır kitaplar olduğu halde boş bulunan en öndeki koltuğa zorlukla bindim. Yeni bir kot pantolon almıştım, panolunun arka cepleri pek derin değildi. Telaş ve yorgunlukla ve de zorlukla koltuğa bir iki ıkınarak bindim. Muhtemelen zorlukla bindiğim o koltuğa binerken cüzdanımı düşürdüğümü sanıyorum.

Ulus’a gelip PTT de kitap kolilerini torbalara konduktan ve adresler yazıldıktan sonra, ceplerimi bir aradım, cüzdanım yoktu. Cüzdanımda, kolileri gönderirken lazım olacak düşüncesi ile bir ATM den para çekmiştim, 500 lira civarında para, atmış beş üstü kartım, çeşitli banka kartlarım, kimliğim vardı. Cüzdanım kaybolduğu anlaşılmıştı, üzüntü içinde beri öte arandım, PTT memuru benim kitap kolilerimi bir yana itti, “geçmiş olsun parayı getir işlem yapalım” dedi.

Dışarı çıktım, üzüntüden ne yapacağımı bilemez halde, Posta Caddesinden yukarı doğru yürümeye başladım. Merdivenlerden aşağı indim, cami avlusuna doğru yöneldim. Şadırvanda abdest alanların yanındaki banka oturdum, yan bankta bir adam oturuyordu ona başımla selam verip oturdum ama ne yapacağımı ne konuşacağımı bilmez halde tanımadığım yanımda oturan adam kayıp cüzdanı anlattım. İçinde 500 civarında param, çok çeşitli kartlarım gitti. Adam “hiç para yok mu”, dedi.  Ben yok, dedim. Adam cebinden “şunu yol parası yap” diye cüzdanından 25 lira çıkarıp bana verdi. Ben telefon numaranı ver paranı ödeyeceğim, dedim. Adam geçmiş olsun, üzüldüm, vallahi olmaz, ben Allah rızası için veriyorum”, dedi. Adama teşekkür ettim, hemen metroya yöneldim, Batıkent’deki maaş aldığım bankaya gidip para alayım, kartlarımı iptal ettireyim diye üzüntü ve telaş içinde acele yürüdüm. 

Metroya geldim, 65 yaş üstü kartım yok, güvenliğe durumu üzüntü içinde “acele para almaya kartlarımı iptal etmeye gidiyorum” dedim. Görevli memur “geç” dedi ve metroya bindim. Batıkent’teki bankada kartlarımı iptal ettirdim, Ostim’de başka bir bankadan kartlarım vardı, onları da iptal ettirdim. Yanıma bir miktar para alarak cüzdan peşinde koşmaya başladım.

Ertesi gün, aradan üç dört gün geçmesine karşın, cüzdanımı kaybettiğim Sıhhiye Ulus arasında Opera’da bulunan Solmaz Kılıçtepe Polis karakoluna gittim. Bir ümit, oradaki polis karakoluna, bulunup verilmiş olabilir düşüncesi ile, kimliğimi, cüzdanımı, kartlarımı Sıhhıye Ulus arasındaki otobüslerde kaybettiğimi söyledim. Memur çekmeceyi çekerek beş altı tane para cüzdanı, bir tomar çeşitli kimlikler çıkarıp aramaya başladı. Benim gibi nice kimseler kimliklerini, cüzdanlarını kaybettiklerini gördüm. Demek ki, bir karakolda böyle ise, öteki karakollarda da böyle kayıp cüzdan ve kimlik vardır diye düşündüm.

Cüzdan ve kartlarımı kaybettiğimi oğlum Ümit Bülent’e bildirince, o hemen ilgili nüfus idaresinden ertesi günü randevu almış, sabahın 8.40ında randevu vermişler. Bu kimlik kayıplarında 300 lira alıyorlarmış, bir gün önce yatırdığımız 300 liranın dekontu ile Varlık Mahallesindeki nüfus idaresinde gittik. Orada on parmağın onunun da parmak izini alıyorlarmış; yaşım ilerlediği için benim parmak uçlarım düzleşmiş, memur bir türlü parmak izimi alamadı, yarım saatte zorlukla parmak izlerini alabildi.

Belki bulunur düşüncesi ile ilişikteki kayıp ilanını yazıp şoförlere verdim, belli noktalara yapıştırarak astım, şimdi kayıplarımı beklemeye başladım.

Dört gün içinde kimlik kartım gelince, banka kartlarını iptal edip yenilerini almaya başlayınca rahatladım. Ama öteki sosyal kurumlara giriş kartlarım da gitmişti. Muhtemelen cüzdanımı bulan kişi içindeki beş yüz lira civarındaki parayı alıp, kartlarımı da ya saklamış ya da çöpe atmış olabilir diye düşündüm. Çevreden bazı kimseler, “kartlarını polise tutanakla kaybettiğini bildir, gazeteye de “hükümsüzdür” diye ilan ver ki, senin adına kötü işlemler için bir delil olur” dediler. Bilmem sonuç ne olacak. İnanın para bir yana cüzdanın içindeki kartlarıma çok üzüldüm; temassız kartlarımla işlem yapılmaması için tüm kartlarımı iptal ettirdim, demek ki adam yani bulan kişi 500 lira civarındaki para için cüzdanımı tutmuştur.

Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget