Köy Kökenli Bir Anadolu Kadınının Samimiyeti Ve Medeni Cesareti

Pistte yürürken, kıyafetine bakıldığında köy kökenli olduğunu tahmin ettiğim bir bayan, sağımdan yürüyerek geçti, o da benim gibi yürüyüşe çıkmış ol

Köy Kökenli Bir Anadolu Kadınının Samimiyeti Ve Medeni Cesareti

Yaşadığım İzmir Bostanlıdaki evimin hemen karşısında,  bir bölümü otopark,  bir bölümü köpek parkı ve yeşil alan olan bir tesis vardır, tesisin etrafı da toplam 200 metreden ibaret yaya yürüyüş yoludur.

 

Ben,  sağlık açısından,  her sabah ve akşamları buraya gider ve sabah on ve akşam on olmak üzere,  en az yirmi tur,  yani toplamda dört kilometre yürürüm.

 

İyi bir gözlemci olduğum için,  bu yürüyüşlerim sırasında,  bir yandan da etrafımı gözlemlerim.

 

Benim gibi kendi sağlığını düşünerek yürüyenler,  maalesef yok denecek kadar az.

 

Daha çok elinde bir veya iki köpek bulunan ve bu köpekleri gezdiren bayan ve beylere rast gelirim.

 

Benim köpeğim yok, ben kendimi gezdiriyor, yürüyor ve sağlık arıyorum.

 

Köpeksiz olduğum için,  yaşımıza hürmeten ve insanlık gereği de olsa,  yüzüme bakan ve sabah ise günaydın, akşam ise iyi akşamlar dileyen bir köpek sahibine hiç rastlamadım. Şayet yüzüme bakan olursa bazen ben inisiyatif kullanarak günaydın diyorum, hiç içimden gelmese de.

 

Ama,  gözlemliyorum, bana karşı burunlarından kıl aldırmayan o köpek sahipleri,  parka gelen diğer köpek sahibi kişilere karşı, önceden tanısın veya tanımasın ve cinsiyet farkı da gözetmeksizin,  öyle bir samimiyet gösteriyorlar ki, şaşırmamak mümkün değil. Günaydınlar,  hal ve hatır sormalar havada uçuşuyor, aralarında koyu sohbetler başlıyor, köpeklerinin yaşlarını soruyorlar, birinin köpeği hastaysa, diğeri ona bir veteriner veya köpek hastanesi öneriyor. Allah muhabbetlerini artırsın bir diyeceğimiz yok. Aralarında ortak bir payda,  köpek var ne de olsa.

 

Bazen, parkta müstakil bir köpek parkı bölümü olmasına rağmen, oraya girmeyip ellerinde tasma ipleri gevşek ve uzun bırakılmış köpekleri olduğu halde benim yürüyüş yapmakta olduğum yürüyüş pistini işgal ederek benim ve diğer yürüyenlerin yollarını tıkıyorlar, durup beklemek zorunda kaldığım,  tabiri caiz ise,  pardon diyerek adeta korna çaldığım durumlar oluyor, bir keresinde,  yine yürüyüş pistini işgal eden bir bayan, yolu açmasına yönelik ikazım üzerine, güçlü çıkarak bana geçmem için  pist dışında  bir yol göstermiş ve terbiyesizlik etmişti.

 

Asıl yazmak istediğim bunlar değil,  benim. Yazıya girizgah için yazdım bunları.

 

Yine bu akşam (07/12/2025)yürüyüşe çıkmıştım. Pistte yürürken, kıyafetine bakıldığında köy kökenli olduğunu tahmin ettiğim  bir bayan,  sağımdan yürüyerek geçti, o da benim gibi yürüyüşe çıkmış olmalı, yüzünü görmedim, arkadan gördüğüm kadarıyla kısaya yakın orta boylu pek zayıf sayılmayan bir bayan, kendisini daha önceki günlerde de yürürken görmüştüm. O bayan benden daha genç olduğu için daha hızlı yürüyordu,  bir turdan sonra beni birkaç adım geçti ve önümde durdu, samimi bir şekilde ve tüm iyi niyetiyle;  iyi akşamlar dileyerek, haydi ben biraz kiloluyum yürüyorum,  sizin kilonuz yok niçin yürüyorsunuz? diye safça sordu. Birlikte yürümeye devam etmek zorunda kaldım, evet zayıfım ama sağlık için yürüyorum, yüksek tansiyonum var diye cevapladım, bayanın da şekeri ve yüksek tansiyonu varmış doktor yürümesini tavsiye ettiği için yürüyormuş ve bu yürüyüşlerle sekiz on kilo verdiğini söyledi.

 

Ortalık suçlu ve ahlaksız insan kaynıyor, ancak benim yaşım ve kıyafetim kendisine emniyet ve güven telkin etmiş olmalı ki, çok temiz duygularla ve merakla benim niçin yürüdüğümü öğrenmek istediği için benimle diyaloga girdi. Akşam yürüyüşünü bu saf ve temiz Anadolu kadınıyla birlikte sohbet ederek tamamladık, sohbet sırasında çok güzel bir tesadüfle bayanın eşinin İzmir adliyesinde bir ağır ceza mahkemesinde mübaşir olarak görev yaptıktan sonra emekli olduğunu öğrendim. Bununla da kalmadı, eşinin ismini sorup öğrendiğimde, emekli bir hakim ve avukat olarak,  daha da mutlu oldum, zira; sohbet ederek birlikte yürüdüğümüz bayanın emekli mübaşir eşini çok iyi tanıyordum, avukat olarak kendisiyle çok sık yüz yüze gelmiş ve onun çağırısı ile duruşma salonuna girmiştim.

 

Ne kadar güzel ve mutluluk veren bir tesadüf değil mi?

 

Benim de emekli bir hakim ve sonrasında avukat olmam ve eşini tanıyor olmam, o saf ve temiz ve samimi, aynı zamanda medeni cesaret sahibi köy kökenli bayanı da çok memnun ve mutlu etti.

 

Sonunda,  mübaşirlikten emekli tanıdığım eşine selamlarımı iletmesi temennim ve iyi akşamlar dileklerimle o temiz ve iyi yürekli, samimi ve medeni cesaret sahibi bayanla vedalaşarak evime döndüm ve yaşadıklarımı bir öykü tadında siz okurlarımla paylaşmayı uygun buldum.

 

Akşam yürüyüşümde karşılaştığım ve yukarıda sizlerle paylaştığım öykünün; beni asıl memnun ve  mutlu eden yanı; köpek gezdirmeye gelenlerin, köpekli olmayan ve sadece sağlık için yürüyüş yapan yaşlı insanlara yönelik, bir günaydın veya iyi akşamlar dileğini dahi esirgedikleri vurdum duymazlıklarına,  saf ve samimi köy kökenli bir Anadolu kadını tarafından verilen adeta bir tokat niteliğindeki cevap oldu.  

 

07/12/2025

Güner YİĞİTBAŞI


Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget