Bahçeli İyi Polis Rolünde

BAHÇELİ'de tam bu aşamada iyi polis rolüne soyunarak, soruşturmanın sonuçlandırılmasının gecikmesinden kaynaklanan kaynayan kazanın üzerine bu beyan

Bahçeli İyi Polis Rolünde
BAHÇELİ;  yine gündeme oturan önemli bir açıklama yaparak,  belediye soruşturmaları süratle sonuçlandırılsın demiş.

 

BAHÇELİ'nin bu beyanı;  bize,  hiç samimi ve inandırıcı gelmedi doğrusu. En başta İMAMOĞLU soruşturması olmak üzere,  CHP'li belediyelere yönelik soruşturmaların uzaması kamuoyunda sıkıntı yarattığı için,  BAHÇELİ kamuoyunun gazını almak üzere sahneye çıkarak, böyle bir yazılı açıklama yapma gereğini duymuştur.

 

Niçin bu kadar kesin konuşuyoruz?

 

BAHÇELİ ile ERDOĞAN kader birliği yapmışlar ve iktidarlarını birlikte devam ettirmek istiyorlar. İktidarını sürdürmek konusunda, ERDOĞAN'ın önündeki en büyük engel, İMAMOĞLU'nun adaylığı, İMAMOĞLU'ndan kurtulmak ve onun adaylığının önünü kesmek,  ERDOĞAN ve BAHÇELİ ikilisinin olmazsa olmazlarıdır.

 

İMAMOĞLU kumpas bir soruşturma ile tutuklanarak Silivri zindanına atıldı. Beş ayı aşkın süredir tutuklu ve hakkında bir iddianame dahi düzenlenemedi henüz. Elle tutulur bir kanıt yok ortada,  mahkumiyet için yeterli olmayan bir itirafçının beyanı dışında bir delil yok dosyada. Bu nedenle, hemen uyduruk bir iddianame ile dava açılması halinde,  bu davanın kısa sürede beraatla sonuçlanacağı kesin. Bu nedenle,  bu soruşturmayı sürüncemede bırakarak davanın açılmasının uzatılması gerekiyor.

 

Bu sonuca nasıl mı vardık?

 

Her şey çok açık. İMAMOĞLU  ile başlayan büyükşehir soruşturması, belediyenin tüm üst düzey bürokratlarını da kapsayacak şekilde,  dalgalar halinde genişletildi. Bir soruşturmanın uzatılması ve sürüncemede bırakılması için,  soruşturmaya yeni şüpheli ve suçluların,  yeni iddiaların ilave edilmesi şarttır. Bir örgüt yaratıp,  bu örgütün üyelerini ve eylemlerini çoğaltırsanız o soruşturma koca bir çınar ağacının dalları ve yaprakları gibi genişler ve büyür,  iddianame nerede kaldı diye sorulduğunda cevap hazırdır. Soruşturma çok sayıda şüpheli ve iddia içerdiğinden bu şüpheli ve iddiaların tek tek araştırılarak bir sonuca ulaşılması vakit almaktadır,  acele etmeyin cevabı verilecektir.

 

BAHÇELİ'de tam bu aşamada iyi polis rolüne soyunarak,  soruşturmanın sonuçlandırılmasının gecikmesinden kaynaklanan kaynayan kazanın  üzerine bu beyanıyla soğuk su serperek kazanın patlamasının önüne geçmektedir.

 

BAHÇELİ çok iyi biliyor ki; ERDOĞAN iktidarı kendisinin iki dudağının arasında ve pamuk ipliğine bağlı. Haydi erken seçime dediği anda ERDOĞAN'a yaptıramayacağı hiçbir şey yoktur. Bu gerçeği bilen BAHÇELİ;  şayet beyanında samimi ise, soruşturmaların gecikmeksizin  sonuçlandırılması talebini erken seçim kartını ortaya koyarak yapmalıdır.

 

Bu yazımızda değinmek istediğimiz ikinci konuya gelince.

 

Malum komisyonun ikinci oturumu MİT raporları açıklanacağı gerekçesiyle gizli yapıldı ve bu toplantının tutanakları on sene açıklanamayacak.

 

Bize göre kırk senelik yılan hikayesine dönen ve  bugüne kadar birkaç kez açılıma konu olan PKK terörünün bilinmeyen gizli kapaklı hiçbir yanı kalmamıştır, kaldı ki,  bu örgüt,  sözüm ona kendisini fes etmiş ve silahlarını yakmıştır. Gizli kapaklı neyi kalmıştır da halkımızdan gizliyorsunuz?

 

MİT denince niçin her şey gizli olacak? Mit gizli bir teşkilat olabilir, doğası gereği bazı kritik çalışanlarının kimlikleri ve faaliyetleri, bazı raporları gizli olabilir tabi.

 

Ancak,  bazı MİT raporlarının sadece ülkeyi yönetenlerce bilinmesi,  halktan gizli tutulması,  fayda değil bilakis zararlı sonuçlar verebilir. Tıpkı FETÖ Silahlı Terör Örgütünde olduğu gibi. İş başındaki siyasal iktidar, aynı menzile doğru  kol kola yol aldıkları için MİT tarafından kendilerine sunulan ve bunda  GÜLEN Cemaatinin anayasal düzene musallat olan yasa dışı bir örgüt haline geldiğini ortaya koyan istihbarat raporlarına kulaklarını tıkamışlar ve zamanında gerekli önlemleri almamışlar ve bu GÜLEN Cemaati,  15. Temmuz. 2016 da,  ele geçirdiği ordu eliyle darbe girişiminde bulunmuştur. GÜLEN Cemaati ile ilgili MİT ve sair istihbarat raporları halkımızdan gizlenmeseydi,  mütedeyyin insanlarımız bu cemaatin tuzağına düşmekten kurtulacak ve siyasal iktidar GÜLEN Cemaatinin gerçek yüzü ortaya çıktığı ve halkımızca da öğrenildiği için gereğini yapacak ve belki de 15 Temmuz darbe girişimi olmayacaktı, binlerce mütedeyyin  günahsız insanlarımız kandırılmamış ve FETÖ Silahlı Terör Örgütü üyesi oldukları iddiasıyla zindanlara atılmamış olacaktı. Şeffaflık olmadığı için ülkemiz FETÖ belasının ağır sonuçlarına katlanmak zorunda kalmıştır.

 

Bir örnek daha verecek olursak. Diyelim ki; MİT istihbarat raporlarına göre,  bir terör örgütü toplu katliam yapmak üzere üç canlı bombasını sınırdan içeri sokmuş,  MİT de bu istihbarata ulaşmış,  şimdi,  bu canlı bombaların yakalanarak etkisiz hale getirilmelerini tehlikeye sokar, ülkemize turist gelmez endişeleriyle,  bu istihbarat raporu bilgilerini halkımızdan saklayacak mıyız, yoksa halkımıza açıklayarak, dikkatli olmaları,  toplu ve kalabalık yerlerden uzak durmaları konusunda onları uyaracak mıyız?

 

Bu nedenle,  MİT açıklamaları ve raporları  deyince, hiçbir ayırım yapmadan  tamam gizlilik kararı alınmalıdır diyenlere asla katılmıyoruz.

 

13/08/2025

Güner YİĞİTBAŞI

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget