Şair Eşreften İlginç Anımsamalar (2)

Bu günlerde Şair Eşref’in yaşam öyküsünü seçilmiş şiirleri ile anlatan Hilmi Yücebaş’ın kaleme aldığı “Şair Eşref” adlı kitabı okuyordum. Orada ilgimi

Şair Eşreften İlginç Anımsamalar (2)
Bu günlerde Şair Eşref’in yaşam öyküsünü seçilmiş şiirleri ile anlatan Hilmi Yücebaş’ın kaleme aldığı “Şair Eşref” adlı kitabı okuyordum. Orada ilgimi çeken bazı olay ve şiirleri sizinle paylaşmak istedim. Yaşadığı 65 yıl ömrünce gerek toplumda gerekse devlet katında gördüğü haksızlıkları, yanlışlıkları şiirleri ile dile getiren Eşref, kimileri tarafından kâh eleştirildiği için kâh övüldüğü için (övdükleri insanlar azsa da), Osmanlı toplumunda mizah şairliği yanında çeşitli ilçelerde kaymakam olarak devlet katında çalışırdı.

Türk mizah edebiyatımızın en seçkin şairi Eşref’in 65 yıllık yaşamında değişik önemli görevle yaşantısını sürdürmüş, kaymakamlık, mizah şairi olması gibi.

Şair Eşref ülkedeki haksızlıkları başta haksız insanları olmak üzere pek çok kişi ve varlığı hicveder, taşlama eleştiri yapmaktan çekinmemişti, öyle ki devrin padişahı II Abdülhamid’i bile mısralarında eleştirmiş, bazen kendini bile eleştirmiştir. Kendini bile eleştirdiğini bakın su dörtlüğünde dile getiriyor:

Eylemem ölsem de kizbi ihtiyar,

Doğruyu söyler gezer bir şairim.

Bir güzel mazmun bulunca, Eşrafa,

Kendimi hicveylemezsem kafirim!..

 

Sahte diplomalıların dalga dalga ortaya çıkmaya başladığı şu günlerde, bilim öğretmeyen imam hatipler çoğunlukla din ağırlıklı ders uygulamalarını görenler, İmam hatiplerden sınavlarda şampiyon çıkması çoklarını şaşırttı. ÖNDER İmam Hatipliler Derneğinden yapılan açıklamada, sınav sonuçlarına göre Türkiye genelinde 500 tam puan alan 719 öğrenciden 63'ünün imam hatip ortaokullarında okuduğu belirtildi.1

Sahte diplomaların sahte belge düzenleyen ve de Maarifin (Milli Eğitimin) bozulduğunu hepimiz medya organlarından (gerçi medyanın gazeteler, televizyonların çoğunluğu tek adam” yönetiminin baskı ve denetimi altında olduğu için AKP-RTE iktidarınca toplumumuzdaki olumsuz şeyleri geçiştirme, üstünü örtme çabası içindedir.

Şair Eşref’in aşağıdaki dizelerinden öğrendiğimize göre 100 yıl önce de “Devlet çarkının (Eşref böyle diyor) iyi dönmediğini öğreniyoruz:

Olur mu cazibe, sevr eyle, her mabubu-i gül-femde?

Kemal olmaz meka mekatibden yetişmiş her bir ademde,

Şehadetnameli cahil mi istersin bu alemde?

Maarif şimdi bizde meyvasız  eşcara dönmüştür.

 

Cehalet Ademi mahrum eder her bir saadetten,

Cehalettir cihanda var ise eşna esaretten,

Uzağa gitme, Eşref, bu yakınlarda cehaletten

Koca bir milletin ikbali bak idbara dönmüştür.

 

Osmanlı’da ve de Cumhuriyetin önceki yıllarında Osmanlıda okuma yazma oranı çok düşüktü.  Osmanlı çocukları mahalle mekteplerinde doğru düzgün okuması yazması çok az olan bazı sarıklı imamlarda okurken sadece din ağırlıklı dersleri vardı.  Bu nedenle Osmanlı ahalisinin bilgisizliğin, yoksulluğun pençesi altında sıkıntı içinde sürünürken, bu cehaleti hiciv Şairimiz Eşref dizelerinde şöyle haykırıyordu:

Şair Eşref’ ten yüz yıl sonra bizim toplumda Atatürk’ün Türkiye’sinde utanç verici sahte diploma tartışması dalga dalga yayılırken, (ne ki Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan’ın bile yüksek okul diplomasının olup olmadığı) tartışılmakta. Sahte diplomalı liyakatsiz insanlarla, her sınavda yapılan soru çalma gibi yandaş kayırma gibi cehalet ürünü insanlarla mı çağdaş uygarlık seviyesine çıkacağız.  Günümüzde Mili Eğitim, Atatürk’ün Devrim Kanunlarıyla yasakladığı tarikatlara bırakılmıştır. Şair Eşref zamanında Milli eğitim bozuktu da günümüzde daha mı iyi? Osmanlının son yıllarında maarifin yani Milli Eğitimin bozulduğunu yüz yıl önce Şair Eşref’ mısralarında şöyle dile getirmekte:

Olur mu cazibe (çekicilik), seyr eyle, her muhabbub-i gül-femde (Muhabet bağı)

Kemal (olgun) olmaz mekatibden(mektep) yetişmiş her bir ademde(insan),

Şehadetnameli Diplom

alı) cahil mi cahil mi istersin bu alemde?

Maarif şimdi bizde meyvasız eşcara dönmüştür (meyvesiz bahçe)

 

Şair Eşref mısralarında cehaletten nasıl yakınıyor:

Cehalet ademi mahrum eder her bir saadetten,

Cehalettir cihanda var ise eşna esaretten,

Uzağa gitme, Eşref, bu yakınlarda cehaletten

Koca bir milletin ikbali bak ibdara dönmüştür.

 

Eşna: daha (en, pek, çok) şeni', fena, kötü ve çirkin.

İDBAR: Tâlihin insana yüz çevirmesi, ters dönmesi, talihsizlik, bahtsızlık.2

Şair Eşref, ömrünü mizahi şiirler yazarken, ayrıca çeşitli ilçelerde kaymakamlık yaparak geçimini sağlamaya çalışır. Çoğunlukla Batı ilçelerinde kaymakamlığı sırasında Kaymakamlığı devam ederken, yazdığı veya söylediği bir mizahi şiiri yüzünden kaymakam olarak Sivrihisar’a tayin eder. Eşref Sivrihisar’ı hiç beğenmez, başka yere tayin edilmesini ister, bunun için yazdığı mektupta şunu söyler:

“Padişahım Sivrihisar’ın sivrisi kıçıma battı beni buradan başka yere verin”, der. Padişah da hoşgörülü davranır, Eşref’i başka yere atarlar.

Agop Paşa

II. Abdülhamid’in birçok bakan ve bürokratlar Rum, Ermeni, Yahudi kökenli idi. O zamanları Yahudi de olsa Müslüman olmadan baş vezir yapılmazdı. Şair Eşref sadrazam için Şair Eşref şu hiciv dörtlüğünü yazmıştı:

Lutfet de padişahım Agop Paşa’yı sadrazam et!

Deninin yerine varsın gelen de bir deni olsun.

Sadaret mührünü vermek ger memnu ise Müslümana,

Yahudiden usandık bir zaman da Ermeni olsun.

II. Abdülhamid, Maliye nazırlığı, Hazine-i Hassa nazırlığı yapan Agop Paşa’yı severdi. Türk kültürü ile yetişen Agop Paşa, tama bir Osmanlı idi. Hünkara bağlı, sadakatli idi. Bekardı. İhtiyar annesiyle beraber Yeniköy’de otururdu. Bir gün Padişah II. Abdülhamid ona sormuştu:

“-Paşa, saraydan çıktıktan sonra nereye gidersin, ne yaparsın?

Agop Paşa:

Şevketlüm, doğru Yeniköy’deki fakir haneye giderim. Ata binmeyi severim, ara sıra at gezintisi yaparım!..

Abdülhamid ertesi günü, İstanbul-ı amire’den Agop Paşa’ya Agop Paşa’ya bir kır at hediye etmişti.

Paşa bir gün ata binmiş, gezmeğe çıkmıştı. Çalıların arasından çıkan bir kediden ürken at gemi azıya almış, uçmaya başlamış ve nihayet paşayı Kalender kasrının duvarına çarparak yere yuvarlanmıştı.

Şair Eşreften İlginç Anımsamalar (2)
Temin edileceğini de söylemişti.

Kafa tası patlayan Agop Paşa ölmüştü. Abdülhamid çok sevdiği paşanın, kendisinin hediye ettiği atın yaptığı b ir kaza ile bu şekilde ölümünden çok üzülmüştü. Başmabeyinci hünkârın çok üzüldüğünü, üzüntüsünün, üzüntüsünden yemek bile yiyemediğini felaketzede kadına anlatmış, teselliye çalışmış, İhtiyaçlarının daima padişah tarafından temin edileceğini de söylemişti.

Agop’un ihtiyar annesi bu şahane taziyetten duyduğu memnunluğunu anlatırken demişti ki:

Bir Agop’um öldüyse bir oğlum sağdır. Allah uzun ömürler versin, üzülmesinler, kazaya rızadan başka elden ne gelir?”

 

Şair Eşref anlatıyor:

“Bir tarihte Alaşehir’den İzmir’e giderken, beraberimde bulunan bir zat, Hazreti Ademin çamurunda saman olup olmadığını, ben fakirden sormuştu.

Bu soruya o sırada aklıma gelen ulu Kuran’dan ayetleriyle cevap vermek istedimse de o zat oralarda olmadı. Baktım güç anlayacak!  Bir kıta tasarlamaya başladım. Birkaç dakika içinde aşağıdaki kıta ortaya çıktı. Bereket versin soru sahibini susturabildim. Kıta şudur:

Ey bana tıynet-i Adem’de saman var mı diyen,

Bir daha etme bana gel bu suali hami.

Balçığında saman olsaydı eğer ebülbeşerin,

Çatlayıp da yarık olmazdı ananın a……

                   **

Kadınların çarşaf giymesinin aleyhinde bulunduğundan açık saçık bir kızla evlenen birisi, zifaf gecesinde kızı, kız bulamamasından dolayı can sıkıntısı ile akşam üstü dışarı çıkıp üzüntüsünü dağıtmak için biraz çakıştırdıktan sonra eve döner. Vur ha, vur ha; gelen yok, giden yok! Neden sonra kapı açılınca, gelin hanımla damat bey arasında aşağıdaki konuşma olur:

Damat:

“Canım, iki saattir kapıyı çalıyorum, açmıyorsunuz.

Gelin:

“Affedersiniz efendim, küpe taktırmak için kulağımı deldiriyordum”.

Damat:

-Bravo, babanızın evinde delinecek şeyi burada, burada delinecek şeyi, babanızın evinde deldiriyorsunuz!..”

Kaynak: Şair Eşref Bütün Şiirleri ve 80 yıllık hatıraları 1978 Hilmi Yücebaş.

Cevat Kulaksız kulcevat599@gmail.com

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget