Tam Bir Rezalet

Çözüm süreci için Türkiye Büyük Millet Meclisinde birkaç istisna dışında CHP'nin de dahil olduğu ve üye verdiği bir komisyon oluşturuldu ve bu komisyon çalışmaya başladı birçok toplantı yaptı ve toplumun çeşitli kesimlerinden kişilerin ifadelerine baş vurdu.

Sonunda,  çözüm sürecinin bir süjesi olan İmralı’da hükümlü ÖCAL'an ile de görüşme yapılıp yapılmayacağı gündeme getirilerek tartışıldı ve komisyon,  bazı partilerin muhalefetine rağmen,  oy çokluğuyla,  komisyon içinden belirlenecek olan üyelerin İmralı adasına gönderilerek ÖCALAN ile konuşulması karar altına alındı.

Komisyona üye verdikleri halde İmralı Adasına gidilmesine karşı koyan partilerin dışındaki; AKP,  DEM ve MHP İmralı’ya gitmeleri ve ÖCALAN ile görüşmeleri için birer üye görevlendirdi, görevlendirilen bu üyeler İmralı Adasına giderek ÖCALAN ile görüştüler ve görüşmeler bir tutanağa bağlandı.

Buraya kadar her şey normal seyrinde cereyan etti.

Ne olduysa bundan sonra bir sorun çıktı ve kamuoyuna yansıyan bilgilere göre,  İmralı'ya giden heyet'in ÖCALAN ile yaptığı görüşmelere ilişkin olarak düzenlenen ve komisyon başkanı ve aynı zamanda Meclis Başkanı olan Numan KURTULMUŞ'a teslim edilen ÖCALAN ile görüşmeye dair tutanak metninin tümü; KURTULMUŞ tarafından olduğu gibi ve  aynen Meclis Komisyon üyelerinin tümünün bilgilerine açılmadı, tutanak içeriği özet halinde üyelere açıklandı.

Bu durum bize göre tam bir hukuki rezalettir ve komisyona saygısızlık ve güvensizliktir. Görüşme tutanağı aynen kendilerine sunulmayan ve eksik bilgilenen  komisyon,  çalışmalarının bitiminde eksik bilgilerle nasıl bir rapor düzenleyecek öneriler sunacak? anlayan beri gelsin.

Çözüm Komisyonu;  birçok partiden ve onlar tarafından verilen üyelerden oluşan ve heyet halinde çalışan bir topluluk olup, Çözüm Komisyonundan oluşturulan ve adaya giden üç kişilik daraltılmış heyet, yargıda olduğu gibi, mahkeme binası dışında yapılacak, -örneğin hasta olan bir tanığın hastanede dinlenmesi gibi - işlemler için, ağır ceza mahkemeleri gibi kurul halinde çalışan toplu mahkemelerde,  mahkeme kurulu içinden görevlendirilen naip hakim misali,  kendi adlarına değil,  çözüm süreci için oluşturulan ve İmralı Adasına gidilmesine muhalefet ederek adaya gitmeleri için üye vermeyen Çözüm Komisyonunun tümünü temsil eder.

Yukarıda verdiğimiz örnekte olduğu gibi, bir ağır ceza mahkemesinde görev yapan üç kişilik kurul adına,  mahkeme binası dışında tanık dinlemekle görevlendirilen naip hakim;  nasıl ki, tek başına dinlediği tanığın ifadesini içeren tutanağı gizleyemez ve mahkemenin diğer üyelerinin de okumalarına ve bilgilenmelerine engel olamazsa,  bir nevi naip hakim gibi,  İmralı Adasına giderek ÖCALAN ile görüşen İmralı heyeti de, ÖCALAN ile yaptıkları görüşmeleri içeren tutanakları,  Çözüm Komisyonundan ve tüm üyelerinden gizleyemez.

Aksi halde,  Çözüm Komisyonunun bir anlamı kalmaz. Çözüm Komisyonunun başkanı KURTULMUŞ bu konuda kendisine düşen görev ve sorumluluğu derhal yerine getirmelidir.

Şayet,  ÖCALAN ile yapılan görüşme tutanakları tüm içeriğiyle Komisyon üyelerinin bilgilerine sunulmazsa,  Çözüm Komisyonunun misyonu ortadan kalkmış olacaktır ve buna rağmen CHP'nin komisyondan çekilmemesi halinde ise,  CHP büyük bir inandırıcılık ve samimiyet kaybına uğrayacaktır.

05/12/2025

Güner YİĞİTBAŞI

Hukukçu